11/08/2025 Pazartesi Köşe yazarı V.T
İnsanların en iyisi ve en kötüsü kimdir?
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “İnsanların en iyisi,
ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir.”
Mustafa Cenânî Efendi Osmanlı
Devleti zamanında yetişen âlimlerdendir. Bursa’da, Muradiye’de doğdu. Medrese
tahsilini tamamladıktan sonra kadılık yaptı. Bursa’da İvaz Paşa Medresesi’ne
müderris tayin edildi. Çok talebe yetiştirdi. Sultan Üçüncü Murâd Hân’ın
iltifâtlarına kavuştu. 1004 (m. 1595) senesinde Bursa’da vefât etti. Bir
dersinde şunları anlattı:
Kalb (gönül) hastalıklarından
biri de, tûl-i emel sahibi olmak olup, zevk ve safa sürmek için çok yaşamağı
istemektir. Allahü teâlâya daha çok ibâdet etmek için uzun ömür istemek caiz ve
mendûbdur. Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem); “İnsanların en iyisi
kimdir?” diye sorulunca;“İnsanların en iyisi, ömrü uzun ve ameli güzel olan
kimsedir” buyurdu. “İnsanların en kötüsü kimdir?” denilince de; “İnsanların en
kötüsü, ömrü uzun ameli kötü olandır” buyurdu.
Kalb hastalıklarından biri de,
nefs-i emmârenin arzusuna tâbi olmaktır. Nefsi, yiyecekten, giyecekten,
binadan, kadından ve başka türlü lezzetlerden neyi isterse, onları helâl ve
haram demeden toplamaya çalışmaktır.
Kalb hastalıklarından biri de
fakirlikten korkmaktır. Fakirlikten korkmak, Allahü teâlâya sû-i zanda
bulunmaktır. Allahü teâlânın takdîrinden incinmek demektir. Allahü teâlânın
takdîrine râzı olmak vâcibdir. O’nun takdîrine incinen kimse, râzı olmamış olur
ve günahkâr olur.
Resûlullah efendimiz zamanında,
Sa’lebe bin Ebî Hâtib isminde bir kimse vardı. Çok fakir idi. Her gece hücre-i
saadete gider, Resûlullah efendimizden bir hadîs-i şerîf duyabilmek için
çırpınırdı. Kendisine birazcık dünyalık verilmesi için duâ etmesini Resûlullaha
rica etti. Resûlullah da ona duâ etti. Allahü teâlâ ona koyun verdi. Kısa
zamanda sürü sahibi oldu. Sonra işinin çokluğundan namaza gelmez oldu. Zekât
nisâbına mâlik olunca, Resûlullahın zekât istemek için gönderdiği memûra
zekâtını vermedi. “Ben Yahudi değilim, cizyeyi Yahudiler verir” demek
küstahlığında bulundu. Bir müddet sonra Resûlullaha zekâtını gönderdi. Kabûl
buyurulmadı. Sonraları Hazreti Ebû Bekr ve Hazreti Ömer de kabûl etmediler.
Hazreti Osman’ın halifeliği zamanında öldü.
Fakirliğin
sebepleri çeşitlidir: Dünyâ malı toplamakta çok hırslı olmak, günahta ısrarlı
olmak, işlerinde hîle yapmak, zekâtını vermemek, namazda ta’dîl-i erkânı terk
etmek, seher vaktinde uyumak, eli arkasında yemek yemek, dişi ile
tırnağını kesmek, ekmek ufağına basmak ve sabah namazında mescidden erken
çıkmak.