11/10/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Tedbir ve takdir...
Sadece rızık değil, her işi yaratan, hasta eden de Allahü tealadır. Ama
hasta olmamak için tedbir almak dinimizin emridir.
Alınyazısı değişmez... Bir kimsenin cennete veya
cehenneme gideceği takdir edilmiştir. Ancak insan cennete veya cehenneme
gideceğini bilemez. Ama Allahü tealanın emri olduğu için inanıp iman eder,
Müslümanlığa uyarsa cennete gitmesi kolaylaşır...
İlacın etki kuvvetini de, Allahü teâlâ yaratır.
İlaçsız da şifa verirdi. Ancak ilaçla şifa âdetidir. Onun için Peygamber
Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Ey Allahın kulları, ilaç
kullanın!) buyurdu. Musa aleyhisselam hastalanınca, (İlaç
istemem, Allahü teâlâ şifasını verir) dedi. Hastalık uzayıp ağırlaştı.
Tekrar, (Bu hastalığın ilacı tecrübe edilmiştir, şifalı olduğu
meşhurdur, ilacı kullanırsanız az zamanda iyileşirsiniz) dedilerse
de, (Hayır, ilaç istemem) dedi ve hastalığı arttı... O
zaman (İlaç kullanmazsan, şifa ihsan etmem) diye vahiy geldi.
İlacı alıp iyileşti ama sebebini merak etti. (Ya Rabbî hastalıklara şifa
veren sensin, niye ben ilaçla şifa buldum?) diye arz edince, Allahü
teâlâ, (Sen tevekkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi mi
değiştirmek istiyorsun? İlaçlara, faydalı tesirleri kim verdi? Elbette ben
yaratıyorum) buyurdu. (K. Saadet)
Allahü teâlâ, ilaçları hastalıkları gidermeye sebep
yapmıştır. Bütün sebepleri yaratan, bunlara tesir kuvveti veren, Allahü
teâlâdır.
***
Allahü teâlânın 99 isminden biri Rezzak'tır,
her insanın, her varlığın rızkını vericidir. Bütün rızıkların Allahü teâlâya
ait olduğu Kur'ân-ı kerimde açıkça bildirilmektedir. Bir âyeti kerime mealen
şöyledir:
(Her canlının rızkı, Allah’a aittir.) [Hud
6]
Allahü teâlâ, herkesin rızkını ezelde takdir etmiş,
ayırmıştır. Her insanın rızkı bellidir. Rızık hiç değişmez, azalıp çoğalmaz.
Hiç kimse rızkını yemeden ölmez. Rızkı az veya çok veren Allah’tır. Bir âyet-i
kerime meali şöyledir:
(Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğininkini
daraltır.) [İsra 30]
Allahü teâlânın rızkımızı muhakkak verdiği âyet-i
kerimeyle sabitken, niye bir işte çalışıyoruz? Niye çiftçilik yapıyoruz?
Çalışmasak da rızkımız gelir, ama çalışmak, rızık için tedbir almak dinin
emridir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çalışıp kazanmak her Müslümana farzdır.) [Taberanî]
(Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak cihaddır.) [İ.
Asakir]
Sabah erken işine giden bir genci, Eshab-ı kiramdan
uygun görmeyenler oldu. Orada bulunan Peygamber Efendimiz “sallallahü aleyhi ve
sellem” buyurdu ki:
(Öyle söylemeyin! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana
babasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı
ibadettir.) [Taberanî]
Sadece rızık değil, her işi yaratan,
hasta eden de Allahü tealadır. Ama hasta olmamak için tedbir almak dinimizin
emridir. Biz tedbir alsak da takdir yerini bulur. Biz takdiri değiştirmek için
değil, takdire uymak, dinin emrine yapışmak için tedbir alıyoruz. Tedbir almayı
dine aykırı sanmak çok yanlıştır.