11/11/2025 Salı Köşe yazarı O.Ü
Ev için biriktirilen paranın zekâtı
Sual: Evin ihtiyaçları için ayrılıp biriktirilen paranın da zekâtı verilir mi?
Cevap: İhtiyaç eşyasını almak için ve cenaze masrafının
yapılması için ayırılan para nisab hesabına katılır. Yalnız bu parası bulunan
kimse, nisab miktarı olduğu günden bir sene sonra, yine nisab miktarından az
olmazsa, elinde kalan bu paranın zekâtını verir. Çünkü, zekât, fıtra ve kurban
için, ihtiyaç eşyasına malik olmak şart değildir. Bu eşyadan elde bulunanı
nisaba katılmaz.
Sual: Ergenlik çağına girmiş olan
kız ve erkek çocukların, eğer malları varsa zekât vermeleri gerekir mi?
Cevap: Hanefi mezhebinin âlimleri; “Mükellef, yani
akıl, baliğ ve hür olan Müslüman erkek ve kadının, şartları bulununca,
zekât vermeleri farzdır” dediler.
Sual: Zekât malı mutlaka fakire
teslim edilmeli midir?
Cevap: Zekât vermek, malı Müslüman fakire temlik
etmekle olur. Yani, malı fakirin eline vermek lazımdır. İzâh kitabında;
“Çocuğa, deliye verilecek zekât, babasına veya velisi olan akrabasına veya
vasîsine verilir” denmektedir.
Sual: Farzları, sünnetleri
beğenmemek imanı giderir mi?
Cevap: Farzları, sünnetleri, beğenmemek, küfür olur,
imanı giderir.
Sual: Namazda olan birine, biraz
sağa git dense, o da, denileni yapsa, namazı bozulur mu?
Cevap: Namaz kılan bir kimse, başkasının sözü ile
yerini değiştirse veya yanına gelene, onun sözü ile yer açsa, namazı bozulur.
Fakat, biraz sonra, kendiliğinden hareket ederse namazı bozulmaz.
Sual: Kiraya verilen ev, araba
gibi şeyler oluyor, bunlar zarar gördüğü zaman, bu zararı kiracı mı yoksa mal
sahibi mi öder?
Cevap: Kiraya verilen mal, kiracıya teslim edilince
emanet olup, kiracının elinde kasıtsız telef olunca, zarara uğrayınca, bu
zararı ödemez. Kiraya verilen malı, âdet haricinde kullanmak kasıt sayılır.
Eğer kiracı kasıtlı zarar vermişse, meydana gelen zararı öder.
Sual: Hasta olan bir kimse,
sağlamken kazaya kalan namazlarını, teyemmüm yaparak, oturduğu yerde veya ima
ile kaza edebilir mi?
Cevap: Bir kimse, sağlamken kılmadığı namazları, hasta iken teyemmüm ederek ve ima ile kaza etmesi caizdir. İyi olursa, tekrar kılması lazım olmaz. Kaza kıldığını başkasına bildirmemelidir. Çünkü namazı vaktinde kılmamak günahtır. Günahı ise, gizlemek lazımdır.