18/03/2019 pazartesi Köşe yazarı A.U
Bu kızlar, Rabbimden bana emânet!"
Evliyânın büyüklerinden Fudayl bin İyâd hazretleri,
187 (m. 803) yılında Mekke’de vefât etti.
Bir gün halîfe Hârun Reşid, bu büyük velîden nasihat istedi.
O nasihat ettikçe, ağlıyordu!
Çok ağlamaktan bayıldı!
Ve yere düştü...
Ayıldığında;
"Ey Fudayl! Birine borcun var mı?" diye
sordu.
Hazret-i Fudayl;
"Rabbime kulluk borcum var" buyurdu.
Halîfe;
"Onu kastetmemiştim. İnsanlardan birine borcun var
mı?" deyince;
“Hayır, Hak teâlâ bana öyle çok nîmetler verdi ki,
kullarına minnet etmiyorum" buyurdu.
Hârun Reşid ona “bin altın” uzatıp;
"Bunlar kendi malımdır ve helâldir, rahatça
kullan" dedi.
Lâkin kabul etmedi.
"Al bunları önümden. Bunca öğüt dinledin, ama hiç
faydası olmamış" buyurdu.
● ● ●
Bir gün de;
"Müslüman anne babanın yüzüne, şefkatle bir
defa bakan kişiye, kabul olmuş bir hac sevâbı verilecektir" buyurdu.
Dinleyenler;
"Bin kere baksa efendim?" dediler.
Büyük velî;
"Bin kere baksa, bin hac sevâbı verilir" buyurdu.