12/08/2025 Salı Köşe yazarı R.A
Kosova Meydân Muhârebesi -2-
Türk ordusunun kahramânlığı ve harp plânının
mükemmelliği ve muvaffakiyetle tatbîki neticesinde, Haçlı ordusu, sekiz sâat
içerisinde bozuldu.
Mübârek Berât gecesi olduğu için, Sultân Murâd-ı Hüdâvendigâr, Kur’ân-ı
kerîm okuduktan sonra, harb meydânındaki çadırında, fırtına devâm ederken,
târihe geçen bir duâ yaptı ve Allahü teâlâya şöyle niyâzda bulundu:
“Ey Rabbim! Bu fırtına, şu âciz
Murâd kulunun günâhları yüzünden çıktıysa, mâsûm askerlerimi cezâlandırma;
onları bağışla. Allah’ım! Onlar ki, buraya kadar, sâdece Senin adını yüceltmek,
İslâm dînini kâfirlere duyurmak için geldiler. Bu fırtına âfetini, onların
üzerinden def’ u ref’ eyle. Senin şânına lâyık bir zafer kazanmalarını nasib
eyle. Onlara öyle bir zafer ver ki, bütün Müslümânlar bayram ede. Müslümânları
mansûr ve muzaffer eyle ve dilersen o bayram gününde, şu Murâd kulun sana
kurbân olsun. Önce beni gâzî kıldın, sonra da şehid eyle...”
***
Muhârebe, 9 Ağustos 1389
günü, Haçlıların top atışlarıyla başladı. Düşmân kuvvetleri Sırp,
Bosna, Macar, Ulah, Arnavud, Leh ve Çeklerden meydâna gelip, mevcûdu,
Osmânlı kuvvetlerinden fazlaydı.
Türk ordusunun kahramânlığı ve
harp plânının mükemmelliği ve muvaffakiyetle tatbîki neticesinde, üstün
Haçlı ordusu, sekiz sâat içerisinde bozuldu. Sağ kalan Haçlı
kuvvetleri geri çekilip, çâreyi kaçmakta buldular. Muhârebenin kazanılmasında,
düşmânların imhâ ve tâkib edilmesinde, Şehzâde Bâyezîd’in büyük
rolü oldu. Haçlı kumandânı Lazar ile oğlu, yüksek rütbeli kumandânlar
ve maiyetleri esîr edildiler.
Harp nizâmı şöyleydi: 1389
yazında, Kosova’da düşmâna karşı harp nizâmı alan Osmânlı ordusuna,
Sultân Murâd Hân bizzât kendisi kumanda edip, merkez kuvvetlerinin başındaydı. Vezîr-i
âzam Ali Paşa, Sultânın yanındaydı. Ordunun sağ kolunda
Şehzâde Bâyezîd, Rumeli Beylerbeyi Kara Timurtaş Paşa, Akıncı Beyi Evrenos Bey; sol
kolda Karesi Sancakbeyi Yâkûb Bey, Anadolu Beylerbeyi Saruca Paşa bulunuyor ve
kumanda ediyorlardı. Merkez kuvvetlerinin önünde, Yeniçeriler ve
onların önünde de toplar vardı. Her kolun önüne, 1.000’er okçu
yerleştirilmişti.
Haçlı ordusunun merkezinde
bulunan Sırp Despotu Lazar, birliklere komuta ediyordu. Sağ
kola Lazar’ın yeğeni ve dâmâdı Brankoviç, sol kola Bosna Kralı Tvartko kumanda
ediyorlardı...
İslâm hükümdârları da, fertler
gibi, bizzât savaşa katılır ve gâzî ünvânı alırlardı. Osmânlılarda, pâdişâhlar
da bizzât savaşlara katılmışlardır. İlk pâdişâhlar adlarına gâzî ünvânını
eklemişlerdir. Osmân Gâzî, Orhân Gâzî diye söylenmektedir.
Bunlardan Sultân Murâd Hân, muhârebe meydânında cân verdi ve şehîdlik rütbesine
de kavuştu. Şerefli olan bu gâzî ünvânı, rastgele verilmeyip,
Şeyhulislâmın fetvâsı ile resmen verilirdi.
Murâd Hân, zaferden sonra, Allahü
teâlâya bahşettiği zafer sebebiyle şükrederek, muhârebe meydânında
dolaşırken, Lazar’ın dâmâdı, yaralı sırp asîlzâdelerinden Miloş Obiliç
tarafından şehîd edildi.
Sultân Murâd-ı Hüdâvendigâr’ın
şehâdetinden önceki vasiyeti gereğince, Bâyezîd Hân, Osmânlı Sultânı
oldu.
Kosova
Zaferi netîcesinde, Osmânlı Devleti, Balkanlara kesin olarak yerleşmiş ve Sırp
Krallığı yıkılarak, Sırbistân, Türk hâkimiyetine geçmiştir. Bölgeye, Türk ve İslâm
nüfûsu iskân edilerek, hâkimiyet pekiştirilmiştir...