13/11/2025 Perşembe Köşe yazarı V.T
Kur’ân-ı kerîmi ücret ile okumak bâtıldır!
Ücret ile okunan Kur’ân-ı kerîmden, ölüye de,
okuyana da sevap hâsıl olmaz!
Tâcüşşerîa Ömer Buhârî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir.
Buhara’da doğdu. Burada meşhur fıkıh âlimlerinden ilim tahsil etti. Kirman
Kutbiyye-Sultâniyye Medresesi’nde uzun yıllar ders verdi. 709 (m 1309)’da vefat
etti. Meşhur “Hidâye” fıkıh kitabını şerhi olan “Nihâyetü’l-kifâye” adlı
eserinde şöyle buyuruyor:
Ücret ile okunan Kur’ân-ı kerîmden, ne ölüye, ne de okuyana
sevap hâsıl olmaz. Hâfızlar, para için, mal için okumamalıdır. Hâfız da, parayı
veren de günâha girer. Ücret ile, belli bir zamân Kur’ân-ı kerîm okutmak câiz
değil diyenler olduğu gibi, câiz diyenler de oldu. Kur’ân-ı kerîmi ücret ile
okumak, bâtıldır, bid’attir. Dört halîfe zamânında, hiç kimse bunu işlemedi.
Kur’ân-ı kerîm öğretmeye zarûret vardır. Mezâr başında, ücret ile Kur’ân-ı
kerîm okutmak için ise zarûret yoktur. Câiz olup olmamak şüphesi, Kur’ân-ı
kerîm öğretmek için alınan paradadır. Kur’ân-ı kerîm ve mevlid okumak için
ücret almaya câiz diyen olmamıştır.
Din kardeşinin kabrini ziyâret edip, rûhuna Kur’ân-ı kerîm
okumak iyidir. Fakat, ölürken bunu vasiyet etmek câiz değildir. Okuyana yardım
niyeti ile de câiz olmaz. Para vererek Kur’ân-ı kerîmden Rukye [muska]
yazdırmak câiz buyurmuşlar ise de, bu, tedâvî ve kâğıt, mürekkeb ücretidir.
İbâdet ücreti değildir.
Hâfız pazarlık etmeden, Allah rızâsı için hatim, cüz veyâ mevlid
okursa, okutanın hediye ettiğini alması câiz olur. İtirâz ederse, aldığı harâm
olur. Okutanın da az vermesi câiz değildir. Hatim okutmak için, hâfıza, kırkbeş
dirhem gümüş veyâ dörtbuçuk miskal altından az hediye vermek câiz değildir. Ne
kadar çok verirse, sevâbı o kadar çok olur. Bu gibi ibâdetleri, ücret şart
etmeden kabûl edip işe başlamalı, sonra işveren ne verirse almalıdır. Bu kadar
para verirsen yaparım, vermezsen yapmam demek bâtıl olur, ücreti alması harâm olur.
Hâfız, okumak için, çok veren ile az vereni ayırt etmemelidir. Ayırt ederse,
para kazanmak için hâfız olmuş demektir. Bu ise, harâmdır.
Hâfızlar, Kur’ân-ı kerîm ve mevlid okumakla geçinmemeli. Bunları, para düşünmeden, Allah rızâsı için okumalıdır. Kur’ân-ı kerîmi bastırıp satanlar, bunu kitapçılık ticâretine âlet edenler, Kur’ân-ı kerîm öğretilmesine, okunmasına sebep olmak niyeti ile olursa, câiz ve sevap olur. Aldığı satış parası helâl olur. Fakat, böyle niyetin alâmeti, mal oluş fiyâtına yakın, az bir kârla satmaktır.