20/06/2022 Pazartesi Köşe yazarı A.U
"Senin işin Hindistan'da hâllolur!"
(Dünden devam)
Mevlânâ Hâlid hazretlerine,
Mekke'de bir velî zât “Senin işin Hindistan'da hâllolur” demişti.
Hindistan'dan bir genç
geldi.
Ve edeble arz etti ki:
“Efendim, hocam
Abdullah-ı Dehlevî hazretleri zât-ı âlinizi Hindistan'a dâvet ediyor.”
O da bunu bekliyordu
zâten.
Nitekim Resûlullahtan
gelen ilim, feyz ve nûrlar, Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin kalbine akmış, o
da bu emaneti teslim etmek için (ehil) birini arıyordu.
O ehil kişi, Mevlânâ
Hâlid-i Bağdâdî hazretleriydi.
Ama Hindistan ile
Bağdat arası bir senelik yoldu.
O talebeyle Mevlânâ
Hâlid hazretleri, Hindistan yolculuğuna çıktılar bir gün.
Fakat talebeleri
üzülüyordu.
Onu bu yoldan çevirmek
için çok yalvardılar.
Ancak fayda
etmedi.
Son olarak; “Hindistan
yolu tehlikelerle dolu, karanlık ve zulmetlidir, gitmeyin!” dediler.
O ise kesin
kararlıydı.
Böyle söyleyenlere;
“Öyle ama, âb-ı hayât
zulümatta bulunur” buyurdu.
Bir "Gül"ün
kokusunu alan "bülbül" misâli bir an önce Hindistan'a varmayı
istiyordu.
Kimseyi dinlemeyip
yola çıktılar.
Halk, gözyaşlarıyla uğurladılar...