25/08/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U
"Hanımım beni bu hâlde görmesin yâ Resûlallah!"
Katâde bin Nûman (radıyallahü
anh), Uhud Harbi’nde Sevgili Peygamberimize hücum eden müşriklere karşı
vücûdunu siper ederken gözüne bir ok isâbet etti!
Ve o gözü çıktı.
Gözü eline aldı.
Efendimizin huzûruna
gelip;
“Yâ Resûlallah! Benim
çok sevdiğim bir hanımım var. Beni bu hâlde görürse hoş
karşılamayabilir" dedi.
Resûl aleyhisselâm,
Hazret-i Katâde'nin elinden gözü alıp çıktığı yere koydu.
O anda görmeye
başladı.
Hattâ bu gözü,
diğerinden daha iyi görürdü.
Mekke'nin fethinde,
bayrağı Hazret-i Katâde taşıyordu.
Katâde (radıyallahü
anh), bir gece karanlıkta yatsı namazına giderken yolda Peygamber Efendimize
rastladı.
Peygamberimiz sordu:
"Katâde, sen
misin?”
Hazret-i Katâde:
"Evet yâ
Resûlallah!" dedi.
Efendimiz
aleyhisselâm;
"Dönüşte bana
uğra!" buyurdular.
Namazdan sonra uğradı.
Sevgili Peygamberimiz,
ona bir hurma dalı verdi.
Resûl'ün himmetiyle, o
dal, gece ışık veriyordu.
Bu dalı, lâmba gibi
kullandı.
Hem de ölene kadar.