Depremi kim yapıyor?

Bir ateist, (Yağmurların, karların yağması, tsunami, deprem gibi bütün doğa olayları kendiliğinden meydana gelir. Depremi Allah'ın yaptığını söylemek yanlıştır) diyor. Kâinat başıboş mudur, kendi kendine bir olay olur mu?

CEVAP
Dünya'nın dönüşü, eğimi, yaz ve kışların meydana gelmesi, yağmurun ve karın yağması hep bir hesap dâhilinde meydana gelmektedir. Dünya'nın dönüşünde, yavaşlama, hızlanma veya eğilme gibi bir olay, yıldırımın çarpması, yangınların çıkması, selde, denizde boğulmalar, trafik kazaları gibi olaylar, Allah dileyip yaratmadıkça olmaz. Deprem kuşakları, faylar, yer altındaki soğuk ve sıcak sular, madenler, petrol, rastgele değil, bir plan dâhilinde yerleştirilmiştir. Her olay, kaza ve kaderle meydana gelir. Kanseri ve diğer hastalıkları meydana getiren, her ilaca şifa tesirini veren de, vermeyen de, Allah’tır.

Her şeyi sebeplerle yaratmak, Allahü teâlânın âdetidir. Böylece, madde âlemine ve sosyal hayata düzen vermektedir. Sebepsiz yaratsaydı, âlemdeki bu düzen olmazdı. Bütün bu sebeplere kuvvet, tesir veren Allahü teâlâdır. Elektrik, ısı, mekanik, ışık ve kimya enerjilerini ve tepkimeleri hâsıl eden çeşitli kuvvet şekillerini sebep olarak yaratmıştır. Bu sebepleri, cisimleri yaratmasına vasıta kıldığı gibi, insan aklını, insan gücünü de, kendi yaratmasına vasıta kılmıştır. Meselâ, kömürün, 500 derece üstüne, yani tutuşma sıcaklığına kadar ısınarak yanma olayının başlamasına, kibritin alevi sebep olmaktaysa da, kömürün oksitlenmesini, yanmasını yaratan Odur. Kibrit, yanma olayının yaratıcısı değildir. Ne kendinin, ne de kullandığı şeylerin birçok inceliklerinden haberi olmayan bir vasıtaya, bir sebebe yaratıcı denmez. Yaratıcı, bunların en ufağını, en incesini, hepsini bilen, hepsini yapandır ki, bu da ancak Allahü teâlâdır. (S. Ebediyye)

İşte her şey gibi, depremler de, fay kuşakları da sebeplerle yaratılır. Kader demek, kişinin yapacağı işleri, başına gelecekleri Allahü teâlânın bilmesi ve Levh-i mahfuz'a yazması demektir. Mesela (Günah olan şu işleri veya sevap olan şu ibadetleri yapacak ve şu sebeplerle ölecek) diye yazılıdır. Depremden mi ölecek, trafik kazasından mı ölecek, hastalanarak mı ölecek, denizde mi boğulacak, uçaktan mı düşecek, nasıl ölecekse hepsi yazılıdır. Zamanı gelince bunlar olur.

Depremlerin olduğu gibi, trafik kazasının da sebepleri vardır. Şoför, çok hızlı veya içkili araç kullanır yahut yavaş giderken biri gelip arkadan vurur. Araçta olan günahkâr da, günahsız da ölebilir. Deprem de böyledir. Çeşitli günahları olan biri, deprem bölgesine yerleşir. Günahları sebebiyle depremde ölür. Deprem bölgesindeki günahsızlar da, çocuklar da ölür. Onlar da şehid olur, sonsuz Cennet nimetlerine kavuşurlar. Depremde kimse ölmesin veya trafik kazası olmasın diye elbette tedbir almak gerekir. Ama tedbir de alınsa ölenler olabilir.

Fay hatları, diğer olaylar, buna sebep olurlar. Ateistler sebepleri yaratan yaratıcıyı görmedikleri, tanımadıkları için, her şey kendi kendine oluyor zannediyorlar. Hâlbuki o sebepleri yaratan da, o sebeplere iş yapma gücünü veren ve yaptıkları her işi yaratan da sadece Allahü teâlâdır. Yarasa Güneş’i göremiyorsa, Güneş yok denemez.

Cümle eşya Hâlık’ındır, kul eliyle işlenir,
Emr-i Bâri olmayınca, sanma bir çöp deprenir.

Bir âyette mealen, (Sizi de, işlerinizi de yaratan Allah’tır) buyuruldu. (Saffat 96)

Bu âfetlerin hepsi genelde günahlarımızın karşılığıdır. Bir âyet-i kerime meali:
(Başınıza gelen bir bela, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. [Bununla beraber] Allah çoğunu affeder.) [Şura 30]

Demek ki bela, günahlarımız yüzünden gönderiliyor. Zulüm ve zina, depremlere sebeptir. Üç hadis-i şerif şöyledir:
(Zina yayılınca depremler ve terör çoğalır.) [Deylemî]

(Zina ve faizin yaygınlaştığı toplum, azabı hak etmiş olur.) [Hâkim]

(Zekât verilmezse yağmurlar yağmaz olur.) [Beyheki]

(Günahlar açıktan işlenince, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.) [Taberânî]

(Eski milletlerden bir kısmına depremle azap yapıldı. İyiler de helak oldu. Çünkü günah işlenirken susmuşlar, önlememişlerdi.)[Taberani]

Bu belalara maruz kalıp ölen Müslümanlar zaten şehiddir, en büyük mükâfatı almış olurlar. Ölmeyenler de, bu çektikleri sıkıntılara karşılık âhirette çok büyük nimetlere kavuşurlar. Bunlara verilen sevapların büyüklüğünü görenler, (Keşke bizim de dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da, biz de böyle büyük nimetlere kavuşsaydık) derler. Onlar deprem altında kaldıklarına veya başka belalara uğradıklarına çok sevinirler. Günahkâr olanların da, çektikleri her sıkıntı günahlarına kefaret olur. Özetle depremlerin olması kâfirler için bir ceza, Müslümanlar için bir mükâfattır.

İnsan niye yaratıldı

Müteşabih âyetlerin çelişkilerle ne alakası var. Çelişki dediklerini teker teker açıkladık. Ateistin cahilliği meydana çıkmış oldu...

Devamını oku...

Neden yeni din gönderdi

Allah sorguya çekilecek makam değildir. Niye bunu böyle yaptın diye kimsenin soru sormaya hakkı yoktur. Nasıl isterse öyle yapar...

Devamını oku...

Bir müslüman kaç kişiye eşittir?

İki âyet arasında çelişki yoktur. Ateistin anlamayıp çelişki var sanması, anlayışsızlığından ileri geliyor...

Devamını oku...

Kâbeye giren emniyettedir

Abdullah bin Zübeyr, Kâbe içinde enkaz altında ölmedi. Haccac tarafından şehit edildi. Ölmüş olsa da fark etmez...

Devamını oku...

Kadınları dövmek

Bir karıncayı hatta bir buğday tanesini yaratmaktan aciz insan, kâinatı yaratan yüce Rabbimizin emrini hangi hakla sorgulayabilir ki...

Devamını oku...

Allah beddua eder mi?

Kahretmek, Arapçada bir deyimdir. Birini kötülemek, yani onun çok kötü biri olduğunu bildirmek için...

Devamını okuyun...

Akraba evliliği

Günümüzde de akraba evliliği yapılıyor; ama onlardan sakat doğanlara çok az rastlanıyor. Akraba olmadığı hâlde de, sakat doğanlar oluyor...

Devamını oku...

İblis melek mi, cin mi?

Öyle yazmıyor. O âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Meleklere, Âdem’e secde edin demiştik. İblis’ten başka hepsi secde etmişti. O, cinlerden idi...

Devamını oku...

Allah salevat getirir mi?

O âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Allah ve melekleri, Nebiye salât ederler. Ey müminler, siz de, ona salât edin.) [Ahzab 56]...

Devamını oku...

Zalimler ve hidayet

Zalimler topluluğuna, zulümleri devam ederken hidayet vermez; ama zulmü bırakınca zalim olmaktan kurtulur...

Devamını oku...

Cehennemdekilerin gıdası

Hayır, çelişki yok. Bu âyet-i kerimelerin mealleri şöyledir:
(Onlar [kâfirler] Cehenneme girerler, orası ne kötü bir yerdir... 

Devamını oku...

Ateist ve bakteri

Ateistin yanlışı, çift denilince sadece erkek ve dişiyi anlamasından kaynaklanıyor. Bu, sadece canlılarla ilgili bir şey değildir...

Devamını oku...

Doğu ve batının Rabbi

Âyet-i kerimedeki maksadı bilemeyiz. Kitaplardaki bilgiye göre, Güneş, yaz ve kış aylarında farklı yerlerden doğup, farklı yerlerden batıyor...

Devamını oku...

Yetenekli ateist

İmam-ı Gazali hazretleri, (Bid’at ehli Kur'anı anlayamaz. Kur'an kalbdeki bir nurla anlaşılır. Bid’at ehlinin kalbinde bu nur olmaz) buyuruyor...

Devamını oku...

Herkes malına sahip çıkar

Emir ve yasak koyma işi, dünya işlerinde de vardır. Birkaç örnek verelim:
Bir ana babanın, çocuğuna...

Devamını oku...

İnsanlar yaratılırken

Elbette Allahü teâlâ, bizi kendi isteğimizle yaratmadı. Kendi mülkünde tasarrufta bulundu. (Temsilde hata olmaz) derler...

Devamını oku...

Herkes eşit olsaydı



Devamını oku...

Allah bilinmez mi?

Müslümanlar, ancak Allahü teâlânın bildirdiklerini bilir, bildirmediklerini elbette bilemez. Çelişki bunun neresindedir...

Devamını oku...

Herkes malına sahip çıkar

İmam-ı Gazali hazretleri, (Bid’at ehli Kur'anı anlayamaz. Kur'an kalbdeki bir nurla anlaşılır. Bid’at ehlinin kalbinde bu nur olmaz) buyuruyor...

Devamını oku...

Çağdaş ne demek?

Çağdaş olmak görecelidir. Bir dinsize göre, içki içmek, sarhoş olmak, kadınların son derece açık gezmesi...

Devamını oku...

Mucize yok mu?

Mucize, peygamberlerin gösterdiği harika yani olağanüstü olaylardır. Mesela Musa aleyhisselamın asasının ejderha olması...

Devamını oku...

Allah’a inandım demek yeter mi?

O, kesinlikle Allah’a inanmıyor. Nasreddin Hocanın, (Doğduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun) dediği gibi...

Devamını oku...

Aşırı dincilik

Hiç cevap vermemenizi tavsiye ederiz; çünkü (Ahmağa verilecek en güzel cevap susmaktır) buyuruluyor...

Devamını oku...

Yaratıcı var demek yetmez

Ateist de, deist de‎, İslamiyet’e inanmayan dinsiz kimsedir. Deist, bir yaratıcı var dediği hâlde, hiçbir dine...

Devamını oku...

Konuşan ikizler

Hamile bir kadının karnında ikiz iki bebek konuşuyor, biri imanlı diğeri imansız.

Devamını oku...

Mutezile, cebriyeci ve ateist

İmam-ı a’zam hazretlerine bir ateist, bir mutezile, bir de cebriyeci üç kimse gelir. Ateist sorar...

Devamını oku...

Körü körüne inanmak mı?

İstisnalar hariç, bütün fen adamları, bu kâinatın kendiliğinden var olmadığını, bir yaratıcısının bulunduğunu ittifakla bildirmişlerdir...

Devamını oku...

Tabiata yaratıcı denir mi?

Bunlara sorulsa ki:
Bir otomobilin parçaları, tabiat kuvvetleri ile mi bir araya gelmiştir? Suyun akıntısına kapılan, sağdan soldan çarpan dalgaların...

Devamını oku...

En güzel şekilde yarattık

Allahü teâlânın yaratması iki türlüdür. Birincisi, (OL) der hemen o şey oluverir. İkincisi ise sebeplerle yaratır...

Devamını oku...

Depremi kim yapıyor?

Dünya'nın dönüşü, eğimi, yaz ve kışların meydana gelmesi, yağmurun ve karın yağması hep bir hesap dâhilinde meydana gelmektedir...

Devamını oku...

Allahü teâlânın adaleti

Adaletin ne olduğunu bilmediği için ateist böyle konuşuyor. Allahü teâlânın adaletiyle kulların arasındaki adalet çok farklıdır...

Devamını oku...

Suçluya ceza zulüm müdür?

Bunun hikmetini Cenab-ı Hak açıkça bildirmemiştir. Bazı âlimler bildiriyor ki: 
Kâfirler, sonsuz yaşasaydı, sonsuz kâfir kalmak niyetinde...

Devamını oku...

Görülmeyen şey yok mudur?

Melek, cin ve şeytanı inkâr eden Müslüman olamaz. Bunlar Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça yazılıdır...

Devamını oku...

Ölülerin diriltilmesi

Müslümanlar nasıl ki Müslüman atalarının yolunda ise, ateistlerin de dinsiz atalarının yolunda olduğu yukarıdaki sorudan anlaşılmaktadır. Bakın onların bir atası da aynı şeyi savunmuş...

Devamını oku...

Evrensel hak din yalnız İslam’dır

Elbette evrenseldir. Başka bir din de gelmeyecektir. Muhammed aleyhisselam son Peygamberdir. Kur’an-ı kerimde mealen bildiriliyor ki...

Devamını oku...

Hoşgörü ne demektir?

Ateist Allah’a inanmaz ki, Allah’ın kanunlarına inansın. Âyete, hadise yani Allahü teâlânın ve Onun gönderdiği Resulünün sözlerine inanmayana...

Devamını oku...

Kur'an-ı kerimin mucize oluşu

Eğer Kur’an İngilizce olarak inseydi, aynı bozuk mantıkla, (Diğer milletler kendi kulu değil mi de, Tanrı Kur’anı İngilizce indirdi) diyecekti...

Devamını oku...

Dini kurallara şekilcilik denmez

Ateistin, şekilcilikten maksadı, dini kurallardır. Dini kurallara şekilcilik denmez. Kuralsız bir din olamayacağı gibi, kuralsız bir dernek bile olmaz.

Devamını oku...

İnsan başı boş değildir

Biz okuyucuyu daha çok yadırgadık. Dini biz mi kurduk da, biz değiştirelim. Kanunları bile kim yapmışsa, yine onlar değiştirmiyor mu...

Devamını oku...

Dogma, format ve reform

Ateistler, dini hükümlere, âyet ve hadislere, yani nasslara dogmadiyerek karşı çıkarlar. Dogma, kelime olarak, tartışmasız kabul edilen bilgi...

Devamını oku...

Yaratmak ve diriltmek

 Bir ateist dedi ki:
Kemikleri bile çürümüş olan ölüler dirilmez...

Devamını oku...

Düşünmez misiniz?

Evet, İslâmiyet'e cahilce bir saldırıdır. Dinimizde aklın, ilmin ve düşünmenin önemi büyüktür. Aklın önemi hakkında birkaç hadis-i şerif...

Devamını oku...

Aklın ermediği şeyler

Tesadüfen olmuştur) diyen beyinsizler nasıl haklı olur? Tesadüfen ne olur ki...

Devamını oku...

Getirilen din

etirmek, yoktan meydana getirmek, çıkarmak demek değildir. Bir yerden alıp getirmek demektir. Nitekim din kitaplarında...

Devamını oku...

Şeytana saygı mı?

eytan, bu şeytanlığını, birkaç sebepten yapıyor:
1- Lanetlenmesine ilk insan Âdem aleyhisselam sebep olduğu için...

Devamını oku...

Dantecilerin tanrısı

Dinden haberi olmayanlar nedense, çok tanrıdan bahsediyorlar. Yer tanrısı, gök tanrısı, aşk tanrısı, laiklik tanrısı, zındıklık tanrısı...

Devamını oku...

Ateistin sorularına cevap

Melek, cin, şeytan gibi varlıkları göremiyoruz. Görülmeyen şey yoktur) sözü, çok basit, çok yanlış, ilme [bilime] de aykırı olan ilkel bir sözdür...

Devamını oku...

Fatiha sûresinin fazileti

Ümm-ül-Kur’an da denilen Fatiha-i şerifenin meali şöyledir: (Rahman ve rahim olan Allahü teâlânın ism-i şerifini okuyarak başlıyorum...

Devamını oku...

Bakara sûresinin fazileti

Bekara sûresini okumak çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her şeyin zirvesi vardır. Kur'anın zirvesi ise Bekara sûresidir...

Devamını oku...

Âl-i İmran sûresi

Kur’an-ı kerimin üçüncü sûresidir. İki yüz âyet-i kerimedir. 33. âyet-i kerimede geçen Âl-i İmrân kelimesi, sûreye isim olmuştur...

Devamını oku...

Âmenerresülü'nün fazileti

Âmenerresülünün fazileti çoktur. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını oku...

Maide sûresi

112. ve 114. âyet-i kerimelerde, İsa aleyhisselam zamanında gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için, sûre bu ismi almıştır...

Devamını oku...

En’am sûresi

En’am sûresi Mekke’de nâzil oldu. Bu sûreyi, Cebrail aleyhisselam ile birlikte 70 bin melek getirmiştir...

Devamını oku...

A’raf sûresi

Kur’an-ı kerimin yedinci sûresidir, 206 âyet-i kerimeden meydana gelmiştir...

Devamını oku...

Yunus sûresi

Yunus sûresi Mekke’de nâzil oldu. Sadece 40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine'de nâzil oldu. 109 âyet-i kerîmedir. 98. âyet-i kerîmede...

Devamını oku...

Tevbe (Berâe) sûresi

Tevbe sûresi Medîne’de nâzil oldu. 128 ve 129. âyet-i kerîmeleri Mekke’de indi....

Devamını oku...

Enfal sûresi

Medine-i münevverede Bedir harbinden sonra nazil oldu. Sûre ismini, birinci âyette geçen enfal kelimesinden almıştır...

Devamını oku...

İhlas sûresinin fazileti

İhlâs sûresini [Kul hüvellahü ehad...] okumanın fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu kİ...

Devamını oku...

Âyet-el kürsinin fazileti

Âyet-el kürsinin fazileti çoktur. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Âyet-ül kürsi âyetlerin seyyididir...

Devamını oku...

Nisa sûresi

Kur’an-ı kerimin dördüncü sûresidir. Sûrede, toplum içinde kadınların hukuki ve sosyal yerinden ve değerlerinden bahsedildiği için, bu isim verilmiştir...

Devamını oku...