Kız isimleri

Kız isimleri

Kız isimleri

 

Adalet : Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye. 
Adniye : Salih, Cennetlik. 
Afet : İnsanların önleyemediği büyük felaket. 
Afitab : Güneş ışığı. 
Ahu : Ceylan, maral.
Aişe : Bolluk içinde rahat yaşayan. 
Amine : Korkusuz. 
Arzu : İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın. 
Asiye : Direk, acılı kadın. 
Aslı : Temelli, köklü. 
Aslıhan : Han soyundan olan. 
Asuman : Gök, gökkubbe, sema. 
Atiye : Bağış, verme, iyilik. 
Atıfet : Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi. 
Ayfer : Ay ışığı. 
Ayla : Kadın, eş hanım. 
Aylin : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale. 
Aynur : Ay gibi parlak. 
Ayperi : Peri gibi güzel. 
Ayten : Ay gibi parlak renkli. 
Ayşegül : Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren.
Ayşen : Neşeli, parlak, sevimli. 
Azimet : Gidiş. Takva yolunu seçen.
Azra : Bakire. 

Banu 
: Ev kadını. 
Begüm : Saygı değer kadın, hanım. 
Behiye : Güzel, alımlı kadın. 
Benan : Parmakla gösterilecek kadar güzel. 
Bengi : Sonsuz, tiryaki. 
Berat : Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık. 
Beren : Kuzu. 
Berin : Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı. 
Berire :İhsan sahibi, sadık. 
Berna : Genç, cesur, civan. 
Besamet : Güler yüzlü. 
Betigül : Gül gibi kokan mektup. 
Betül : Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem'in ünvanı.
Beyhatun : Hakanın hanımı. 
Beylem : Çiçek demedi, buket, sunuş. 
Beyza : Çok beyaz, çok temiz, parlak. 
Bilge : Bilgisiyle davranışları birbirine uyan. 
Bilgehatun : Derin bilgi sahibi kadın. 
Binnaz : Çok nazlı. 
Birgül : Tek ve benzersiz gül. 
Buket : Demet, çiçek demedi. 
Burc : Taze dal, filiz. 
Burçin : Dişi geyik. 
Burcu : Güzel kokan. 
Büşrâ : Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.

Cânân
 : Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Cangül : İç açıcı. 
Cavidan : Sonsuz, ölümsüz, ebedi. 
Ceyda : Yararlı, herkese iyilik yapan. 
Ceylan : İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi. 
Cihanfer : Cihanı aydınlatan çok güzel kadın. 

Derya 
: Deniz, çok bol, pek çok. 
Destegül : Gül demeti, çiçek buketi. 
Dicle : Büyük ırmak. Irak'ta denize dökülen bir nehir. 
Didar : Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü. 
Dilara : Gönül alıcı, sevgili. 
Dilber : Güzel, sevgili, gönül çekici. 
Dilbeste : Gönül bağlamış, âşık. 
Dildade : Gönül vermiş, düşkün, tutkun. 
Dildar : Gönlü hüküm altında tutan sevgili. 
Dilrüba : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan. 
Dilsafa : Gönlü ferah kedersiz. 
Dilşad : Gönlü sevinçli, yüreği şen. 
Dilşikâr : Gönül avlayan, kendine bağlayan. 
Dürdane : İnci tanesi, inci serpen. 

Ebru : Kaş. 
Eda : Tavırları hoş, nazlı. 
Efser : Taç. 
Ela: Sarıya çalar kestane rengi. 
Elif : Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık. 
Emel : Güçlü arzu, umulan şey. 
Erva : Çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam.
Esma : İsmi olan.
Esra : Gece yolculuğuna çıkan. 

Fatıma : Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş. 
Fazilet : Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
Ferdiye : Tek ve eşsiz. 
Ferah : Bol, geniş, neşeli, açık. 
Feray : Parlak, aydınlık ay. 
Ferhunde : Uğurlu kutlu. 
Feriha : Sevinçli, ferah. 
Ferihan : Razı, hoşnut, sevinçli. 
Ferişte : Melek. 
Ferzane : Hakim, filozof, bilgin, âlim. 
Figen : Çiçek demeti, gölge eden. 
Fitnat : Zihin açık, çabuk kavrayışlı. 
Firdevs : Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir. 
Firkat : Ayrı olan, sevgiden uzak kalan. 
Fulya : Güzel kokulu bir nergis.
Füruzan : Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu. 
Füsun : Büyü, sihir, efsun. 
Füsünkâr : Büyüleyici güzel. 

Gazal : Geyik, ceylan, ahu. 
Gönül : Kalb. 
Gözde : Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği. 
Gülbanu: Gül hanım. 
Gülberk : Gül yaprağı. 
Gülbin : Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük. 
Gülbiz : Gül saçan, gül serpen. 
Gülçehre : Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş. 
Gülcemal : Yüzü gül gibi güzel. 
Gülçiçek : Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan. 
Gülçin : Gül toplayan, gül derleyici. 
Güldemet : Gül buketi, gül demeti. 
Gülendam : Gül gibi ince, uzun, güzel vücutlu.
Güleser : Yüzünde gülümseme eksik olmayan. 
Gülfam : Pembe, gül renginde. 
Gülfem : Gül dudaklı, gül ağızlı. 
Gülfer : Gül gibi parlak. 
Gülfeşan : Gül saçan. 
Gülfidan : Gül gibi genç. 
Gülhiz : Gül yetiştiren. 
Gülistan : Gül bahçesi, güllük. 
Gülizar : Gül yanaklı. 
Gülnar : Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek. 
Gülnaz : Gül gibi ince ve narin, nazlanan. 
Gülsima : Gül yüzlü. 
Gülsüm : Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.
Gülter : Yeni açılmış gül. 
Gülşen : Gül bahçesi, gülistan. 
Güzide : Seçkin, seçilmiş, seçme. 

Hacer 
: Taş, kaya parçası. 
Hatice : Erken doğan kız çocuğu. 
Hale : Ayın çevresinde görülen ışık halkası. 
Halenur : Işıklı, aydınlık daire, hale. 
Hamiyet : Milli onur ve haysiyet. 
Handan : Gülen, şen. 
Hande : Gülen, alay eden.
Harika : Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay. 
Hasna : Çok güzel kadın. 
Haver : Gün doğusu, ortak.
Havle : Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli. 
Havva : Bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i Ademin hanımı. 
Hayrunnisa : Kadınların hayırlısı, iyisi. 
Hediye : İkram olarak verilen şey. 
Hicran : Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı. 
Hicret 
: Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
Hilâl : Yeni ay. 
Hoşeda : Davranışı hoş, hareketi güzel. 
Hoşendam : Boyu posu güzel, görünümü düzgün. 
Hoşkadem : Güzel ayaklı, uğurlu. 
Hoşneva : Güzel sesli. 
Hoşnigar :Tatlı, güzel bakışlı. 
Huban : Güzeller. Güzel olan.
Huri : Cennet kızı gibi güzel. 
Huriye : Çok güzel.
Hülya : Kuruntu, hayal. 
Hümeyra : Küçük kırmızı. Hazret-i Âişe’nin ünvanı
Hürrem : Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü. 
Hürriyet : İradesine göre karar veren. Kendine ve başkasına zarar vermeyecek şekilde serbest.
Hüsnâ : En güzel, pek güzel. 
Hüsnügül : Gül gibi güzel. 
Hüveyda : Apaçık, belli, besbelli. 

Itri : Kokulu, güzel kokulu. 

İclal 
: Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden. 
İffet : Namuslu, helali isteyen, haramdan kaçan. 
İkbal : Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi. 
İrem : Şeddatın Cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe. 

Jale : Kırağı, çiğ, şebnem. 
Jülide : Saçı dağınık. 

Kader 
: Hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanan. 
Keriman : Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
Kevser : Maddeten ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.
Kezban : Ev kadını.
Kısmet : Talih, nasip, kader.
Kudret : Kuvvet, takat, güç, varlık, ehliyet, kabiliyet. 
Kutan : Kutlu, kutsal, mutlu. 
Kübra : En büyük en azametli.
Kündem : İtaatli, saygılı. 

Lalezar 
: Lale bahçesi. 
Lamiha : Parlayan, parıldayan, parlak. 
Leman : Titrek. 
Lerzan . Titreyen, titrek. 
Letafet : Latiflik, hoşluk, yumuşaklık. 
Leyan : Konforlu, lüks hayat. 
Leyla : Uzun ve karanlık gece.

Mahinev : Yeni doğmuş ay. 
Mahiye : Aylık.
Mahpeyker : Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü. 
Mahru : Ay gibi parlak yüzlü. 
Maide : Kurulmuş hazır sofra. 
Makbule : Kabul olunmuş, beğenilmiş. 
Maral : Dişi geyik. 
Mayda : Narin ince yapılı. 
Mebşure : Yüzü güzel, endamlı. 
Mefharet : İftihar eden. 
Mefkure : Ulaşılmak istenen en yüce amaç. 
Mehlika : Ay yüzlü.
Mehpare : Ay parçası. 
Mehtap : Ay ışığı. 
Mehveş : Ay gibi güzel. 
Melahat : Güzel yüzlü. 
Melda : İnce ve taze. 
Melek : Masum, halim selim.
Melis : Bal arısı. 
Menfuse : Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.
Meriç : Ege denizine dökülen nehir. 
Merve : Kâbe yakınındaki küçük bir tepe. 
Meryem : Dinine bağlı. 
Mesadet : Mutlu. 
Mestinaz : Süzgün bakışlı. 
Mevhibe : Bahşiş, ihsan, bağış. 
Meysere : Zenginlik, rahatlık. 
Mihman : Misafir. 
Mihriban : Seven, güler yüzlü. 
Mihrimah : Güneş ile ay. 
Mihrinaz : Çok nazlı 
Mimoza : Yaprağına dokununca toplanan bir çiçek. 
Mualla : Yüce, yüksek. 
Muattar : Güzel kokulu. 
Muazzez : İzzet ve şeref sahibi, değerli. 
Muhabbet : Sevgi. 
Muhaddere : Namuslu, iffetli, örtülü müslüman
Mukadder : Alın yazısına inanan. 
Mukaddes : Mübarek, temiz. 
Mübeccel : Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş. 
Müberra : Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş. 
Mübeşşer : Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen. 
Mübeyyen : Açıklanmış ortaya çıkarılmış. 
Müjde : İyi haber sevinçli haber. 
Müjgan : Kirpikler. 
Müjgen : Kirpik
Münevver : Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın. 
Münteha : Netice, son yer. 
Mürüvvet : İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme. 
Müşerref : Şerefli kılınmış. 
Müveddet : Sevgi, dostluk, muhabbet. 
Müyesser : Kolayca yapılan nasip olan. 
Müzehher : Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş. 
Müzeyyen : Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış. 

Nadide : Görülmemiş, az bulunur, çok değerli. 
Nakşıdil : Gönül nakışı.
Nalan : İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden. 
Narin : İnce yapılı, nazik ve kibar. 
Nazan : Nazlı, naz eden. 
Nazende : Naz edici, nazlı.
Nazenin : Çok nazlı, narin, ince yapılı. 
Nazik : İnce, narin, zarif. 
Nazikendam : Narin yapılı.
Nazile : Aşağı inen. 
Nazlı : Naz eden.
Nebahat : Şan ve şeref sahibi. 
Necla : Kız evlat. 
Nedret : Az bulunan, ender.
Nehar : Gündüz. 
Nemika : Mektup. 
Neriman : Pehlivan, kahraman, yiğit. 
Nermin : Yumuşak, nazik, kibar. 
Neslihan : Padişah soyundan gelen. 
Neslişah : Şah neslinden. 
Nesrin : Yaban gülü, mısır gülü, van gülü.
Neşe : Sevinç içinde olan.
Neşide : Ünlü mısra, beyit, manzume. 
Neval : Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış. 
Nevbahar : İlk bahar. 
Nevbaht :Talihi yeni. 
Nevber : Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve. 
Nevcivan : Taze, genç, delikanlı. 
Neveda : Herkesten ayrı bir edası olan. 
Nevin : Yeni, yepyeni, yeni şey. 
Nevinbal : Taze yeni yetişmiş fidan. 
Nevinur : Çeşitli görünümde ışıklar. 
Nevres : Yeni biten, genç taze. 
Nevsal : Yeni yıl. 
Nevvare : Nurlu, ışıklı, parlak, ağaç çiçeği. 
Nezafet : Temizlik, paklık. 
Nezahet : Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat. 
Nezaket : Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep. 
Nida : Seslenen. 
Nigahban : Gözcü, bekçi. 
Nigar : Resim, nakış, resim gibi güzel. 
Nihal : Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.
Nihan : Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten. 
Nilgün : Mavi renkli. 
Nilüfer : Bir su bitkisi
Niran : Ateş, parlaklık. 
Nur : Işık, parıltı, aydınlık, nur. 
Nuran : Işıklı, nurlu, aydın. 
Nuray : Ay ışığı gibi. 
Nurbanu : Işıklı hanım, nurlu hanım. 
Nurcihan : Cihanın nuru, kâinatın ışıklı, parlak, nurlu. 
Nurçin : Işıklı.
Nurhan : Aydın hükümdar. 
Nurhayat : Parlak hayat. 
Nurperi : Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel. 
Nurşen : Işık gibi şen ve güler yüzlü. 
Nurşin : Çok lezzetli. 
Nükhet : Güzel ve hoş koku.

Özge : Başka, yabancı, iyi, güzel, şakacı, cana yakın. 
Özlem : Hasret. Yeniden görme arzusu. 

Pakize 
: Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz. 
Pendiye : Öğüt veren. 
Peren : Ülker yıldızı. 
Peri : Çok güzel, çekici. 
Peride : Uçarak yükselmiş, rengini atmış. 
Perihan : Peri padişahı. 

Rahime
 : Müminlere çok acıyan kadın.
Rahşan : Parlak, parlayan. 
Rana : Güzel, hoş görünen. 
Ravza : Bahçe, yeşilliği bol, çiçekli bahçe. 
Rayiha : Koku, güzel koku. 
Refhan : Varlık içinde yaşayan, bolluk içinde bulunan. 
Remide : Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak. 
Rengin : Renkli, boyalı, güzel. 
Reside : Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış. 
Reyhan : Rızk, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
Rikkat : İncelik, naziklik.
Rugeş : Canlı yüzlü, taze yüzlü. 
Ruken : Güler yüzlü, müjde veren. 
Rukiye : Büyüleyici güzellikte. 
Rumeysa : Büyük yıldız
Ruşen : Aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, ortada. 
Ruzenin : Çiçek gibi güzel yüzlü. 
Rüveyda : Hoş, ince, nazik. 
Rüveyha : İncelik, zariflik. 

Saadet : Kavuşan, mutlu. 
Sabahat : Latif, yüzü güzel, cemal sahibi. 
Sabia : Yedinci. 
Saniye : İkinci. 
Sara : Halis, katkısız, saf. 
Sare : Sıçrayan, atlayan. 
Satıa : Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak. 
Seda : Ses.
Seha : Eli açık, cömert. 
Sehavet : Cömertliği seven 
Seher : Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
Sekine : Gönlü rahat.
Selamet : Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma. 
Selma : Barışçı, itaatli, iyi yolda. 
Selvican : Selvi seven, selvi canlı. 
Semahat : Cömert, iyiliksever. 
Semra 
: Esmer, kumral renkte, esmer güzeli. 
Sena : Övme, methetme. 
Seniyye : Yüksek, yüce. 
Serap
 : Işığın yansımasından doğan yanılma.
Sevde : Esmer güzeli. 
Sibel : Buğday başağı.
Suna: 
Erkek ördek. Endamlı.
Suzan : Yakan, yanan. 
Süeda : Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.
Sükeyne 
: Sessiz, sakin, başlı, vakarlı. 
Sülün : İnce narin.
Sümeyye : Ammar b.Yaser'in annesi. İlk İslam şehidi.
Sündüs
 : Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş. 
Süveyda : Kalbin ortasındaki kara benek. 

Şahdane : Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli. 
Şahika 
: Dağ tepesi, dağ doruğu. 
Şahmelek : Güzeller güzeli. 
Şaziment : Özellikleri kimseye benzemeyen. 
Şebnem : Gece nemi, çiğ, nem, rutubet. 
Şehnaz : Çok nazlı. 
Şehriban : Şehrin en büyük âmiri, vali. 
Şemsinisa : Kadınların güneşi. 
Şermende : Utangaç. 
Şermin : Utanan, sıkılan. 
Şermize
 : Küçük insan topluluğu. 
Şetaret : Şenlik, neşeli olma, sevinç. 
Şeybe : Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış. 
Şeyda 
: Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
Şeyma : Bedeninde ben, alamet olan. 
Şirin : Tatlı, cana yakın sevimli. 
Şule : Alev, parıltı. 
Şükran : Teşekkür eden, minnettar kalan. 
Şükufe : Çiçek gibi güzel, tomurcuk. 

Tıflıgül
 : Gonca gül. 
Tiraje : Gök kuşağı. 
Tuba 
Cennet ağacı. 
Tülin : Ayna. 
Türkan : Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi. 

Ulya
 : Pek yüce. 

Ülfet : Dost olan, yakınlık duyan. 
Ümeyme : Küçük anne. 
Ümmühan 
: Hükümdarın annesi. 

Vecahet : Güzel yüzlü, itibarlı, şerefli. 
Vedia : Emanet. 
Vedide : Dost, sevgili. Çok seven.
Vesamet : Güzel olan. 
Vesile : Vasıta olan.
Vildan : Yeni doğmuş çocuk. 
Vuslat : Dostuna, sevdiğine kavuşan. 

Yâdigar : Dost hatırası. 
Yârıdil 
: Gönül dostu, içten arkadaş. 
Yelda : Uzun ve siyah. 
Yeldem : Çabuk, çevik, çalak. 
Yeşim : Sert ve kıymetli yeşil taş. 

Zehra : Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü. 
Zekavet : Çabuk anlayan, tez kavrayan. 
Zerafet : Kibarlı, incelik, zariflik. 
Zerengül : Altın gibi gül. 
Zerişte : Altın tel, sırma. 
Zerrin : Altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli. 
Zeyneb : Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun. 
Ziba : Süslü, bezekli. yakışıklı güzel. 
Zinnur
 : Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar. 
Zişan : Şanlı, ünlü, çok tanınmış. 
Zübeyde : En seçkin, öz, hülasa, cevher. 
Zülal 
: Saf, berrak. 
Züleyha : Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen. 
Zülfibar : Dağılmış, yayılmış saç. 
Zülfiyar 
: Sevgilinin saçı. 
Zümrüt : Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.

 

Kadın-erkek ve anne

Dinimizde ırk, renk ve cinsiyet üstünlüğü yoktur. Üstünlük, takvaya, Allah indindeki dereceye göredir. Müslüman zenci bir kadın, müslüman olmayan beyaz bir kraldan çok üstündür. Mukayese bile edilmez...

Devamını Okuyun...

Ana-babanın seksen hakkı

İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir...

Devamını Okuyun...

Kayınpedere "baba" demek

Kayınvalideye ve kayınpedere, "Ana-baba" demek, akla yanlış gibi gelmekte ise de, ceddimiz hürmet olarak bunlara "Ana-baba" demişlerdir. Bekara suresinin 133. âyet-i kerimesinde, Yakub aleyhisselama...

Devamını Okuyun...

Ana-babaya hizmet

İmandan sonra birinci vazifemiz ana-babanın kalbini kırmamaktır. Onlar ne kadar kötü olsalar da, yine her şeyin üstünde hakları vardır. Onların kalbini kıranın ibadeti kabul olmaz. Müslüman doğmamıza ve müslüman...

Devamını Okuyun...

Ana babayı dinlemeyip evlenmek

İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: 
Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır...

Devamını Okuyun...

Baba evladına iyilik ister

İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: 
Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır...

Devamını Okuyun...

Ölmüş ana baba hakkı

Aşağıdakileri yapmaya çalışmalı. 
Namazlardan sonra dua edip, sevaplarını onların ruhlarına göndermeli...

Devamını Okuyun...

Ana baba hakkıyla ilgili sorular

ster yanınızda kalsın, ister ayrı ev tutun, ama onların rızalarını almaya çalışın. Onlara bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak iyidir ancak...

Devamını Okuyun...

Koca hakkı

ster yanınızda kalsın, ister ayrı ev tutun, ama onların rızalarını almaya çalışın. Onlara bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak iyidir ancak...

Devamını Okuyun...

Hanım hakkı

Hanımının güzel huylu olmasını isteyen, önce kendisi güzel huylu olmalıdır! Kur'an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin...

Devamını Okuyun...

Evladın ana baba üzerindeki hakları

Evladın, ana-baba üzerinde hakları vardır. Bazıları şöyledir:
1- İleride, çocuk annesiyle kötülenmemesi için...

Devamını Okuyun...

Çocuk sevgisi

Büyük-küçük çocuklarımıza sevgi ve şefkat göstermek, sevip öpmek sünnettir. Resulullah efendimiz, evine gelen küçük çocukları sevip başlarını okşar...

Devamını Okuyun...

Çocuk nasıl terbiye edilir

Teşhis doğru yapılmazsa tedavi de hem yanlış olur hem de netice vermez...

Devamını Okuyun...

Babanın mesuliyeti

Erkek çocuğundan akıl baliğ olana kadar, kızından ise evlenene kadar mesuldür...

Devamını Okuyun...

Çocuk doğunca neler yapmak gerekir?

Yedinci günü isim koymak ve başını kazıyıp, saçının ağırlığı kadar, altın veya gümüş, sadaka vermek...
...

Devamını Okuyun...

Evladın günahları sevapları

Evet evladın işlediği sevaplar, müslüman ana-babaya da yazılır. Günah işlemeyi öğreten ana-babaya evladının günahı da yazılır...

Devamını Okuyun...

Sağlığında çocuklara mal bağışlamak

Eğer çocuklar salih ise aralarında ayrım yapmak caiz olmaz. Fâsıklara salih olanlardan az vermek caizdir. Kâfir ise hiç verilmez...

Devamını Okuyun...

Sünnet olmanın dinimizdeki yeri

Kim oldukları ve neye hizmet ettikleri herkesçe bilinmeyen bir kısım insanlar, her şeye bid’at diyorlar...

Devamını Okuyun...

Çocuklara hangi isimleri koymalı

Çocuklara koyduğumuz veya koyacağımız isimlerin anlamlarının, dinimize, örf ve âdetimize uygun olup olmadığını öğrenmek...

Devamını Okuyun...

Erkek isimleri

Haklı olarak çocuğuna koyacağı ismin anlamını öğrenmek isteyenler oluyor, isimlerin anlamını soruyorlar. Biz burada daha çok merak edilen isimleri bildiriyoruz...
...

Devamını Okuyun...

Kız isimleri

Adalet : Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye. 
Adniye : Salih, Cennetlik. 
Afet : İnsanların önleyemediği büyük felaket...
...

Devamını Okuyun...

Erkegede kızada konulan isimler

Ahsen : En güzel, pek güzel. 
Bahşi : Aşık, seven, tutkun.
Bahtıgür : Kısmeti bol...
...

Devamını Okuyun...

Erkek-kız isimleri

Ahsen : En güzel, pek güzel. 
Bahşi : Aşık, seven, tutkun.
Bahtıgür : Kısmeti bol...
...

Devamını Okuyun...

Evlat hakkıyla ilgili çeşitli sorular

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, (İki aile de, karşı tarafın hatırına, evladım elimden gitti diye bir düşünce getirmeyecek şekilde davranmalıdır) buyuruyor...
...

Devamını Okuyun...

Boşanmada çocukların durumu

Kız, çocuğu olunca üzülmek, hele hele anneyi suçlamak çok yanlıştır.
Kur'an-ı kerimde mealen...

Devamını Okuyun...

Kız çocuğu bir nimettir

Kız, çocuğu olunca üzülmek, hele hele anneyi suçlamak çok yanlıştır.
Kur'an-ı kerimde mealen...

Devamını Okuyun...

Nikahı düşenler-düşmeyenler

Önce usül ve füru meselesini bilmek gerekir.
Usül, ana-baba, bunların ana-baba, dede ve büyük anneler...

Devamını Okuyun...

Nikah düşenlerle görüşmek ve halvet

Halvet, yabancı bir kadınla bir erkeğin bir odada, bir yerde yalnız kalmaları demektir. Bu haramdır...
...

Devamını Okuyun...

Karşı cinsle konuşmak

Kadınlara da erkeklere de lüzumsuz veya şehvetle bakmak günahtır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki...
...

Devamını Okuyun...

Kadınların selam vermesi

Kadınlara da erkeklere de lüzumsuz veya şehvetle bakmak günahtır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki...
...

Devamını Okuyun...

Kadınların sesleri haram mı?

Kadınlara da erkeklere de lüzumsuz veya şehvetle bakmak günahtır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki...
...

Devamını Okuyun...

Zaruret ve fitne zamanında

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bilmeden fetva verene, yerdeki ve gökteki melekler lanet ederler.) [İbni Lal]...
...

Devamını Okuyun...

Evlenmenin faydaları

Evlenmenin fayda ve mahzurları, şahıstan şahısa göre değişir. Kimisi için evlenmek dünya ve ahiret saadetine sebeptir...

Devamını Okuyun...

Evlenecek kızlara tavsiyeler

Erkek için de, kadın için de iyi geçinmek, fedakârlık ve sabır ister. (Külfetsiz nimet olmaz) buyurmuşlardır... 


Devamını Okuyun...

Evlenecek erkeklere tavsiyeler

Eşine karşı her zaman, güzel huylu olmalı. Allahü teâlâ iyi huylu olanları sever, huysuzları sevmez. Eşini incitmek haramdır...

Devamını Okuyun...

Bekâr olarak ölmek

Hayır. Bekâr olarak ölmek küçük günah bile değildir. Hatta ahir zamanda çoluk çocuk sahibi olmamak daha iyidir...

Devamını Okuyun...

Fakir bir gencin ibretli mektubu

Biz fakir gençlerin müşterek derdi, evlenip bir yuva kuramamaktır... Devamını oku...

İhtiyarlık nimeti

Müslüman, nimetlere konmuş kimse demektir. Bir kimsenin müslüman olarak saçını başını ağartması daha büyük nimettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Nasibin çıkmaması

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
İnsana gelen elemler, takdir-i ilahi ile gelmektedir...


Devamını Okuyun...

Evlenene kadar ne yapmalı

Evlenene kadar sık sık oruç tutmanız iyi olur. Çünkü Peygamber efendimiz, (Evlenmeye gücü yeten evlensin! Evlenmek gözü haramdan korur. Herhangi bir sebeple evlenemeyen oruç tutsun...


Devamını Okuyun...

İffet ve hayanın önemi

Allahü teâlâ, insan neslinin devamı için, erkek ve kadını birbirine karşı cazip kılmıştır. Aynı zamanda, bu kuvvetli duygu karşısında...


Devamını Okuyun...

Asalet önemli mi?

İkisine de bakmalıdır. Mesela itikadı düzgün olmalı, namaz kılmalı, dinimize uygun giyinmeli...


Devamını Okuyun...

Bir baba kızını evlendireceği zaman

Kızını evlendireceği erkeğin salih müslüman olmasına, Ehl-i sünnet itikadında olmasına, namaz kılmasına...

Devamını Okuyun...

İyi kimse ile evlenmeli

Erkek veya kadın olduğunuzu yazmamışsınız. Çünkü cevap farklı olur...

Devamını oku...

Dengi ile evlenmek

İyi geçinmekte, tahsilin ve aynı yöreden olmanın avantajları vardır. Ama bunlar şart değildir...


Devamını Okuyun...

Gayrimüslimle evlenmek

Müslüman erkek kitapsız kâfirlerle evlenemez. Kitaplı kâfir kadınla yani Hristiyan ve Yahudilerle evlenmesi caiz ise de...


Devamını Okuyun...

Flört

Evlenecek gençlerin flört denilen bir arkadaşlığa asla ihtiyaçları yoktur. Hatta flörtün birçok sakıncası da vardır:..


Devamını Okuyun...

Evlilik görüşmesi

Kızla erkeğin oturup pazarlığa girişmeleri doğru değildir. Yani sünnet olan o görüşme, pazarlık yeri ve zamanı değildir:..


Devamını Okuyun...

Fâsıkla evlenmek

Evet, yanlıştır. Hristiyan kızla evlenmek de tahrimen mekruhtur, harama yakındır. Yani Hristiyan kızla evlenmek zaruretsiz caiz olmaz:..


Devamını Okuyun...

Çeşitli sual ve cevaplar

Evet, yanlıştır. Hristiyan kızla evlenmek de tahrimen mekruhtur, harama yakındır. Yani Hristiyan kızla evlenmek zaruretsiz caiz olmaz:..


Devamını Okuyun...

Nikah nasıl kıyılır

Bu şartların birincisi, Müslüman kızın Müslüman erkekle evlenmesidir. Müslüman olmayan erkekle evlenemez...

Devamını Okuyun...

Nikahla ilgili sorular

Hristiyanların nikâhlarını, kilisede papazlar kıydığı halde, papaz nikâhı denmiyor. Nikâh kıymasını bilen her Müslüman, her yerde...

Devamını Okuyun...

Nikâhta vekâlet

Beni falancayla evlendirmek üzere seni vekil ettim) der. Gerektiğinde, vekilin de başkasına vekâlet verebilmesi için...

Devamını Okuyun...

Mehir nedir?

Mehir, erkeğin evlenirken kıza vermesi gereken altın, mal veya bir menfaattir. İstanbul’da genel olarak 11 Reşat altını mehir olarak verilir...

Devamını Okuyun...

Müta nikahı haramdır

Müta nikahı dört mezhepte de haramdır. Müta nikahı, şahitsiz olarak bir kadına belli para verip, belli zaman için beraber...

Devamını Okuyun...

Eşini kıskanmak

Bazı çevrelerde kıskanmayı ayıp gibi, çağ dışı gibi göstermeye çalışıyorlar. Gayur olmak, yani namusunu korumak için, meşru hudutlar içinde kıskançlık göstermek dinimizin emridir...

Devamını Okuyun...

Hak mezheplerimizdeki hükümler

İki kişinin yanında bir erkek, bir kıza, Bu benim hanımım dese, kız da bunu tasdik etse...

Devamını oku...

Hülle nedir

Hüllenin meşru ve gayrimeşru olanı vardır. Gayrimeşru olanını gösterip İslamiyet böyle yapıyor demek insafsızlık olur...

Devamını Okuyun...

Tarlanız tabiri

Bildirdiğiniz âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Kadınlarınız sizin [evlat yetiştiren, ekin] tarlanızdır...

Devamını Okuyun...

Hürmet-i müsahere nedir

Herhangi bir kadın ile zinâ etmek veyâ o kadının herhangi bir yerine şehvet ile dokunmak, unutarak veyâ yanılarak bile tutsa...

Devamını Okuyun...