Mallarınızı zekât ile koruyun

Zekâtın önemi nedir?

CEVAP
Kur’an-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En faziletli ibadet namaz, sonra zekâttır.) [Taberani]

(Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!) [Deylemi]

(Allahü teâlâ, malınızın temizlenip güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.) [Hakim]

(Zekât vermeyenin namazı kabul olmaz.) [Taberani] (Zekât vermemek haram olduğu için, böyle günahkârın kıldığı namaz, sahih olup borcu ödenirse de, namazdan hâsıl olacak sevaba kavuşamaz.)

(Zekât vermeyen, temiz malını kirletmiş olur.) [Taberani]

(Zekât vermeyen kimse, kıyamette ateştedir.) [Taberani]

(Zenginlerin zekâtı fakirlere kâfi gelmeseydi, Allahü teâlâ fakirlerin rızkını başka yollardan verirdi. Aç kalan fakir varsa, zenginlerin zulmü yüzündendir.) [El-Askeri] (Eli ayağı tutup da çalışabilenlerin zekât istemesi haramdır. İstemediği halde kendisine zekât verilirse, alması günah olmaz. Zekât, nisaba malik olmayıp çalışamayacak kadar hasta, sakat olanlara ve çalışıp da güç geçinenlere verilir. Allahü teâlâ böyle fakirleri milletin içinde kırkta bir oranında yaratmıştır.)

(Zekât vermeyen bir toplum, rahmetten, iyilikten mahrum kalır. Hayvanlar da olmasa, hiç rahmet görmezlerdi.) [Taberani]

(Zekâtı verilmeyen mallar, karada, denizde telef olur.) [Taberani]

(Zekâtını veren o malın şerrinden korunmuş olur.) [Beyheki]

Resulullah efendimiz, (Zekâtı verilmeyen mallar, ejderha olup sahibinin boynuna sarılır) buyurup şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:
(Hak teâlânın ihsan ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını zannediyorlar. Hâlbuki kendilerine kötülük etmiş oluyorlar. O mallar Cehennemde azap aleti olacak, yılan şeklinde boyunlarına sarılıp baştan ayağa kadar onları sokacaktır.) [Âl-i İmran 180]

Bu acı azaplardan kurtulmak için, malların zekâtını, tarla mahsullerinin, sebze ve meyvenin uşrunu vermek şarttır. Zekât kırkta bir, uşur onda bir verilir. Kur’an-ı kerimde, (Malı, parayı biriktirip zekâtını vermeyene çok acı azabı müjdele! Zekâtı verilmeyen mal, para, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sahibinin alnına, böğrüne, sırtına mühür gibi basılacaktır) buyuruldu. (Tevbe 34, 35)

Namaz kılmayan, oruç tutmayan bir Müslümanın da zekât vermesi gerekir.

Zekât vermemek ve borcunu ödememek haramdır. Din kitaplarında, (Haram işleyenin, haram yiyenin duası kabul olmaz) ve (Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz) buyuruluyor. Zekât vermeyen zengin, binlerce fakirin hakkını gasbetmiş olduğu için ve Allahü teâlânın emrini yapmadığı için, bunun hiçbir hayratı, hasenatı kabul olmuyor. İmkânı varken borcunu ödemeyen de, böyle haklar altında kalmaktadır.

Fakire verilen altın, onu zengin edecek kadar fazla olmamalıdır. Borçsuz fakire nisap miktarı veya daha çok zekât vermek, mekruh olarak caizdir. 10 gr altın kadar borcu varsa, 100 gr altını alması mekruh olmaz. Altınla gümüş, ne niyetle saklanırsa saklansın ticaret eşyasıdır. Nisap miktarıysa zekâtı verilir.

Bir günlük yiyeceği olanın, zekât veya sadaka istemesi haramdır; fakat istemeden verilen sadakayı, zekâtı alması caizdir. Zekâtı muhtaçlara vermelidir.

Sual: Tevbe suresi 34. âyetinde, (Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda infak etmeyene çok acı bir azap vardır) deniyor. Burada, para biriktirmek yasaklanmıyor mu?
CEVAP
Peygamber efendimiz, Kur’an-ı kerimi açıklamıştır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Zekâtı verilen mal, kenz değildir.) [Ebu Davud, Hâkim, Hatib] (Kenz, biriktirip saklanan, faydalanılmayan mal, define demektir.)

Müslümanın malında, zekâttan başka, kimsenin hiçbir hakkı yoktur. Resulullah efendimiz, (Malda zekâttan başka hak yoktur) buyurdu. (Ahkâm-üs-sultaniyye)

Zekâtı verilen mal
Sual: 
Sosyalist zihniyetli bir İslamcı, (Zekâtı verilen mal, işletilmezse kenz olur. Bu malı onun elinden alıp fakirlere vermek vacibdir. Bu konuda âyet ve hadis vardır) diyor. Bu konuda dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
Kenz, 
faydalı bir maksat dışında, biriktirilmiş, istif edilmiş, stok edilenmal demektir. Zekâtı verilen mallar için değil, verilmeyen mallar için acı azap vardır. Müslümanın malında, zekâttan başka, kimsenin hiçbir hakkı yoktur. Bu konudaki bir hadis-i şerif şu mealdedir:
(Borcunu ödemek için saklamak veya Allah yolunda harcamak maksadı dışında altın ve gümüşü biriktirmek kenzdir.) [Tirmizî, İ. Ahmed]

Ümmü Seleme validemiz anlatır: Resulullah’a “sallallahü aleyhi ve sellem”, takındığım altın ziynetlerimin, Kur'an-ı kerimde yasaklanan kenz hükmüne girip girmediğini sordum. (Zekâtı verilecek miktara ulaşan şeyin zekâtı verilirse, kenz sayılmaz) buyurdu. (Ebu Davud, Hâkim)

Sual: Zekâtı verilmeyen mal bereketsiz mi olur ve dua etmeyen kimse de, maksadına kavuşamaz mı?
Cevap: Zâdül-mukvîn kitabında deniyor ki:
“Eski âlimler yazmış ki, beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur: 1- Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını görmez. 2- Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz. 3- Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz. 4- Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz. 5- Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste kelime-i şehadet getiremez. Namaz kılmanın birinci vazife olduğuna inandığı hâlde, tembellik ederek kılmayan fasıktır. Saliha kızın küfvü değildir. Yani o kıza layık ve uygun değildir.”

Zekât, malı zarardan korur
Sual: Ticaret malı veya toprak mahsulü olsun zekâtı verilmeyen mallar, paralar, mahşer günü, sahiplerine azap olarak yüklenecektir deniyor, bu doğru mudur?
Cevap:
 Zekât vermek, Kur’ân-ı kerimin 32 yerinde, namazla birlikte emredilmektedir. Tevbe sûresinin 34. âyet-i kerimesinde mealen;
(Malı, parayı biriktirip zekâtını, Müslüman fakirlerine vermeyenlere çok acı azabı müjdele!) buyurulmuştur.

Kıyamet gününe ve Cehennem azabına inanan zenginlerin, mallarının zekâtını, tarla mahsullerinin, meyvelerin uşrunu vererek, bu azaplardan kurtulmaları lazımdır. Hadîs-i şerifte;
(Zekât vererek, malınızı zarardan koruyunuz!) buyuruluyor.

Tefsîr-i Mugnîde buyuruluyor ki:
“Kur’ân-ı kerimde üç şey, üç şeyle beraber bildirildi. Bunlardan biri yapılmazsa, ikincisi kabul olmaz. Peygambere itaat edilmedikçe, Allahü teâlâya itaat edilmiş olmaz. Anaya, babaya şükredilmedikçe, Allahü teâlâya şükredilmiş olmaz. Malın zekâtı verilmedikçe, namazlar kabul olmaz.”

İmâm-ı Gazâlî hazretleri, mahşer gününü anlatırken buyuruyor ki:
“İnsanlardan her biri, dünyada sımsıkı sakladıkları malı boyunlarına geçirmişlerdir. Deve zekâtını vermeyenlerin, boynuna deve yüklenir. Öyle bağırır ve ağırlaşır ki, büyük dağlar gibi olur. Sığır, koyun zekâtı vermeyenler de, böyle olur. Bunların feryatları âdeta gök gürlemesi gibidir.

Ekin zekâtını, yani uşrunu vermeyenlerin boynuna ekin denkleri yüklenir ki, dünyada hangi cins ekinin zekâtını vermemiş ise, o cinsten, o denkler dolmuştur. Eğer buğday ise buğday, arpa ise arpa dolmuştur ki, ağırlığından altında ‘vâveylâ’, ‘vâseburâ’ diye bağırır. Altın, gümüş ve kâğıt para ve sair ticaret malı zekâtından vermeyenler de, dehşetli bir yılanı yüklenirler. Boynu ile halkalanmış, boynu üzerinde yüklenmiş, hatta değirmen taşlarını yüklenmiş kadar ağırlığı vardır. Bu hâldeyken feryat ederler ve;
-Bu nedir, derler. Melekler de onlara;
-Bunlar, dünyada zekâtını vermediğiniz mallarınızdır derler. İşte bu dehşetli hâl, Âl-i îmrân sûresinin 180. âyet-i kerimesinde mealen;
(Dünyâda esirgedikleri, kıyamet günü boyunlarına takılır) buyrularak bildirilmiştir.”

Bunun için zengin olan her Müslümanın, elindeki malının zekâtını seve seve ve İslâmiyetin emrettiği kimselere vermesi lazımdır.

Zekâtını veren, kurtulacaktır
Sual: Zekâtını veren kimse, sahip olduğu malın kendisine vereceği zarardan kurtulur mu?
Cevap:
 İslâmın beş şartından biri, malın zekâtını vermektir. Zekât vermek, elbette lazımdır. Zekâtı seve seve ve İslâmiyetin emrettiği kimselere vermelidir. Haşr sûresinin 9. âyet-i kerimesinde mealen;
(Zekâtını veren, elbette kurtulacaktır) buyuruldu.

Bütün nimetlerin, malların hakiki sahibi olan Allahü teâlâ, zenginlere verdiği nimetlerin kırkta birini, Müslümanların fakirlerine vermelerini, buna karşılık, çok sevap, kat kat mükafat vereceğini ve;
(Zekâtı verilen malı elbette arttırırım ve hayırlı yerlerde kullanmanızı nasip ederim. Zekâtı verilmeyen malı, dert, bela ile istemeyerek harcettiririm, elinizden alır, düşmanlarınıza veririm, siz de bu hâli görür, kendinizi yer, yanıp kavrulursunuz!) buyurup da, bu kadar az bir şeyi, bir din kardeşine vermemek, ne büyük insafsızlık ve inatçılık olur. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Resûlullah Efendimize uymak şerefine kavuşmak için, dünyada olan her şeyden yüz çevirmek lazım olmaz. Böyle yapmak çok zor olur. Eğer, farz olan zekât verilirse, dünya mallarının hepsi terk edilmiş demek olur. Böylece insan dünyanın zararından kurtulmuş olur. Çünkü bir malın zekâtı verilince, o mal zarardan kurtulur. Demek ki, dünya malını zarardan korumak için ilaç, o malın zekâtını vermektir. Malın hepsini Allah yolunda vermek, elbette daha iyi ve faydalı ise de, zekâtını ayırıp, yerine vermek de, bu işi görmektedir.”

Altın, gümüş eşyanın, çayırda otlayan hayvanların, ticaret eşyasının zekâtını ve topraktan alınan mahsullerin uşrunu da, muhakkak vermek lazımdır. Zekâtı, İslâmiyetin emrettiği kimselere seve seve vermelidir. Bir kimse, helalden kazandığı hâlde, malının zekâtını vermezse, ahirette azap görmesine sebep olur. Hadîs-i şerifte;
(Altına ve gümüşe köle olana lanet olsun!) buyuruldu.

Malını seven bir kimse, niçin başkalarına bırakıp gitmektedir. İnsan, malının hepsini veremezse, hiç olmazsa kendini de, bir vâris yerine koyup, hissesini ahiret yolunda harcamalı veya zekâtını verip azaptan kurtulmalıdır. Abdullah-i Ensârî hazretlerinin buyuruyor ki:
“Malı seviyorsan, yerine sarf et de, sana sonsuz arkadaş olsun! Eğer sevmiyorsan, ye de, yok olsun!”

Malın zekâtı verilmezse
Sual: Bir Müslüman, zekâtını vermezse, zekât olarak vermediği bu paralar, mallar, ahirette o kimseye azap olarak geri mi döner?
Cevap:
 Bir Müslüman, zekât vermeyi vazife bilmez, farz olduğuna inanmaz, vermediği için üzülmez ve günaha girdiğini bilmezse, imanı gider. Senelerce zekât vermeyen kimsenin, zekât borçları birikerek, bütün malını kaplar. Bu kimse, malı kendinin sanıp, Müslümanların o malda hakkı olduğunu, hatırına bile getirmez, kalbi de hiç sızlamaz. Bu mala sımsıkı sarılmıştır. Böyle kimselerden, imanını kurtaran pek nadir olur. Tevbe sûresinin 35. âyet-i kerimesinde mealen;
(Zekâtı verilmeyen mallar, paralar, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sahiplerinin alınlarına, böğürlerine, sırtlarına mühür basar gibi bastırılacaktır) buyurulmaktadır.

Hazret-i Ali'nin naklettiği hadis-i şerifte;
(Malınızın zekâtını veriniz! Biliniz ki, zekâtını vermeyenlerin, namazı, orucu, haccı, cihadı ve imanı yoktur) buyuruldu.

Zâdül-mukvîn kitabında deniyor ki:
“Önceki âlimler yazmış ki, beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur:
1- Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını görmez.
2- Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz.
3- Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz.
4- Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz.
5- Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste kelime-i şehadet getiremez.”

Din Büyükleri buyuruyor ki:
“Ey insan, dünyanın zevk ve safası peşinde, daha ne kadar koşacaksın? Bu kıymetli ömrü haramdan mal yığmakta, ne zamana kadar ziyan edeceksin? İslâmiyetin emir ve yasaklarına aldırış etmezsin! Azrâîl aleyhisselamın gelip canını zorla alacağı, ecel arslanı pençesini sana takacağı, can verme acılarının başına geleceği, şeytanın, imanını çalmak için kastedeceği, dostlarının, vah vah öldü, siz sağ olun, diye evladına taziye edecekleri vakti düşün! Ayrılık sesi gelip, bize yarayan bir şey yapmadın, hep beğenmediklerimizi işledin, biz de sana, senin bize yaptığın gibi yaparız, diyecekleri zamandan korkmuyor musun? Kabir ve ahiret suallerine ne cevap hazırladın? Kendine acı! Zira suale çekileceksin. Hadis-i şerifte;
(Ey Âdemoğlu! Benim malım, benim malım dersin. O maldan senin olan, yiyerek yok ettiğin, giyerek eskittiğin ve Allah için vererek, sonsuz yaşattığındır) buyuruldu.”

 

Mallarınızı zekât ile koruyun

Kur’an-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde...

Devamını Okuyun...

Zekâtın farzı ve nisabı nedir?

Zekâtın farzı birdir. Bu da, niyet etmektir. Niyet kalp ile olur. Malın zekâtını ayırırken veya Müslüman fakire verirken (Allah rızası için, zekât vereceğim) diye niyet edip de fakire veya zekâtını fakirlere vermek için vekil...

Devamını Okuyun...

Zekât ne zaman verilir?

Zekât, farz olduktan sonra verilir. Nisaba ulaşan, zengin olduğu tarihi, kameri aya göre bir yere yazar. Mesela, 3 Recebde zengin olmuşsa, bir yıl sonra Recebin üçü gelince yine nisap kadar parası ve ticaret malı varsa...

Devamını Okuyun...

Hangi maldan zekât verilir?

Zekâtın hangi maldan verileceğini birçok müslüman bilmemektedir. Zekât olarak verilecek mallar yerine, bunların kıymetlerini de vermek caizdir. Kıymet denilince, altın ve gümüş anlaşılır, başka mal, çek, senet, para veya...

Devamını Okuyun...

Zekât, fitre ve fidye kime verilir?

Bunları maddeler hâlinde bildirelim:

1- Zengin olana, yani kurban nisabına malik olana zekât verilmez.

Devamını Okuyun...

Karı kocanın zekâtı ayrıdır

Dinimize göre, erkekle hanımının mal varlığı ayrıdır. Birbirine eklenmez. Siz zengin, beyiniz fakir olabilir...

Devamını Okuyun...

Zekâtla ilgili hükümler

Hanefi’de zekât nisabı 96 gr, diğer üç mezhepte 69 gramdır.

Devamını Okuyun...

Zekât veya sadaka istemek

Bir günlük yiyeceği olanın, zekât veya sadaka istemesi haramdır. Fakat istemeden verilen sadakayı, zekâtı alması caizdir...

Devamını Okuyun...

Memura zekât

Dinen zengin olmayan kimse, dolgun maaşlı memur da olsa, fitre ve zekât alabilir. İhtiyacı olan eşya ve borçlarından fazla olarak...

Devamını Okuyun...

Şafiilerin Hanefi mezhebini taklit etmesi

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Müslümanları sıkıştırmak, incitmek haramdır....

Devamını oku...

Zekât ve hile

Hiçbir anlaşma ve hile olmadan, bir zengin, fakire zekât verse, fakir de, aldığı zekâtı zengine hediye etse, zekât verilmiş olur...

Devamını Okuyun...

Zekâtı zorla almak

Hükümet, şu 5 malı alamaz: Emval-i batına, fitre, kurban, adak ve kefarettir. (Kuduri Şerhi)...

Devamını Okuyun...

Zekâtı önceden vermek

Günü gelmeden vermek caizdir, nafile olmaz. Zekât verme tarihi gelince, nisabın altına düşerse, yani dinen fakir olursa, ancak o zaman nafile olur...

Devamını Okuyun...

Kameri aylara göre zekât

Günü gelmeden vermek caizdir, nafile olmaz. Zekât verme tarihi gelince, nisabın altına düşerse, yani dinen fakir olursa, ancak o zaman nafile olur...

Devamını Okuyun...

Kurumlara zekât vermek

Kur’an-ı kerimde zekât verileceği bildirilen 8 sınıftan biri de fi-sebilillah yani Allah yolundakilerdir. Bu sınıfa girenler...

Devamını Okuyun...

Evi olmayan da zekât verir

Dinimizde dört delil vardır. Akıl delil değildir. Dört delilin hiç birinde evi olma şartı bildirilmiyor. Konuyu açıkça bildiren fıkıh...

Devamını Okuyun...

Bize borçlu fakire zekât

Bir zenginin bir fakirden alacağı olsa, fakire borç senedini verip, "Sana alacağım kadar zekât vermeye niyet ettim...

Devamını Okuyun...

Öğrenciye zekât

Hayır. Ancak din ilmi tahsil eden ve din ilmi öğretenlere zekât vermek caizdir...

Devamını Okuyun...

Esnaf ve tüccarın zekâtı

Tezgah, ticaret için olmadığı, yani satılık olmadığı, eşya imal edildiği için zekâtı verilmez. İsterse değeri milyarları bulsun...

Devamını Okuyun...

Zekât verilecek kimseyi araştırmak

Zekât verilecek kimseyi araştırmak gerekir, zan üzerine zekât verilmez. Dinen fakir olup olmadığı araştırılmalıdır...

Devamını Okuyun...

Zekâtta vekalet ve vekil

Vekalet verirken, (Adıma zekât almak ve dilediğin yere harcamak üzere seni vekil ettim) demeniz yeterlidir...

Devamını Okuyun...

Ziynet eşyalarının zekâtı

Kadınların altın ve gümüş hariç, başka ziynet eşyaları, ne kadar çok olursa olsun, zekât nisabına dahil edilmez...

Devamını Okuyun...

Gümüşün zekâtı

(200 dirhem ağırlığında olan bir gümüş ibrik, sanat, işçilik bakımından 300 dirhem...

Alacakların zekâtı

Şimdi vermek şart değildir. Şimdi verilmezse, ele geçince, geçmiş yılların zekâtı da verilir...

Devamını oku...

Hayvanların zekâtı

Saime, yılın yarıdan fazlasında kırda, çayırda parasız otlayan eti veya sütü için yetiştirilen erkek veya dişi hayvanlardır...

Devamını oku...

Zekât borcu varken

Caiz değildir. Çünkü farzın önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(En faziletli cihad farzları ifa etmektir...

Devamını oku...

Fakire nisap miktarından fazla zekât vermek

Fazla olamaz, fazla olursa zekât mekruh olur. Eğer o fakirin çocuğu, hanımı varsa, mesela bir evde üçü de fakir iseler...

Devamını oku...

Uşur

Toprak mahsullerinin zekâtına uşur denir. Fakir veya borçlu olanın da uşur vermesi gerekir. Fakat ticaret malı ve hayvan zekâtı böyle değildir...

Devamını oku...

Zekâtı gizli mi vermeli?

Farz olan zekâtı açıkça vermek riya olmaz, daha sevap olur. Zekâtın böyle alenen verilmesi, zekâtını vermemiş olmak töhmetinden kurtarır...

Devamını oku...

Zekâtla ilgili çeşitli sual cevaplar

Sigorta paraları ve tasarruf bonoları zekât hesabına katılmaz. Senelerce sonra birikmiş olarak ele alınınca...

Devamını oku...

Sadaka vermenin önemi

Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, sadaka denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir...

Devamını oku...

En üstün sadaka

Bu, sadaka verenin veya verilenin durumuna göre değişir. Mesela, aç bir kimse varsa, onu doyurmak en üstün sadaka olur....

Devamını oku...

Sadakayı gizli mi vermeli?

Sadakayı, yardımları bazen açık vermek gerekirse de, genel olarak gizli vermek daha iyidir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki...

Devamını oku...

Müminler bir vücut gibidir

Yardımı toplayan, müslüman ise, yardım etmek gerekir. Yardımın ulaştırılmasında bir kusur veya hıyanet olursa, günah, onların olur...

Devamını oku...

Haram maldan zekât, sadaka verilir mi?

Haramdan sadaka verilse, alan fakir de haramdan olduğunu bilerek, verene, Allah razı olsun dese veya Allah kabul etsin dese ve veren de, âmin dese, ikisi de küfre girer...

Devamını oku...

İsraf da, cimrilik de etmemeli

Sadaka vermekte de, israf olur. Sabit bin Kays hazretleri, bir günde 500 ağacının hurmalarını toplayıp...

Devamını oku...

Sadaka-i cariye

Öldükten sonra da, amel defterimize sevap yazdıran sadakadır. Sadaka-i cariye, cami, çeşme, yol yapmak...

Devamını oku...

Sadakayla ilgili çeşitli sual cevaplar

Ödünç alınan ve acil verilmesi gereken borçlar ise sadaka vermek caiz olmaz. Fakat taksitli borçlar ise mahzuru olmaz...

Devamını oku...

Cimri zekâtı ne ki?

Kırkta bir zekâta cimri zekâtı demek, Resulullah'a yapılan çok çirkin bir hakarettir. Kur'an-ı kerimde namazların nasıl kılınacağı...

Devamını oku...