"Onlar, namazın farz olduğundan gafildir"

01/05/2020 Cuma Köşe yazarı V.T

Münafık, yalnız iken namaz kılmaz, insanlar arasında iken kılar.

 

Ali bin Ahmed Vahidi hazretleri tefsîr âlimidir. İran’da Tahran civarında Sâve’de doğdu. 468 [m. 1075] de, Nîşâpûr’da vefât etti. İmâm-ı Vahidî hazretleri, “Vesît” ismindeki tefsîrinde buyuruyor ki:

Maun sûresi 4 ve 5. “Artık, şiddetli azap olsun, nifak suretiyle namaz kılanlara, onlar namazlarından gafildirler” meâlindeki âyetleri tefsir ederken, “Gafildir’den murat, namazı terk etmektir. Yani bazen kılıp, bazen kılmamaktır ki, münafıkların âdeti böyledir. Münafık, yalnız iken namaz kılmaz, insanlar arasında iken kılar. Yatar, kalkar ve namaz kılanlar gibi hareket yapar. Hâlbuki kalbi, namazın farz olduğundan gafildir. İnsanlara gösteriş yapar ki, namaz kılar desinler. Bu ise, insanlardan ve onların verebilecekleri cezadan korktuğundandır. Allah için değildir: Namaz kılmadığı zaman azaptan korkmaz, kılmakla da rahmet-i ilahiyeyi beklemez. Bu ise tamamen şirktir” buyurdu.

Cuma gününün faziletiyle ilgili olarak, “Enes bin Mâlik’in (radıyallahü anh), Resûlullah Efendimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) bildirdiği hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: 

“Allahü teâlâ her cuma günü altı yüz bin kişiyi cehennemden azâd eder. Bunların hepsi cehennem ateşine lâyık olup, cuma gününün bereket ve faziletiyle cehennemden çıkarılırlar.”

“Cuma günü gusledip temizlenenin günah ve hataları temizlenir. Cuma namazına giderken, her bastığı ve kaldırdığı adımına, Allahü teâlâ, kabul olunmuş bir ibadet sevabı yazdırır. Namazı bitirince, ayrıca ikiyüz senelik ibadet sevabı yazdırır.”

Yine aynı kitapta, zekât vermek ile ilgili olarak; “Âyet-i kerimelerde meâlen; (Onlar söz verdiklerinde sözlerini yerine getirirler.) [Ra’d-20] 

(Onların cimrilik ettikleri şey, kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Allahü teâlânın fazlından kendilerine verdiği şeye bahillik edenler, hiçbir zaman onu kendilerine hayırlı sanmasınlar. Aksine bu kendileri için bir şerdir.) [Âl-i İmrân-180] buyuruldu. Yani "Allahü teâlânın kendilerine ihsan edip, verdiği altın, gümüş, hayvan, meyve ve diğer zekât ve uşur mallarından, kendileri için hayır olan zekâtı vermeyenlere, bu malları azap sebebi olacak, bahillik ettiği malları yılan olup, boyunlarına sarılacak, tepeden tırnağa kadar onları sokacaktır” buyrulmaktadır.