"Çabuk yıkın şurayı!.."

07/12/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Kâfirlerden bir “zâlim” vardı.

Bir grup askeriyle Hindistan evliyâsından Alâaddîn-i Sabîr hazretlerinin dergâhını yıkmaya geldi.

Zîrâ bilmiyordu bu zâtın büyüklüğünü.

Emrette askerlerine:

“Çabuk yıkın şurayı!”

O anda garip bir şey oldu.

Askerlerin gözleri “kör” oldu.

Hemen anladı hatâsını.

Pişman oldu yaptığına.

Vazgeçti yıkma fikrinden.

Ve gelip özür diledi bu büyük velîden.

O affedince açıldı askerlerin gözleri.

Ve hepsi “talebesi” oldular bu zâtın.

● ● ●

Bu zât, bir sohbetinde;

“Kardeşlerim! Beş şeyi yapmayan kimse, beş şeyden mahrum olur” buyurdu.

Dinliyenler sordu:

“Onlar nedir efendim?”

Cevâbında;

“Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını göremez. Uşrunu vermeyenin tarlasında bereket kalmaz. Sadaka vermeyenin vücûdunda sıhhat kalmaz. Duâ etmeyen, arzusuna kavuşamaz. Namaz vakti olunca kılmak istemeyen kimse de, son nefeste kelime-i şehâdet getiremez” buyurdu.

● ● ●

Bir gün de sevdikleri;

“Efendim, Allahü teâlânın en çok sevdiği ibâdet nedir?” diye sordular.

Cevâbında;

“Allahü teâlânın en sevdiği ibâdet, Müslümanların birbirini sevmesidir ki, bu haslet, îmânın da şartıdır zâten” buyurdu.