“Nedir bu hâlin yâ Sevbân?.."

12/02/2023 Pazar Köşe yazarı A.U

Hazret-i Sevbân (radıyallahü anh) köle idi.

Resûl-i ekrem kendisini satın alıp âzâd ettiği vakit; “Seni âzâd ettim, ama gönlümüz beraberdir. Sen, bizim Ehl-i Beytimizden sayılıyorsun" buyurmuştu.

O, buna çok sevindi.

Ve hizmete devam etti.

Resûl-i ekreme olan bu sevgisinden dolayı defâlarca zarar gördü.

Bir gün bir Yahûdî geldi.

Ve Resûl-i ekreme;

"Yâ Muhammed!" diye hitâb etti.

Hazret-i Sevbân ona;

"Niçin yâ Resûlallah demedin?" deyip onunla dövüştü.

Hattâ yaralandı!

Hazret-i Sevbân;

"Peygamberimizin mübârek ismini, hürmetsiz söylemeyi günah kabul ederim" derdi.

● ● ●

Hazret-i Sevbân, bir gün Resûl-i ekremin huzûruna geldi ve mübârek yüzüne bir süre baktı.

Resûl aleyhisselâm;

“Yâ Sevbân, nedir bu hâlin? Bir yerin mi ağrıyor?" diye sordu.

Hazret-i Sevbân;

"Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallah! Şuna üzülürüm ki, ben öldüğümde Cennete girsem bile sizin dereceniz pek yüksek olacağı için sohbetinizde bulunamayacağım. Bu endîşe beni perîşan ediyor!" dedi.

O, bu sözü söyledi.

İki âyet nâzil oldu.

Âyetlerde meâlen; "Allahü teâlâya ve peygamberlere îmân edenler, âhirette sevdikleriyle beraber olacaklardır" buyuruldu.

O, bunu duydu.

Sevincinden uçacak gibi oldu...