Oruç, yiyip içmeyi terk etmek değildir!

12/05/2020 Salı Köşe yazarı V.T

''Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayâsızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.''

 

İsmâîl İbn-i Berdis hazretleri hadis hafızıdır. 720'de (m. 1320) Lübnan’da Balebek'te dünyaya geldi. Tahsil için Şam’a giderek İbn-i Asâkir gibi âlimlerden icazet aldı. Sonra BaIebek'e giderek burada çok sayıda talebeye hadis dersi verdi. 786’da (m. 1384) Balebek'te vefat etti. Ramazanda oruç tutmak hakkındaki naklettiği hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:

(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.)

(Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.)

(Ramazan ayı gelince, “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek” denir.)

(Ramazan bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.)

(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istigfar etmelerini emreder.)

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; ramazan ayı, sonraki ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.)

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, ramazan orucunu tutması gerekir.)

(Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.)

(Bu aya ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.)

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.)

(Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonuysa Cehennemden kurtuluştur.)

(İslam, kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.)

(Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.)

(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.)

(Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Biri size sataşırsa, ona “Ben oruçluyum” deyin!)

(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayâsızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.)

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.)