Ramazan ayını en iyi şekilde değerlendirmeli

14/05/2019 Salı Köşe yazarı R.A

Mübârek aylar, asliyetimize, kendimize dönüş için, günâhlardan, kusur ve kabahatlerden tevbe ve rücû için çok önemli fırsatlardır.

 

 

Dünyaya gönderilen ilk insan ve ilk Peygamber Hazret-i Âdem aleyhisselâmdan itibaren, binlerle Peygamber gelmiş-geçmiştir. Bütün Peygamberlerin sonuncusu Muhammed aleyhisselâmdır. Diğer Peygamberlerin bildirdikleri dînler, zamanla bozulmuştur. Şimdi saadete kavuşmak için İslâmiyyeti öğrenmekten ve yaşamaktan başka çare yoktur.

İnsanın dünyada ve âhırette mesut olması için, Müslüman olması lâzımdır. Dünyada mesut olmak, rahat yaşamak demektir. Âhirette mesut olmak, Cennete gitmek demektir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, mesut olma yolunu, Peygamberleri vasıtası ile kullarına bildirmiştir. Çünkü insanlar, bu saadet yolunu, sırf kendi akılları ile bulamazlar. Hiçbir Peygamber, kendi aklından bir şey söylememiş, hepsi, Allahü teâlânın bildirdiği şeyleri söylemişlerdir.

İslâmiyyet, kalp ile inanılacak “İmân” bilgileri ve beden ile yapılacak “Ahkâm-ı İslâmiyye” bilgileridir. İmân ve ahkâm ilimleri, “Ehl-i Sünnet Âlimleri”nin kitaplarından öğrenilir. Bu âlimlerin yazdıkları Arabî ve Fârisî kitâblar ve bunların tercümeleri, dünyanın her yerinde, kütüphânelerde çokça vardır.

Bilindiği üzere insan için üç türlü hayât vardır: Dünya, kabir ve âhıret hayâtı. Dünyada, beden rûh ile birliktedir. İnsana hayat, canlılık veren rûhtur. Rûh bedenden ayrılınca, insan ölür. Rûh yok olmaz. Öldükten sonra kabir hayâtı başlar. Kabir hayâtında his vardır, hareket yoktur. Kıyâmette bir beden yaratılıp, rûh ile bu beden birlikte Cennette veyâ Cehennemde sonsuz yaşarlar...

İnsan, Yüce Yaratıcı tarafından bu dünyaya "eşref-i mahlûkât" olarak gönderilmekle beraber, bunun yanında imtihâna da tâbi tutulmuştur.

İşte “üç aylar” ve bu aylardaki mübârek gün ve geceler, özellikle ramazan ayı, yaratılmışların en şereflisi olma özelliğini unutarak, nefis ve şeytanların tuzaklarına düşmüş ve her iki dünyasını zindâna çevirecek günâh, isyân ve gaflet bataklıklarında boğulmakla karşı karşıya gelmiş insanların kurtuluşları için uzatılan cân simidi gibidirler.

Mübârek aylar, asliyetimize, kendimize dönüş için, günâhlardan, kusur ve kabahatlerden tevbe ve rücû için çok önemli fırsatlardır.

Bu ayda, gün ve gecelerde içimizi ve dışımızı çok iyi bilen Rabbimize karşı, nefsimizi muhâsebeye çekmeli, O'nun bizim dünya ve âhiret hayatımızı Cennet'e çevirmek için gönderdiği mukaddes dîni İslâma tam teslîm olup olmadığımızı gözden geçirmeli, hiç vakit geçirmeden İslâmın rahmet, bereket, mağfiret, fazîlet ve hayat bahşeden çeşmesinden kana kana nasip almak için bu ayı, günleri ve geceleri başlangıç yapmalıyız.