İngiliz misyonerleri nasıl çalışıyorlardı?

15/02/2023 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

İslam Düşmanları -21-

Gâziantep'in sâbık defter-i hâkânî memûru Eyyüb Sabri Efendi'nin 1978’de İstanbul'da neşredilen "Esâret Hâtıraları" kitâbında diyor ki: 

"İngilizlere göre, Müslümanlara zulüm ve hakâret etmek, millî bir vazîfedir. Yirmi binden fazla Müslüman esîrin 1919’da, Mısır’ın Abbâsiyye Hastahânesinde gözleri oyulmuş, kolları, ayakları kesilmiştir. Esîrleri anadan doğma soyarak, İngiliz binbaşının önünden geçirirlerdi. Esîrler arasından, hoca Abdüllah Efendi, hiç olmazsa edep yerlerimizi mendil ile örtmeye izin verin diyerek, çok yalvardı. İzin vermediler. Alay ettiler. Yafa Belediye Reîsi Ömer Baytar Efendi ve Akka Mebûsu ve Dördüncü Ordu Müfettişi Es’ad Şâkir Efendi ve birçok âlim ve şerîfler ve Nablüs İdâre Meclîsi Azâsından Seyfeddîn Efendi de aramızda idi. Geçmiş asırlardaki vahşetler ve Engizisyon zulümleri, İngilizlerden çektiğimiz işkenceler yanında hiç kalır. Dünyada hiçbir milletin yapamayacağı zilleti, alçaklığı, İngilizler yaptılar."

İngiliz Misyonerleri 1893 senesinde Ermeni vatandaşlara 3 milyon İncîl [Kitâb-ı mukaddes] ve 4 milyon Hıristiyanlığa âit diğer kitaplardan dağıttı. Buna göre, yeni doğan çocuklar da dâhil, her Ermeniye 7 kitap verilmiş demekti. Sadece Amerikan misyonerleri senede 285.000 dolar harcıyorlardı. Misyonerlerin bu muazzam parayı, din gayreti ile harcadıklarını düşünmek de saflık olur! Çünkü, misyonerler için din bir ticârettir... Bu parayı Anadolu'ya, İslâmı yıkmak, Osmanlıyı ortadan kaldırmak için sarf eden misyonerler, "Türkler, Ermenileri katlediyor, onlara yardım edelim" propagandaları ile yüzlerce mislini toplamışlardı. Yine o senelerde, kolejlerde, kiliselerde, misyonerlerin aldatması ve teşvîki ve İngiliz ordusunun muazzam yardımı ile Rum vatandaşlar da, Atina'da ve Yenişehir'de isyân ederek, yüz binlerce Müslümânı, çocuk, kadın demeden, vahşiyâne katlettiler. Bu isyân, Edhem Paşa'nın emrindeki kuvvetlerle, 1895 senesinde tenkil [men ve izâle] edildi. Bu zafer, yalnız Yunanlılara karşı değil, bunları kışkırtan İngilizlere karşı kazanıldı. İngiltere devletini idâre eden üç temel unsur, "Kral, Parlamento ve Kilise, yani West Minister"dir.

1512 senesine kadar Parlamento ve Kralın sarayı, West Minister'in içerisinde idi. 1512’deki büyük yangından sonra Kral (Buckingham Sarayı'na) taşınmış ve parlamento ile kilise aynı çatı altında kalmıştı. İngiltere'de kilise ile devlet iç içedir. Kral ve Kraliçelere, kilisede Başpapaz tarafından taç giydirilir. İngiliz merkez istatistik bürosu tarafından yayınlanan "Cemiyet temâyülleri" isimli rapora göre, her yüz İngiliz bebekten yirmi üçü, gayr-i meşrû ilişkiler sonucu dünyaya gelmektedir...