"Niçin îmân etmiyorsun?"

20/05/2021 Perşembe Köşe yazarı A.U

Bir Hristiyân râhip, Bursa’da bir dağda mağarada yaşıyordu.

Emîr Sultân hazretleri Bursa’ya geldiğinde, mağaradan çıktı.

Ve bu büyük velîye gelip;

“Safâ geldin yâ Emîr!” dedi.

Emîr Sultan sordu:

“Benim ismimi nereden bilirsin?”

“Rüyâda öğrendim.”

“Kimden öğrendin?”

“Senin, büyük ceddinden.

O Resûl haber verdi bana.”

“Öyleyse niçin îmân etmezsin?”

“Ben, o büyük Peygamberin huzûrunda îmân ettim” dedi.

Ve ayrılıp gitti...

● ● ●

Bayezid Hân, Bursa’da Ulucâmi'yi yaptırmaya karar vermişti. Ancak o arsada bir (ev) vardı.

Yaşlı bir kadıncağızın eviydi.

Ama satmıyordu evini Sultân'a.

Bayezid Hân çâresizdi.

Vaziyeti Emîr Sultân'a anlatıp;

“Himmetinize muhtâcız” dedi.

Emîr Sultân duâ etti.

O gece, rüyâ gördü kadın.

Şöyle ki, kıyâmet kopmuş.

Halk, mahşerde toplanmıştı.

Hesapları görülmüştü.

Müslümanlar Cennete gitmişlerdi.

Sâdece o kalmıştı meydanda.

Melekler sordular ona:

“Cennete gitmek ister misin?”

“Elbette isterim!” dedi.

“Öyleyse sat evini Sultân'a.

Bırak inat etmeyi!” dediler.

O anda uyandı.

Koştu hemen Sultân'a.

“Evim, senindir” dedi.

Para da istemiyorum!”