"Sevdiğin kullar hürmetine..."

22/08/2023 Salı Köşe yazarı A.U

Anadolu'da yetişen velîlerden Taşkesenli İbrâhim Efendi’nin vefâtından sonra o havâlide harp çıkmış, sevdiği gençlerden biri ağır şekilde yaralanmıştı. Harpten sonra evine getirdiler delikanlıyı.

Ancak yarası ağırdı.

Ve şiddetli ağrıyordu.

Ağrı ve acıdan uyuyamadı o gece. Çâresizlik içinde “Yâ Rabbî! Sevdiğin kullar hürmetine bana şifâ ver” diye yalvardı.

Ellerini yüzüne sürdü.

Yanında bu zâtı gördü.

O kadar sevindi ki, ağlamaya başladı sevincinden.

Büyük velî;

“Üzülme,Cenâb-ı Hak sana şifâ verecek” buyurdu ve elleriyle yaralarını meshedip “Yâ Rabbî! Buna şifâ ver” diye duâ etti.

Ve gözden kayboldu.

Genç bir anda iyileşti.

Ağrısı sızısı kalmadı.

Fırladı ayağa ve Allah'a şükretti.

Bir “Fâtiha” okuyup gönderdi bu büyük velînin rûhuna ve tekrar uyudu.

Rüyâda yine onu gördü.

Mübârek zât sordu:

“Nasılsın evlât?”

“Elhamdülillah, çok iyiyim.”

“Yaraların nasıl oldu?”

“Sâyenizde iyileşti efendim.”

Mübârek zât, başını olumsuzca sallayıp “Hayır, benimle alâkası yok evlâdım! buyurdu.

“Ama hocam, o rüyâ…”

Sözünü yarıda kesip;

“Uzatma evlât! Sen Allah'tan şifâ istedin, O da verdi. Hepsi bu kadar. O, kendisine açılan eli boş çevirmez” deyip, kayboldu gözden.