Kumar ve piyango -1-

23/12/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

"Menfaate dayalı her türlü şans oyunu kumârdır. Kumâr insanın zamanını, sağlığını, âile huzurunu, toplumdaki itibârını, mâlını ve mülkünü heder eder."

Makâlemizin hemen başında ifâde edelim ki, Allahü teâlânın, kullarına çok büyük nimetleri, ihsânları vardır; bunlara şükür gerekir. Şükür de, emredilenleri yapmak, yasak edilenlerden kaçmak suretiyle olur. Ömür, beden, ilim ve mâl, Allahü teâlânın kullarına verdiği birer sermâyedir. Bu sermâyeyi, Allahü teâlânın bildirdiği yerlerde harcamalıdır.
Hadîs-i şerifte buyuruldu ki: “Kıyâmet günü, herkes ömrünü ve gençliğini nerelerde geçirdiğinden, mâlını nereden kazanıp nerelere harcadığından ve ilmi ile amel edip etmediğinden sorguya çekilecektir” [Tirmizî]
Dünyâ iş ve kazanç yeridir. Dünyâ âhiretin tarlasıdır. Burada ne ekilirse, âhirette o biçilecektir. Boş vakit, fırsat ve ganîmettir. Faydalı iş yapmadan vakit geçirmek, vakti öldürmek olur. Dünyâda yapılan her işin, her nefesin hesâbı kıyâmette sorulacaktır.
Burada, önemine binâen, hemen şunu da belirtelim ki, Müslümân akıllı olur; hem Allahü teâlânın harâm kıldığı şeyleri yapmaz ve kendisini dînen, âhırette mesul duruma düşürmez; hem de kânûnen yasak olan şeyi yapmaz ve kendisini, âilesini ve bütün sevenlerini sıkıntıya sokmaz.
İslâm dîni, saadeti engelleyen, ferdî, âilevî ve ictimâî huzursuzluklara yol açan başta alkol, uyuşturucu ve kumâr olmak üzere bütün zararlı alışkanlıkları yasaklamaktadır.
Diyânet İşleri Başkanlığı’nın resmî İnternet Sitesinde “İslâm dînine göre, menfaate dayalı her türlü şans oyunu kumârdır. Kumâr insanın zamanını, sağlığını, âile huzurunu, toplumdaki itibârını, mâlını ve mülkünü heder eder. Gençlerin içki, kumâr ve uyuşturucudan korunmasında, en önemli görev, âile ve eğitim kurumlarına düşüyor” denilmektedir.
              ***
Mukaddes dînimiz İslâmiyette, herhangi bir şeyin harâm veya küfür olduğu, dört delîl ile bilinir. Bunlar Kitâb, Sünnet, İcmâ-ı ümmet ve Kıyâs-ı fukahâdır.
Allahü teâlâ, Mâide sûresinin 90-91. âyet-i kerîmelerinde buyurmuştur ki (meâlen):
“Ey inananlar, hamr [alkollü içki], kumâr, putlar ve fal okları, şüphesiz şeytân işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saâdete eresiniz.
Şeytân, alkollü içki ve kumârla aranıza düşmânlık ve kin sokmak ister. Sizi, Allah’ı zikirden ve namazdan alıkoymak ister. Siz [zararları bilinirken], bunlardan hâlâ sakınmaz mısınız?” 
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) de, içki, kumâr ve çalgının yasak olduğunu bildirmiştir. (Ebû Dâvûd)
Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: “Helâl apaçık bellidir; harâm da apaçık bellidir… Her melikin, bir koruluğu, yani yasak bölgesi vardır; Allah’ın koruluğu da yasak kıldığı şeylerdir…”
Peygamber Efendimiz yine buyurdu ki:
“Her sarhoş eden şey, alkollü içkidir; her alkollü içki de harâmdır.”
“Çoğu sarhoş eden şeyin, azını da içmek harâmdır.” [Tirmizî, Nesâî]
“Bir zaman gelecek, içkinin adı değiştirilecek ve helâl sayılacaktır.” [İmâm Ahmed]