Bu ümmetin en önce unutacağı ilim!..

28/06/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Ferâiz ilmini öğrenmeye çalışınız! Bu ilmi gençlere öğretiniz!"

 

Ebû Tâhir bin Tayfun Secâvendî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. 596 (m. 1200)’de vefât etti. Müfessir, fakîh ve miras taksiminden bahseden ferâiz ilminde mütehassıs idi. Es-Sirâciyye fil-ferâiz adlı eserinden bazı bölümler:

“Âlemlerin Rabbi olan Allahü teâlâya, şükredenlerin hamdi gibi hamd ederim. İnsanların en hayırlısı en üstünü olan Muhammed aleyhisselâma salât-ü selâm ve O’nun Ehl-i beytine, Eshâb-ı kirâmına iyi duâlar olsun... Vefât eden kimsenin bıraktığı malın kimlere verileceğini ve nasıl dağıtılacağını öğreten ilme, (İlm-i ferâiz) denir. Allahü teâlânın Kur’ân-ı kerîmde, en açık ve en geniş bildirdiği şey, meyyitten kalan mîrâsın nasıl dağıtılacağıdır. Burada yapılacak işlerin çoğu farz olarak emrolunduğu için, hepsine (Ferâiz ilmi) denilmişdir.

İbni Mâce ve Dâre Kutnînin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmain" bildirdikleri hadîs-i şerîfte, (Ferâiz ilmini öğrenmeye çalışınız! Bu ilmi gençlere öğretiniz! Ferâiz ilmi, din bilgisinin yarısı demektir. Ümmetimin en önce unutacağı, bırakacağı şey, bu ilim olacaktır) buyuruldu.

Âlimlerimiz buyurdu ki: “Ölen bir kişinin geriye bıraktığı mala, sırayla dört hak tealluk eder. Önce, o maldan isrâf ve cimrilik yapılmadan; ölenin yıkama, kefenleme, defin masrafları verilir. İkinci olarak, kul borçları ayrılıp ödenir. Üçüncüsü, geriye kalan mal ve mülk, piyasaya göre değerlendirilip üçe bölünür. Bir kısmı ile, dînin emirlerine uygun olan vasiyetleri yerine getirilir. Dördüncüsü, diğer iki kısım, eşyanın değerlerine göre kendileri veya satılıp paraları vârislere, Kur’ân-ı kerîmde, hadîs-i şerîflerde ve icmâ-i ümmette bildirildiği şekilde dağıtılır.”

Gaib olan kimse, hükmen öldü sayılır. Ana rahminde öldürülüp diyeti verilen cenîn, takdîren ölü sayılır. Bu ikisinin de malları vârislerine taksîm edilir. Ölüm zamânında ana rahminde bulunan vâris, takdîren diri sayılır. Bu cenîn, bir oğlan veyâ bir kız imiş gibi iki türlü ferâiz hesâbı yapılıp, ikisinden hissesi çok olanı ayrılıp, geri kalan, diğer vârislere taksîm edilir. Bu cenîn iki seneden önce, diri olarak doğarsa, hemen ölse bile vâris olur ve ölünce mîrâs bırakır. İki kardeşten biri Çin’de, diğeri Endülüs’te, aynı gün, güneş doğarken ölseler, Endülüs’te ölen, diğerine vâris olur. Çünkü, yerküresi garbdan şarka doğru döndüğü için, güneş şarkta daha önce doğmaktadır.