Bütün ibâdetlerini kusurlu bil!..

8/11/2018 Perşembe Köşe yazarı V.T

"İbâdet yapanların kendilerini beğenmeleri, fâsıkların günahlarından daha kötü ve daha zararlıdır."
 
Mustafa Mânevî Efendi Osmanlı âlim ve evliyâsının büyüklerinden olup Karabaşvelî'nin oğlu ve halîfesidir. Babasından ve başka âlimlerden zâhirî ilimleri tahsil etti. Tasavvuf yolunda, babasının yanında kemâle geldi. Sonra Ordu-yu Hümâyûn'a tâyin edildi. Orada da vaaz ve nasihat etti. 1702 (H.1114) senesinde İstanbul'da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:
Bütün tâatlarını, ibâdetlerini kusurlu bil! Hakkı ile yapamadığını düşün! Ebû Muhammed bin Menâzil buyurdu ki: "Allahü teâlâ, Âl-i İmrân sûresinin onyedinci âyetinde, sabredenleri, sâdıkları, namaz kılanları, zekât verenleri ve seher vakitlerinde istigfâr edenleri medh buyurdu. Hepsinden sonra, istigfâr edenleri bildirmesi, insânın, her ibâdetini kusurlu görüp, dâimâ istiğfâr etmesi içindir." 
Câfer bin Sinân "İbâdet yapanların kendilerini beğenmeleri, fâsıkların günahlarından daha kötü ve daha zararlıdır" buyurdu. İmâm-ı Mürteiş, Ramazan-ı şerifin yirmisinden sonra, Câmi-i Kebîr'de itikaf yapardı. Dışarıda görenler, câmiden çıkmasının sebebini sorduklarında, "Hâfızların, kendilerini beğendiklerini görüp, onlardan kaçtım" buyurdu.
Kendinin ve âilesinin nafakasını temîn için çalışmak câizdir. Böyle çalışanlar, hadis-i şeriflerde medh olundu. Selef-i sâlihîn, kendilerine bir kazanç yolu bulmuşlardır. Çalışmayıp, tevekkül etmek de iyidir. Fakat, kimseden bir şey beklememesi şarttır. Muhammed bin Sâlim, hazretlerine "Çalışıp kazanalım mı? Yoksa, tevekkül ederek oturalım mı?" denilince, "Tevekkül, Resûlullahın hâlidir. Kesb de, Onun sünnetidir. Tevekkül edemeyen kimsenin çalışıp kazanması sünnettir. Tevekkül edebilenin, ancak İslâmiyete ve Müslümanlara hizmet için çalışması mübâh olur. Kesb [çalışmak] ile tevekkülün birlikte olması, her zaman iyidir" buyurdu. Çok yememeli, az da yememeli. Yemek, itidal, tevassut miktârı olmalıdır. Çok yemek, gevşeklik, tembellik yapar. Az yemek, işe ve ibâdete mâni olur. Hâce Muhammed Behâüddîn Nakşibend "Doyuncaya kadar ye, ibâdetini güzel yap!" buyururdu. [Acıkmadan önce ve doyduktan sonra yememelidir.] Mühim olan şey, ibâdetleri iyi, neşeli yapmaktır. Buna yardımcı olan her şey mubârektir. Bunu bozan şeyler memnû'dur, yasaklanmıştır.