01/11/2024 Cuma Köşe yazarı A.U
"O bizim işimize karışmasın!"
Behlül Dânâ hazretleri rastladığı kimselere nasîhat ediyor, yanlış iş yapanları
îkaz ediyordu. Ancak bâzı kimseler vardı ki, bu hâlden çok rahatsız
oluyorlardı.
Bunlar halîfeye gidip;
“Behlül'e söyleyin, bizim işimize karışmasın. Her
koyun, kendi bacağından asılır” dediler.
Halîfe de onu çağırıp;
“Ey Behlül! İnsanlar senden şikâyetçiler” dedi.
O da sordu ki:
“Ne diyorlar?”
“O, bizim işimize karışmasın. Zîra her koyun, kendi bacağından
asılır diyorlar.”
Behlül Dânâ;
“Pekâlâ” dedi.
Ve çıktı saraydan. Birkaç koyun alıp kesti ve
bacaklarından astı herbirini bir sokağın başında.
İnsanlar bunu görüp;
“Ne olacak, deli işte!” dediler.
Fakat birkaç gün sonra etler kokmaya başlayınca iş değişti.
Halîfeye koştular.
“Ey halîfe! Behlül'e söyleyiniz. Astığı koyunların
kokusundan bîzar olduk” dediler.
Hârun Reşid de;
“Çağırın gelsin” dedi
Gelince ona dedi ki:
“Ey Behlül! Halk senden şikâyetçi.”
“Neymiş şikâyetleri?”
“Astığın o koyunlar.”
“Ne olmuş koyunlara?”
“Çok pis kokuyorlarmış."
Behlül taşı gediğine koydu:
“Evet, ben de onu
anlatmak istedim onlara. Demek ki, bir kötünün zararını, bütün bir mahalle
halkı çekermiş. Herhâlde anlamışlardır.”