04/08/2025 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Allah’ın ipine sarılmanın anlamı
Sual: Kur’ân-ı kerimde “Allah’ın ipine sarılınız” ayetinden ne murad ediliyor?
Cevap: Bu konuda Tahtâvî, Dürr-ül-muhtâr
hâşiyesinin Zebâyıh kısmında buyuruyor ki:
“Tefsir âlimlerinden bazısı
buyurdu ki; Âl-i İmrân sûresinin yüz üçüncü (Allah’ın ipine sarılınız!) âyet-i
kerimesi, fıkıh âlimlerinin bildirdiklerine sarılınız demektir. Fıkıh
kitaplarına uymayanlar, dalalete düşer ve Allahü teâlânın yardımından mahrum kalır
ve cehennem ateşinde yanar.
Ey iman sahipleri! Bu âyet-i
kerimeyi düşünerek, cehennemden kurtulacağı müjdelenmiş olan Ehl-i sünnet
vel-cemâat fırkasına sarılınız! Çünkü, Allahü teâlânın rızası, yardımı, bu
fırkadan olanlaradır. Bu fırkadan olmayanlara, Allahü teâlâ gadab edecek,
cehennemde azab yapacaktır. Ehl-i sünnet olmak için, dört mezhepten birini
taklit etmek lazımdır. Bu dört mezhepten birine uymayan kimse, Ehl-i sünnet
değildir. Yetmiş üç fırkadan yalnız biri Ehl-i sünnettir. Diğer yetmiş iki fırka
bidat sahibidir, cehenneme gidecektir. Bunlara Dinde reformcu denir. Zındık
olmaktan kurtulmak için, bir mezhebe girmek, yani Ehl-i sünnet olmak lazımdır.”
Dört mezhebin kolaylıklarını
toplayan kimse, dört mezhepten hiçbirine uymamış, Ehl-i sünnetten ayrılmış
olur. Görülüyor ki, dört mezhepten hiçbirine uymayan kimse, mezhepsizdir. Dört
mezhebi telfik eden, yani dört mezhebi karıştıran, mezhepsizdir. Dört mezhepten
yalnız birini taklit ediyor ise de, bir inanışı, Ehl-i sünnet i'tikâdına
uymuyor ise, bu kimse de mezhepsizdir. Bu üç kimse, Ehl-i sünnet değildir,
bidat sahibidirler. Hakiki Müslümanlar ise, dört mezhepten birini, yani hak
yolu taklit ederek, Ehl-i sünnet olmaktadır. Dört mezhebin iman bilgileri
aynıdır. İbadetlerinde ufak ayrılıklar var ise de, bu farklar, Allahü teâlânın
rahmetidir. Herkes dört mezhepten, kendine kolay geleni seçer.
Sual: Tecvid kaidelerine uymadan
okunan ayet ve surelerle kılınan namaz kabul olmaz mı?
Cevap: Köylüye, yaşlıya, tecvidsiz
namaz kılınmaz dememelidir. Çünkü, bunlar artık öğrenemez ve namazı büsbütün
bırakır. Hâlbuki, tecvidsiz namazın caiz olduğuna, fetva veren âlimler vardır.
Bu fetva zayıf ise de, hiç kılmamaktan iyidir. Haraç, sıkıntı olunca başka
mezhebi taklit caizdir, cahillere, acizlere zorluk çıkarmamalıdır.