19/12/2025 Cuma Köşe yazarı A.D
Allahü teala salih olan fakirleri çok seviyor...
Süleyman aleyhisselâm bir gün şöyle niyâzda
bulunur: "Yâ Rabbî, fakirlerin salih olanlarını çok seviyorsun. Onlara ne
mükâfat vereceksin?"
Hâline şükredip, o hâliyle Allahü teâlânın emirlerini yerine
getirmeye çalışan, ona isyân etmeyen nice fakirler vardır. İşte onlar, âhirette
peygamberlerle, şehitlerle beraber olacaklardır.
Bir gün, Süleyman aleyhisselâm Allahü teâlâya şöyle niyâzda
bulundu:
- Yâ Rabbî, fakirlerin sâlih olanlarını çok seviyorsun. Âhirette
onlara ne mükâfat vereceksin?
-
Yâ Süleyman! Fakir ve sâlih olan kullarıma neler ikrâm edeceğimi ben bilirim.
Onların bazılarını Cenette Peygamberlerle arkadaş edeceğim. Her fakir bir
peygamberle aynı tahta oturacaktır. Onunla beraber yiyip içecektir.
Bunun üzerine hazret-i Süleyman sordu:
- Yâ Rabbî, Cennette benim arkadaşım olacak fakiri bana bildir!
-
Yâ Süleyman! Eğer Cennet arkadaşını öğrenmek istersen, ikindi vakti şehrin
kuzey tarafına çık, orada rastlayacağın kimse senin Cennetteki arkadaşın olacak
kimsedir.
Hazret-i Süleyman, emredilen vakitte o tarafa gitti. Orada
ihtiyar bir fakir gördü. Sırtında odun yükü vardı. Dinlenmek maksadıyla biraz
oturdu. Hazret-i Süleyman ihtiyarın yanına varıp selâm verdi.
İhtiyar:
- Ve aleykümselâm yâ Nebiyyallah! diye selâmını aldı.
Sonra hazret-i Süleyman sordu:
-
Ey ihtiyar, sırtındaki bu odun nedir?
- Ben fakir bir kimseyim. Her gün dağa gider, sırtımla odun
getirip satar, onunla çocuklarımın nafakasını temin ederim.
-
Ey ihtiyar bu şekilde çalışmakla çok yoruluyorsun. Gel bundan sonra odun
satmaktan vazgeç. Benim yanıma gel, sarayımda benimle beraber yiyip içersin.
Seninle aynı tahtta oturalım sen de benimle beraber sultan ol! Bu ihtiyar
yaşında zahmet ve sıkıntıdan kurtul!
- Yâ Süleyman! Bu geçici dünyada ben, saltanata tâlip olmak
istemem. Ben hâlimden memnunum. Allahü teâlâ sana saltanat vermiş, bana da
fakirlik ihsân buyurmuş. Sultanlığın sana mübârek olsun, bana fakirlik yeter.
-
Mademki, saltanatımı paylaşmak istemiyorsun, sana maaş bağlayayım!
- Yâ Süleyman, benim fakirlikten dolayı bir şikâyetim yoktur.
Ben hâlimden memnunum, bunun şükrünü yapmaya çalışıyorum. Sen sultanlığına
devam et, ben de fakirliğime devam edeyim. Ben bu hâlimle daha rahatım,
huzurluyum!
İhtiyarın bu cevabı üzerine hazret-i Süleyman o salih fakire
müjdeyi verdi:
-
Ey Aziz, burada teklîfimi kabul etmedin, fakat Cennette arkadaşım olacaksın,
benimle beraber bulunacaksın! Bunu bana Allahü teâlâ haber verdi...
Her türlü tedbire rağmen, zengin olamayan, hâline şükretmeli,
fakirliğe sabretmelidir. Çünkü hadis-i şerifte (Fakirlik, dünyada kusur ise de, ahirette
süstür) buyuruldu... Sabredip, hâlinden şikâyet etmeyen
fakirlere ne mutlu...