26/07/2025 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Kalbim gafil diyerek duayı terk etmemelidir
Kalbine geleni dua etmek, ezberlediği duayı okumaktan efdaldir. Yalnız,
namazda okunacak dualar ezberlenmelidir.
Muhammed Kerderî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh
âlimidir. “İbn-ül-Bezzâz” diye de tanınırdı. Harezm’in Kerder köyünde doğdu.
İlim tahsiline memleketinde başladı. Dört sene kadar İbn-i Arabşâh’ın yanında
kaldı. Fıkıh ve usûl-i fıkıh ilimlerini ondan tahsil etti. Sonra Kâhire’ye
gitti.
Daha sonra Bursa’ya giderek Molla Şemseddîn Fenârî ile
sohbet etti. 827 (m. 1424) senesinde Mekke’de vefat etti. “Bezzâziyye” adındaki
fetva kitabı çok meşhur ve muteberdir. Bu eserinde buyuruyor ki: “Gümüş ve
altın şekiller ile süslenmiş kaptan yemek, içmek caizdir. Fakat, elini, ağzını
gümüşe, altına değdirmemek lazımdır. İmameyn, böyle kapları kullanmak mekruhtur
dedi, Kürsiyi (kanepeyi) ve hayvan semerini tadbîb etmek (altın ve gümüş
şeritler ile süslemek) caiz ise de, altın ve gümüş bulunan yerlerine oturmamak
lazımdır.
Mushafın cildini tadbîb etmek caizdir. Fakat, altına
gümüşe dokunmamak lazımdır.” “Toprak ve sudan biri temiz ise, karışımları olan
çamur temiz olur. (Buna göre, temiz toprak ile gübre karışımı temiz kabul
edilir. Çünkü buna, ihtiyaç vardır.)” “İmâmın; sabah, cuma, bayram, teravih,
vitr namazlarında ve akşam ile yatsının ilk iki rekatlarında yüksek sesle
okuması, imâmın ve yalnız kılanın öğle ve ikindi farzlarında ve akşamın üçüncü,
yatsının üçüncü ve dördüncü rekatlarında hafif sesle okumaları vaciptir. Hafif
sesle okuyanı bir iki kişinin işitmesi mekruh olmaz. Sesli okumak, çok kişinin
işitmesi demektir.”
“Kurban etini, koyunların zekâtı
niyeti ile fakire verse zekât olmaz.” “Zekâtı başka şehre göndermek mekruh ise
de, akrabaya veya kendi şehrinde fakir Müslüman bulamazsa, başka şehre
göndermek caizdir. Zekâtı, borcu olana vermek, fakire vermekten daha iyidir.”
Elinde emanet bulunan kimse, sahibi ölürse, emaneti vârislerine verir.
Vârisleri yoksa, Beyt-ül-mâl’a verir. Beyt-ül-mâl’a verince zayi olacak ise,
kendi kullanır veya Beyt-ül-mâl’dan nasibi, hakkı olanlara verir.” “Kalbim
gafil diyerek, duayı terk etmemelidir. Kalbine geleni dua etmek, ezberlediği
duayı okumaktan efdaldir. Yalnız, namazda okunacak duaları ezberlemelidir.
Sünnet olan ibadetleri yapmak, dua etmekten efdaldir. Vaiz, imâm, cemaate
öğretmek için, sünnet olarak bildirilen duaları sesli okur. Cemaat de, sessiz
tekrar eder. Cemaat öğrenince, imam da sessiz okumalıdır. Sesli okuması bidat
olur.”