28/05/2025 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Kurbanlık hayvan satın alınırken
Sual: Kurbanlık hayvanları satın alırken, kurban etmeye diye niyet etmek gerekir mi yoksa kesim yerinde hayvan kesilirken mi niyet etmelidir?
Cevap: Bir kimse kurbanlık hayvanı satın alınırken;
“Bayram günü kesmesi vacip olan kurbanımı almaya” diye niyet etmelidir. Bunu
keserken, tekrar niyet etmek şart değildir. Bir kimsenin kurban etmek için
aldığı hayvanı kurban etmesi de şart değildir. Fakat, daha sonra aldığı ve
keseceği hayvanın kıymeti, ilk satın aldığı hayvandan az olmamalıdır. Kurbanlık
hayvanı satın alırken, hiç niyet edilmese de olur. Fakat, satın aldığı bu
hayvanı keserken veya kesecek olanı vekil ederken niyet etmelidir.
Sual: Kurbanı kendi kesmeyip de,
bir hayır kurumuna veya bir vakfa vererek kestirmek isteyen bir kimse, nasıl
hareket etmeli, nelere dikkat etmelidir?
Cevap: Kurbanını bir hayır cemiyetine, kurumuna vermek
isteyen kimse, kurbanını veya parasını götürüp, o kurumdaki bu işle vazifeli
kişiye teslim ederken; “Allah rızası için, bayram veya nezir, adak kurbanımı
kesmeye ve dilediğine kestirmeye, etini ve derisini dilediğine vermeye seni
vekil ettim” demelidir. O kurumdaki vazifeli kimse de, vekil olduğu şahıs için
satın alacağı kurbana bir numara verir, bu numarayı ve kurban sahibinin ismini
deftere yazar. Kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kurbanı kesecek olanları
vekil eder. Etleri dilediği kimselere ve derileri de bir fakir vazifeliye
verir. Bu fakir, derilerin kıymeti ile, nisap miktarına malik olmadan evvel,
elindekileri toptan, dilediğine hediye eder. Bu da satar. Paraları arzu edilen
yere verilir. Fakirin, kendisine verilen derileri satması veya hediye etmesi de
caizdir.
Sual: Bir kimse, hiç izin,
vekalet almadan kendi kendine, başkası adına hac yapabilir mi ve adına hac
yapılan o şahıs hac borcundan kurtulmuş olur mu?
Cevap: İzin, vekalet almadan, kendi
kendine vekil olup hac eden kimsenin yaptığı hac, kendinin olur. Yani kendinin
hac borcu varsa, ödenmiş olur. Yaptığı bu haccın sevabını, izinsiz vekil olduğu
kimseye bağışlayabilir. Zaten her Müslüman, her ibadetinin sevabını ölü veya
diri, her Müslümana hediye edebilir. Fakat yaptığı haccın savabını bağışladığı
kimse, hac yapmış olmaz ve hac borcundan kurtulmaz.