28/07/2024 Pazar Köşe yazarı A.U
"Dînimi öğrenmek istiyorum"
Bağdat’ta yetişen Alî Bekkâ hazretleri, evliyânın
büyüklerindendir... O devirde bir genç, İslâmiyeti öğrenmek istiyordu.
 
Bir gece yattı.
 
Ve uyumadan;
 
“Yâ Rabbî! Ben dînimi doğru öğrenmek istiyorum, bana
yardım et" diye duâ etti.
 
O gece rüyâ gördü.
 
Nûr yüzlü bir ihtiyar,
 
O gence sordu ki:
 
“Sen dînini mi öğrenmek istiyorsun evlâdım?”
 
“Evet efendim.”
 
“Çok iyi, ben, falan adreste oturuyorum. Bana gel,
dînî sohbetler edelim. Dînini de doğru öğrenirsin burada” dedi.
 
Ve kayboldu gözden...
 
O anda genç uyandı.
 
Ve sabah koştu o adrese.
 
Evi bulup çaldı kapıyı...
 
İçeriden nûr yüzlü biri çıktı.
 
Bu kimse, rüyâda gördüğü o nur yüzlü zât olup, Alî
Bekkâ hazretleriydi.
 
Kendisine;
 
“Hoş geldin evlâdım! Gel, otur,
sohbet edelim. Burada dînini de öğrenirsin!” dedi.
 
Genç, öptü elini.
 
Ve en sevdiği talebesi oldu.
 
● ● ●
 
Bu zâta, bir gün bâzı dostları;
 
“Efendim, bir kimse, sabahtan akşama kadar ibâdet
edip, Cenâb-ı Hak, rızkımı nereden olsa gönderir derse, o kimse, nasıl biridir,
âkıbeti ne olur?” diye sordular. Cevâbında;
 
“O, câhil bir kimsedir.
Çünkü rızık için çalışmak da dînimizde bir ibâdettir” buyurdu.