29/07/2025 Salı Köşe yazarı R.A

Gönül coğrafyamız Balkanlar -6-

Osmânlı idâresinin Balkanlara yerleşmesi, gerçek bir sosyal inkılâp meydâna getirmiş ve Ortodoks Hıristiyânlar, Katoliklik ile eşit gördükleri feodalizmden, bu idâre sâyesinde kurtulabilmişlerdir.

 

Prof. Dr. Kemal Karpat’ın, Dia-İslâm Ansiklopedisinde yazdığı “Balkanlar” maddesinde de ifâde ettiği gibi, Türkler, 1354 yılında, Gelibolu üzerinden Balkan yarımadasına geçerek 1361 senesinde Edirne’yi fethettikten sonra, başta üç küçük Bulgar krallığı olmak üzere feodal devletleri yıkıp Balkanlar’ı süratle ele geçirmeye başlamışlardır.

 

1389 Kosova Meydân Savaşı’yla Sırbistân Türk hâkimiyetine geçmiş, 1396 yılında Yıldırım Bâyezîd’in Niğbolu önlerinde Haçlı ordusunu hezîmete uğratması ise, Osmânlı Türklerinin Balkan hâkimiyetini perçinlemiştir.

 

Daha sonra, Fâtih Sultân Mehmed, 1463 yılında Bosna’nın fethi ile Osmânlı idâresini, Dalmaçya sâhillerine kadar götürmüş ve İtalya’yı hedef alarak akıncılarını Trieste üzerine sevketmiştir.

 

Fâtih’in ölümünden sonra duraklayan Balkan fetihleri, Kânûnî Sultân Süleymân’ın Macar tehlikesini yok etmek için, 1521’de Belgrad Kalesi’ni alması ile yön değiştirmiş, böylece Katolikliğin hâkim olduğu Kuzey Dalmaçya, Kuzeybatı Hırvatistân ve Slovenya bölgeleri, Osmânlı hâkimiyeti dışında kalmıştır. Bu bölgeler daha sonra sırasıyla Macaristan ve Habsburg idârelerine geçmiş ve bu durumlarını, II. Dünyâ Savaşı’na kadar korumuşlardır.

 

Balkan yarımadasının, Osmânlı hâkimiyetine bu kadar çabuk girmesi ve bu hâkimiyetin yıllarca ciddî bir muhâlefetle karşılaşılmadan devâm etmesi; siyasî, sosyal ve kültürel sebeplere dayanmaktadır. Zira Osmânlı idâresi, Bizans ve Haçlılar’ın getirdiği feodal toprak rejimini ortadan kaldırarak arâzîyi, mîrî esâslar dâhilinde işletmeye koymuştur. Bu yeni rejimde toprak, uç beyleri ve sonra sipâhîler eliyle, devlet kontrolü altında işletilmiş ve bu şekilde köylünün yükü hafîfletilmiştir. Meselâ Bizans idâresi zamanında, yılda dört-altı ay efendisinin tarlasında ücretsiz çalışmak zorunda kalan Ortodoks Hıristiyân köylüsü, yeni toprak rejimi sâyesinde, bu yükten kurtarılmış, yalnız vergi (haraç, ispence) vermekle mükellef tutulmuştur.

 

Osmânlı idâresinin Balkanlar’a yerleşmesi, gerçek bir sosyal inkılâp meydâna getirmiş ve Ortodoks Hıristiyânlar, Katoliklik ile eşit gördükleri feodalizmden, Osmânlı idâresi sâyesinde kurtulabilmişlerdir.

 

Osmânlı idâresi, tüm Balkan yarımadasına siyâsî ve ticârî bir bütünlük kazandırmış ve ayrıca bölgeye “Pax Ottomanica (Osmânlı barışı)” olarak bilinen 200 yıllık bir barış getirmiştir. Bu uygun şartlar altında Balkanlar, XV-XVIII. Yüzyıllarda, ekonomik bakımdan çok gelişmiş, zirâî üretim artmış, birçok yeni kasaba ve köy kurulmuştur. Zirâî gelişmenin diğer bir ana sebebi, XV-XVI. yüzyıllarda Balkanlar’a yerleşen Türk göçmenleridir.

 

Bugün Bulgaristân olarak bilinen bölge ile Trakya ve Makedonya’ya iskân edilen Anadolu menşeli Türk göçmenler, bu bölgeyi kısa zamanda canlandırmışlardır. Türk göçmenler, kısa zaman içinde, zirâat ve ticâretten kazandıkları maddî varlık sâyesinde, Balkanlar’da yeni bir medeniyet geliştirmişlerdir. Mevcut tahrîr defterleri, Türk göçmenlerinin yeni köyler kurduklarını, bu köylere Anadolu’da oturdukları eski yerlerinin veya kendilerine önderlik eden dede, baba, şeyh gibi atalarının ad veya ünvânlarını verdiklerini açık olarak göstermektedir.

19/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Irak’ta yetişen Ebû Bekr bin Hüvârâ hazretlerinin huzuruna bir “kadın” gelerek; “Efendim, az önce filân nehirde oğlum boğuldu. Ondan başka da hiç kimsem yok, ben ne yapacağım” diye dert yandı...
 
Devamını okuyun...

19/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Bu konu, Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn kitabında şöyle anlatılmaktadır:
“Bir gün sahabe-i kiramdan bazıları Fahr-i kâinat efendimizin huzurlarına varıp, hazret-i Ebu Bekir’den şikâyet ederek dediler ki:-Ya Resûlallah! Hazret-i Ebu Bekir evinde ciğer kebabı yapıp yalnız yer...
 
Devamını okuyun...

19/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Benden sonra ümmetimin en hayırlısı Ebû Bekr-i Sıddîk’tır.” Mis’ar bin Kedam hazretleri büyük hadîs âlimlerindendir...
 
Devamını okuyun...

18/01/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

Bir gün, Resûlullah efendimiz namaz kılarken, bir kimse sabah namazında, iftitah tekbirine yetişemedi. Mescide gelince bu durumu Resûlullah'a sordu...
 
Devamını okuyun...

18/01/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Irak’ta yetişen evliyânın büyüklerinden Ebû Bekr bin Hüvârâ hazretleri; gençlik senelerinde harâmîlik yapar, insanların yolunu keserdi...
 
Devamını okuyun...

18/01/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

İbadet maksadıyla yapılan abdest ve gusül, beden sağlığımız için pek çok faydalar hasıl etmektedir...
 
Devamını okuyun...

18/01/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

"Vefât ettikten sonra da Resûlullaha hürmet, hayatlarındaki hürmet gibidir." Muslihuddîn Mustafa Efendi Osmanlı müderris ve kadısıdır. Mimârzâde namıyla meşhur oldu...
 
Devamını okuyun...

17/01/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U

Alî bin Vehb-i Sincârî hazretleri zamanında, Hemedân'da bir kimse vardı ki, “melekût âlemi”ni görüyordu.Bir müddet sonra kaybetti bu hâlini...
 
Devamını okuyun...

17/01/2019 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

"Kirlenince, çabuk gusül abdesti alın! Çünkü kirâmen kâtibîn melekleri, cünüp gezen kimseden incinir."
 
Devamını okuyun...

17/01/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A

Nemrutları, Firavunları, Ebu Cehilleri ve bunlara benzeyenleri iman nimetinden mahrum bırakan şey, bunların aşırı derecedeki kibirleriydi...
 
Devamını okuyun...

17/01/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T

"Yâ Rabbî! Beni kimseye muhtaç etme! İhsânınla, kendi isteklerimi bile arzu etmeyeyim."
 
Devamını okuyun...

16/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Alî bin Vehb-i Sincârî hazretleri, Irak'ta yaşıyan büyük evliyâdandır.
Yedi yaşında Kur’ân-ı kerîm’i ezberledi...
 
Devamını okuyun...

16/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Peygamber Efendimizin mübarek hanımlarına saygı göstermek, her Müslümana vâcip olan bir emr-i ilâhîdir, yani Rabbimizin kesin olan bir emridir...
 
Devamını okuyun...

16/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Yaralı kısımlar ıslatmadan yıkanamazsa, teyemmüm eder. Abdest uzuvlarından hepsinin yarıdan çoğu veya dört abdest uzvundan ikisi sağlam ise, abdest alıp, yaralı kısımları veya uzuvları mesh eder...
 
Devamını okuyun...

16/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

“Bir adam, babama seksen altın emanet edip, cihâda gitti. O günlerde Medine’de kıtlık oldu..."
 
Devamını okuyun...

15/01/2019 Salı Köşe yazarı A.U

Hallâc-ı Mansur hazretleri, sôfiyye-i aliyye denilen büyük velîlerdendir. Bir gün sevdiklerinden biri bu zâta gelip “Ârif kime denilir efendim?” diye sordu...
 
Devamını okuyun...

15/01/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü

Dinimizin bildirdiği bir şeyde şüpheye düşen kimse, "Allahü teâlâ ve Onun Peygamberi, bu şey ile neyi bildirmek istemişse, öylece iman ettim, inandım" demelidir...
 
Devamını okuyun...

15/01/2019 Salı Köşe yazarı R.A

"Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın sâatlerinde namaz kıl. Çünkü hasenât seyyiâtı  giderir. Bu, iyi düşünenlere bir öğüttür."
 
Devamını okuyun...

15/01/2019 Salı Köşe yazarı V.T

Hazreti Ali buyurdu ki: “Dünyânın helâli hakkında hesap, haramı hakkında azap vardır.” 
 
Devamını okuyun...

14/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Bir gün bir sevdiği, Hallâc-ı Mansur hazretlerine gelerek;
“Sabretmenin alâmeti nedir efendim?” diye sordu...
 
Devamını okuyun...

14/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

Allahü teâlâya isyan edene Fasık, kötü kimse denir. Başkalarının isyan etmesine, fıskın yayılmasına sebep olana Facir denir. Haram işlediği bilinen fasık sevilmez...
 
Devamını okuyun...

14/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

"Hazret-i Cebrâîl gelip bana imamlık yaptı ve kendisi ile birlikte beş vakit namazı kıldım ve beş vakit namazla emrolundum."
 
Devamını okuyun...

14/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T

Hulefâ-i râşidîn hak üzere idiler. Eshâb-ı kiram, muhikk, mümin, ihlâslı ve sâdık idiler... Ebû Sa’îd İsmâil Bûşencî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir...
 
Devamını okuyun...

13/01/2019 Pazar Köşe yazarı A.U

Hallâc-ı Mansur hazretlerine bir gün bir kimse geldi.
Ve bu zâta;
“Tasavvufta fakirlik nedir?” diye sordu...
 
Devamını okuyun...

13/01/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü

Erkeğin ve kadının avret mahallini örtmesi, hicretin üçüncü senesinde gelen, Ahzâb ve beşinci senesinde gelen Nûr sûrelerinde emir olundu...
 
Devamını okuyun...

13/01/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Resulullah efendimiz bir hadis-i şerifte buyurdu ki: "İnsanların kıymetlerini bilmedikleri iki nimet vardır. Biri sağlık, biri de boş vakittir." 
 
Devamını okuyun...

13/01/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

"Kızdığı zaman öfkesini yenerek yumuşak davranan kimseyi, Allahü teâlâ sever." Ebû Osman Sâbûnî hazretleri Horasan’da yetişen meşhûr hadîs, tefsîr ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir...
 
Devamını okuyun...

12/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

Bir müminin günah işlediğini zannetmek, suizan olur. Kalbe gelen düşünce, suizan olmaz. Eğer kalp o tarafa meylederse, o zaman suizan olur...
 
Devamını okuyun...

12/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Hallâc-ı Mansur büyük velîlerdendir. Sekr hâlindeyken ağzından “enelhak” kelimesi çıktı bir gün...
 
Devamını okuyun...

12/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Kaç rekat kıldığını şaşırıp, namaz içinde düşünmesi, sonraki rüknün veya vacibin, bir rükün zamanı kadar gecikmesine sebep olursa, bu arada, âyet ve tesbih okusa bile, secde-i sehiv lazım olur...
 
Devamını okuyun...

12/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

"Müslüman olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe, kâmil Müslüman olamazsınız."
 
Devamını okuyun...

11/01/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

Dünya sevgisi, her cins kötülüğün başıdır. Dünyayı kalpten çıkarmanın da bir tek ilacı vardır. O da, Allah adamlarını sevmektir...
 
Devamını okuyun...

11/01/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Hallâc-ı Mansur hazretleri, sôfiyye-i aliyye denilen büyük velîlerdendir.
Onun devrinde birinin kuşu âniden ölmüştü...
 
Devamını okuyun...

11/01/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

 Haram işleyen kimseye fasık, kötü kimse denir. Fıskın en kötüsü, zulüm yapmaktır. Çünkü, açıkça yapılmakta ve kul hakkı da karışmaktadır...
 
Devamını okuyun...

11/01/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

“İnsanların hesapları yaklaştı, hâlbuki onlar gaflet içinde olduğundan nasihat ve tâatten kaçınıyorlar.” 
 
Devamını okuyun...

10/01/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U

Hallâc-ı Mansur hazretleri bir gün “dört yüz” kişiyle hac yoluna çıktı.
Bir miktar yol gittiler.Sonra çok acıktılar...
 
Devamını okuyun...

10/01/2019 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda İbni Âbidîn, Mecmû'a-i Zühdiyye ve Vakfunniyyât kitaplarında buyuruluyor ki: “Fıkıh âlimleri yedi tabaka, yedi derecedir. En yüksek derecesi, ahkam-ı islâmiyede müctehid olanlardır...

Devamını okuyun...

10/01/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A

Hazret-i Ebubekir peygamberlerden sonra bütün insanların en üstünü idi. Kerimeleri Aişe validemiz (radıyallahü anha) onun da "anne"siydi. İzinsiz yanına gitmezlerdi...

Devamını okuyun...

10/01/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T

Çocuklarını küçükten ilim meclisine, sâlihlerin sohbetine ve sâlih amellere alıştırmalıdır. Şemseddîn Kirmânî hazretleri fıkıh, hadîs, tefsîr ve kelâm âlimidir...

Devamını okuyun...

09/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Hallâc-ı Mansur hazretlerine, “Fakîrlik nedir efendim?” diye sordular.
Cevâbında;
“Fakirlik, herkesten ümidini kesmek ve her ihtiyacını Rabbinden istemektir...
 
Devamını okuyun...

09/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

İmâm-ı Rabbânî (kuddîse sirrûh) hazretleri buyurdular ki: “İslâmın en kötü fırkası, Ehl-i Beyte ve Eshâb-ı kirama düşman olanlardır.”
 
Devamını okuyun...

09/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Tefsir, hadis ve kelam ilimlerinden sonra, en şerefli ilim fıkıh ilmidir. Fıkıh bilgisi okumak, geceleri nafile namaz kılmaktan daha sevaptır...
 
Devamını okuyun...

09/01/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

"Yâ Resûlallah! Benim anam-babam ölmüştür. Onlar için ne yapmam lâzımdır?" Ebû Amr Şeybânî hazretleri hadîs ve nahiv âlimlerindendir. Abbasî halifesi Hârûn Reşîd’in çocuklarına da muallimlik yapmıştır...
 
Devamını okuyun...

08/01/2019 Salı Köşe yazarı A.U

Hallâc-ı Mansur hazretlerinin asıl adı Hüseyin bir Mansur'dur.
306 (m. 918)’de şehîd edildi.
Kalbi, Hak teâlânın aşkıyla yanar, şiddetli mücâhede ve riyâzet yapardı...
 
Devamını okuyun...

08/01/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü

Teyemmüm edilebilecek şey ile teyemmüm edilemeyecek şey karışık ise, yarıdan çok olanın ismi verilir. Teyemmümü, namaz vaktinden önce yapmak ve bir teyemmüm ile çeşitli namaz kılmak Hanefi mezhebinde caizdir...
 
Devamını okuyun...

08/01/2019 Salı Köşe yazarı R.A

Ahmed Yesevî, hocası Arslan Baba'nın manevî işâreti ile Buhârâ'ya gitmiş, orada Ehl-i sünnet âlimlerinin en büyüklerinden Yûsuf-i Hemedânî'ye bağlanmıştır...
 
Devamını okuyun...

08/01/2019 Salı Köşe yazarı V.T

Allahü teâlâ Peygamberler (aleyhimüsselam) gönderdi ve Peygamberlerini mucizelerle kuvvetlendirdi...
 
Devamını okuyun...

07/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı A.U

İmâm-ı âzam Ebû Hanîfe hazretleri; bir gece rüyâsında, Peygamber Efendimizin mübârek kabrini açıp, mübârek kemiklerini göğsünde topladığını gördü...
 
Devamını okuyun...

07/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

İnsanlar, İslâmiyeti terk ettikleri yani Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymadıkları, İslâm dininin gösterdiği rahat ve huzur yolundan ayrıldıkları için, dünyada bereket kalmadı...
 
Devamını okuyun...

07/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Ahmed Yesevî'nin nesebi, Hazret-i Ali'nin (radıyallahü anh) ikinci hanımından olan oğlu Muhammed bin Hanefiyye'ye (rahmetullahi aleyh) ulaşır...
 
Devamını okuyun...

07/01/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T

"Kişinin misvak ile kıldığı iki rek’at namaz, misvâksız kıldığı yetmiş rek’at namazdan daha efdaldır."
 
Devamını okuyun...

06/01/2019 Pazar Köşe yazarı A.U

İbni Sîrîn hazretleri, meşhur rüyâ tâbircisidir.
Bir kimse bu zâta;
"Ben rüyâmda, zeytinyağını zeytinlerin üzerine döktüğümü gördüm. Acabâ tâbiri nedir?" diye sordu...
 
Devamını okuyun...

06/01/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü

Farzlara ehemmiyet verip, tembellikle yapmayan kimsenin imanı gitmez. Fakat, bir farzı yapmayan Müslüman, iki büyük günaha girer. Birincisi, o farzın vaktini ibadetsiz geçirmek yani farzı geciktirmek günahıdır...
 
Devamını okuyun...

06/01/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Yaptığı harcamanın israf olduğunu bilmeyenlerin ilacı, ona neyin israf, neyin israf olmadığını öğretmek ve anlatmaktır...
 
Devamını okuyun...

06/01/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

Bidat sahibine buğzeden kimsenin ameli az da olsa, Allahü teâlâ onu affeder... İsâ el-Kürdî hazretleri evliyânın büyüklerindendir...
 
Devamını okuyun...

05/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

Rügâne isminde meşhur bir pehlivan vardı. Kimse sırtını yere getiremiyordu. Peygamber efendimiz onu Müslüman olmaya davet etti...
 
Devamını okuyun...

05/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

İbni Sîrîn hazretleri, meşhur rüya tabircisidir.
Biri, bu zâta gelip;
“Efendim, gıybetinizi yaptım, lütfen beni hoş görün ve hakkınızı helâl edin” dedi...
 
Devamını okuyun...

05/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Gıybet, bir Müslümanın veya gayr-i müslimin gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Gıybet etmek haramdır, büyük günahlardandır...
 
Devamını okuyun...

05/01/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Zalimlere, fâsıklara, malını lüzumsuz yere, harama harcayana ödünç verilmez... Şerefüddîn İsâ el-Gazzî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir...
 
Devamını okuyun...

04/01/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

Eshâb-ı kiram efendilerimiz, Resûlullah efendimizin şehitler için verdiği müjdeleri duydukları için, hep en önde çarpışmak için yarışırlardı...
 
Devamını okuyun...