İmam-ı a’zamın hadis bilgisi

İmam-ı azam için, (Ebu Hanife’nin hadis bilgisi zayıftır) deniyor. Bunların maksadı nedir?

CEVAP
Hadis ilmini bilmeyen, fıkıh ilmini nasıl bilir ki? Bunlar birbirine bağlı ilimlerdir. Fıkıh âlimi, diğer ilimlerle beraber, hadis-i şerifleri de iyi bilen zattır. Mevlana Muhammed Abdülcelil hazretleri buyuruyor ki:
“İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri vera ve takva sahibiydi, hadis nakledebilmesi için çok ağır şartlar koymuştu. Bundan dolayı az hadis rivayet etmesi, ancak onu övmeye sebeptir. Yüz binlerce suali, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden delil getirerek cevaplandırabilmek, bir benzeri, bir örneği olmadan, nevi şahsına münhasır, yeni bir mezhep ortaya koymak, İmam-ı a’zamın tefsir ve hadis ilimlerindeki ihtisasını açıkça göstermektedir.

İmam-ı Zehebi buyuruyor ki: İmam-ı a’zam hadis âlimiydi. Dört bin âlimden hadis öğrendi. Bunlardan üç yüzü Tâbiin’in hadis âlimiydi.

Şâfiî âlimlerinden İmam-ı Şârânî buyuruyor ki: İmam-ı a’zamın müsnedlerinden üçünü inceledim. Hepsi, Tâbiîn’in meşhur âlimlerinden rivayet edilmiştir.

Yine Şâfiî âlimlerinden İbni Hacer-i Mekkî hazretleri buyuruyor ki:
Büyük hadis âlimi Ameş, İmam-ı a’zamdan birçok mesele sordu. İmam-ı a’zam, suallerinin her biri için hadis-i şerifler okuyarak cevap verdi. Ameş, İmam-ı a’zamın hadis ilmindeki derin bilgisini görünce, (Ey fıkıh âlimleri! Sizler uzman tabip, biz hadis âlimleri ise eczacı gibiyiz. Hadisleri ve bunları rivayet edenleri biz söyleriz. Bizim söylediklerimizin mânâlarını siz anlarsınız) dedi. Yine Ubeydullah bin Amr, büyük hadis âlimi Ameş’in yanındaydı. Biri gelip, bir şey sordu. Ameş bunun cevabını düşünmeye başladı. O esnada, İmam-ı a’zam geldi. Ameş, bu suali İmam’a sorup cevabını istedi. İmam-ı a’zam, hemen cevap verdi. Ameş, bu cevaba hayran olup, (Yâ İmam! Bunu hangi hadisten çıkardın?) dedi. İmam-ı a’zam bir hadis-i şerif okudu. (Bunu senden işitmiştim) dedi.

Mezhepsizlerin Selef-i sâlihîne olan düşmanlıkları ve müctehid imamlara ve hele bunların en önde olanı, İmam-ı a’zam hazretlerine olan hasetleri, kalblerini kör ve vicdanlarını yok etmiş olacak ki, bu İslam âlimlerinin güzelliklerini, üstünlüklerini inkâr ediyorlar. Bu iftiraları, ancak din düşmanı olan mutaassıp kimseler söyleyebilir. Onların bu taassupları ise, İmam-ı a’zamın üstünlüğüne şahit olmaktadır, çünkü noksan olanların kötülemeleri, âlimlerin üstünlüğünü gösterir.” (Seyf-ül-mukallidin)

Hadis-i şeriflerin çeşitleri

Hepsini maddeler halinde bildirelim: Hadis-i mürsel: Sahabe-i kiramın ismi söylenmeyip, Tabiinden birinin doğruca, (Resulullah aleyhisselam buyurdu ki) dediği hadis-i şerif. Hadis-i müsned: Resulullaha isnat...

Devamını Okuyun...

Farklı ictihad ve farklı hadisler

Allahü teâlâ (Resulüme uyun) buyuruyor. Resulü de, rahmet ve kolaylık olması için farklı hükümler bildirmiştir. Onun dindeki her sözü vahiydir. Ona uymak için, Onun vârisleri olan âlimlere uymak lazımdır. Bir hak mezhebe...

Devamını Okuyun...

Salih âlimler tevazu sahibi idi

Salih âlim demek, kibirden uzak, ilim, ihlas ve tevazu sahibi insan demektir. İmam-ı Gazali hazretleri, her salih âlim gibi, tevazu sahibi idi. Hadiste birikiminin az olduğunu bildirmiş. Bunun yüzünden...

Devamını Okuyun...

Sevap olan bir şeye hata denmez

Hemen her yazımızda Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis olmadığını naklediyoruz. Bu demek, hâşâ bir âlimi, hata yapmaz, masum, beşer üstü gibi görmek ve göstermek değildir. Peygamber de beşerdir...

Devamını Okuyun...

Âlimlere olan itimadı sarsmak

Selman Rüşdi’nin Şeytan rivayetleri diye bildirdiği "Garanik olayı” gerçek midir, değil midir? Elbette bu olay, onun anlattığı gibi değildir... Devamını okuyun...

Hadis uydurmanın cezası büyüktür

Resulullah efendimiz, hadis uyduran ve uydurma hadisi nakleden için ağır tehditlerde bulunmuştur...

Devamını Okuyun...

Resulullahın vârislerine güvensizlik

Resulullah efendimiz, hadis uyduran ve uydurma hadisi nakleden için ağır tehditlerde bulunmuştur...

Devamını Okuyun...

Uydurma sanılan hadisler

Din düşmanları ve bid’at ehli çıkardıkları bazı sözlere hadis demişlerse de, Ehl-i sünnet âlimleri bu sözleri kitaplarına almamışlardır...

Hazret-i Ebu Hüreyre’nin çok hadis rivayet etmesi

Nehc-ül-belaga kitabını Bir Yahudi dönmesi olan Ali Mürteda'nın kardeşi, Radi isminde bir Şii'nin yazmış olduğunu...

Devamını okuyun...

Ehl-i sünnet kitaplarında uydurma hadis yoktur

Evet, hadis uydurmak veya uydurma bir hadisi kitabına almak, ihmallik, gafillik, cahillik veya hainlikten ileri gelir...

Devamını okuyun...

İmam-ı a’zamın hadis bilgisi

Hadis ilmini bilmeyen, fıkıh ilmini nasıl bilir ki? Bunlar birbirine bağlı ilimlerdir. Fıkıh âlimi, diğer ilimlerle beraber, hadis-i şerifleri de iyi bilen zattır...

Devamını okuyun...

Hadis-i şeriflerin sayısı

3 sene yaklaşık 198 bin saat eder. Bundan uyku için günde 8 saati de çıkaralım. Geriye yaklaşık 134 bin saat kalır...

Devamını okuyun...

Hadis-i kudsi

Peygamber efendimizin, mânası da, kelimeleri de kendisinden olan sözlerine hadis denir. Mânâsı Allahü teâlâ tarafından bildirilip de...

Devamını okuyun...

Hadis-i şerifleri anlamak

Sık sık yazdığımız gibi, özellikle hüküm bildirilen hadis-i şeriflere, Ehl-i Sünnet âlimlerinin açıklaması olmadan mana vermek yanlış olur...

Devamını okuyun...

Uydurma hadisçiler

Evet, çok yanlıştır. Dinimizde ırkçılık yoktur. İnanıp güzel amel işleyen, ihlâsı ölçüsünde diğerinden üstündür...

Devamını okuyun...

Hadisten kaynak göstermek

Evet, kesinlikle kaynak gösterme yetkileri yoktur. Yetkim var demek, kendini müctehid sanmak olur...

Devamını okuyun...

Hadislere düşmanlık

Hayır, hiçbir çelişki yoktur. Âyetlerde de aynı durum çoktur. Bir âyeti başka âyet açıkladığı gibi, bir hadisi de, başka hadis açıklar...

Devamını okuyun...

Mezhepsizler imam-ı Buhârî’ye iftira ediyorlar

Evet, öyle çok dualar etmiştir. Peygamber efendimiz, günah işlemediği, inkârcı olmadığı, zulmetmediği, yalan söylemediği...

Devamını okuyun...

Hadisleri inkâr eden kâfir olur mu?

Evet, hadis-i şeriflerin tamamını inkâr etmek küfür olur. Farzı inkâr gibi, mütevatir hadisleri de inkâr küfürdür...

Devamını okuyun...