Hadislere düşmanlık

Hadislere düşmanlık

Sual: Hadis düşmanlarından biri, (Cuma namazı, ezanı işiten herkese farzdır) ve (Cuma namazı, köle, kadın, çocuk ve hasta hariç, her Müslümana farzdır) hadislerini yazarak, (Birinci hadiste cuma namazı herkese farz denirken, ikincisinde istisna getiriliyor. İşte hadisler böyle çelişkilidir, onun için hiçbir hadise itibar edilmez) diyor. Bu iki hadis çelişkili mi?
CEVAP
Hayır, hiçbir çelişki yoktur. Âyetlerde de aynı durum çoktur. Bir âyeti başka âyet açıkladığı gibi, bir hadisi de, başka hadis açıklar. Şartsız bildirilen bir hükmün bazı şartları olur. Birinci hadiste cuma namazının farz olduğu bildiriliyor. İkinci hadiste, bunların istisnası açıklanıyor. (Cömert Cennete girer, Cehenneme girmez) hadis-i şerifi de şartsız bildirilmiştir. Şartsız bildirilen bir ifadenin bazı şartları olur. Birinci şart imanlı olmak, imansız olmamaktır. İkinci şart, imanı doğru olmak yani Ehl-i sünnet itikadında olmaktır. Haramlardan ve kul hakkından sakınmak, namazı kılmak gibi şartları da vardır. Hadis-i şerife bakarak (Her cömert Cennete gider) denilemez.

Cuma namazıyla ilgili iki hadis birbirini açıklamaktadır. Birinci hadiste ezanı duyanın cumaya gelmesinin farz olduğu bildiriliyor. Bu genel bir ifadedir, bunun elbette istisnaları olur. Mesela Müslüman olmayanların, Yahudilerin, Hristiyanların veya Budistlerin cumaya gelmesi farz değildir. (Herkes) ifadesinin içine onlar girmez. İkinci hadis-i şerifte, bunun açıklaması yapılıyor. Köle, kadın, çocuk ve hasta olanlara farz olmadığı bildiriliyor. Daha başka istisnaları da vardır. Mesela kör olmamak, yürüyebilmek gibi. Felçliye, ayaksıza farz değildir. Hapishanede mahkûm olmamak, çok yağmur, kar, fırtına, çamur, çok soğuk olmamaktır. İmamı olmayan köyde kılınmayacağı da hadis-i şerifle bildiriliyor.

Çelişkili gibi görünen, ateistlerin çelişkili diye iddia ettiği âyet-i kerimelerden birkaç örnek verelim:
Zariyat sûresinin 56. âyetinde mealen, (Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etmeleri için yarattım) denirken, Araf sûresinin 179. âyetinde mealen, (Biz cin ve insanların çoğunu Cehennem için yarattık) deniyor. İnsan kulluk için mi, yoksa Cehennem için mi yaratıldı?

Bunun cevabını sitemizde verdik, çelişki olmadığını ispatladık. Şu linkte bilgi var:
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3041

Ateistler, şu mealdeki âyetlerde de çelişki vardır, diyorlar:
(Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.) [Ahzab 62, Fetih 23, Fatır 43]

(Benim katımda söz değişmez.) [Kaf 29]

(Herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz.) 
[Bekara 106]

(Allah, dilediğini siler, dilediğini değiştirmez.) 
[Ra’d 39]

Bunun cevabını da sitemizde verdik, çelişki olmadığını ispatladık. Şu linkte bilgi var:
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3044

Ateistler, şu mealdeki âyetlerde de çelişki vardır, diyorlar:
(Sizden, sabırlı 20 kişi, 200 kişiye; yüz kişiniz de, bin kâfire galip gelir.) [Enfal 65]

(Sabırlı 100 kişiniz, 200 düşmana; bin kişiniz de, iki bin düşmana galip gelir.) 
[Enfal 66]

Bunun cevabını da sitemizde verdik. Bu linkte çelişki olmadığı açıklanıyor:
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3133

Bazı âyetlerde, (Allah, dilediğini sapıklıkta bırakır dileğini hidayete kavuşturur) buyrulurken, başka âyetlere göre ise, insan kendi isteğiyle iman ediyor veya sapıklıkta kalıyor. (Dileyen inansın, dileyen inkâr etsin) buyuruluyor. Yani inanma işinin insanın kendi elinde olduğunu bildiriyor. Ehl-i sünnet âlimlerinin, birinci âyet-i kerimeyi, (Allah, dilediğini [iradesini doğru yolda kullananı] hidayete kavuşturur, dilediğini de, [iradesini kötü yolda kullananı da]sapıklıkta bırakır) şeklinde açıkladığını bildirmiştik. Âyet-i kerimelerde çelişki olmadığını, olamayacağını açıklamıştık. Hâşâ, Allahü teâlâ, çelişkili âyet göndermediği gibi, çelişkili söz söyleyen peygamber de göndermez. Onun için hadis-i şeriflerde çelişki olmaz. Bir hadis-i şerif diğerini açıklar. Allahü teâlâ, peygamberlerine farklı hükümler gönderdiği gibi, Resulullah efendimiz de, rahmet olması için farklı hadisler bildirmiştir. Dinlerin hükmünde farklılıklar olduğu gibi, mezheplerin hükmündeki farklılıklar bu rahmetten dolayıdır.

Hadis-i şeriflerin çeşitleri

Hepsini maddeler halinde bildirelim: Hadis-i mürsel: Sahabe-i kiramın ismi söylenmeyip, Tabiinden birinin doğruca, (Resulullah aleyhisselam buyurdu ki) dediği hadis-i şerif. Hadis-i müsned: Resulullaha isnat...

Devamını Okuyun...

Farklı ictihad ve farklı hadisler

Allahü teâlâ (Resulüme uyun) buyuruyor. Resulü de, rahmet ve kolaylık olması için farklı hükümler bildirmiştir. Onun dindeki her sözü vahiydir. Ona uymak için, Onun vârisleri olan âlimlere uymak lazımdır. Bir hak mezhebe...

Devamını Okuyun...

Salih âlimler tevazu sahibi idi

Salih âlim demek, kibirden uzak, ilim, ihlas ve tevazu sahibi insan demektir. İmam-ı Gazali hazretleri, her salih âlim gibi, tevazu sahibi idi. Hadiste birikiminin az olduğunu bildirmiş. Bunun yüzünden...

Devamını Okuyun...

Sevap olan bir şeye hata denmez

Hemen her yazımızda Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis olmadığını naklediyoruz. Bu demek, hâşâ bir âlimi, hata yapmaz, masum, beşer üstü gibi görmek ve göstermek değildir. Peygamber de beşerdir...

Devamını Okuyun...

Âlimlere olan itimadı sarsmak

Selman Rüşdi’nin Şeytan rivayetleri diye bildirdiği "Garanik olayı” gerçek midir, değil midir? Elbette bu olay, onun anlattığı gibi değildir... Devamını okuyun...

Hadis uydurmanın cezası büyüktür

Resulullah efendimiz, hadis uyduran ve uydurma hadisi nakleden için ağır tehditlerde bulunmuştur...

Devamını Okuyun...

Resulullahın vârislerine güvensizlik

Resulullah efendimiz, hadis uyduran ve uydurma hadisi nakleden için ağır tehditlerde bulunmuştur...

Devamını Okuyun...

Uydurma sanılan hadisler

Din düşmanları ve bid’at ehli çıkardıkları bazı sözlere hadis demişlerse de, Ehl-i sünnet âlimleri bu sözleri kitaplarına almamışlardır...

Hazret-i Ebu Hüreyre’nin çok hadis rivayet etmesi

Nehc-ül-belaga kitabını Bir Yahudi dönmesi olan Ali Mürteda'nın kardeşi, Radi isminde bir Şii'nin yazmış olduğunu...

Devamını okuyun...

Ehl-i sünnet kitaplarında uydurma hadis yoktur

Evet, hadis uydurmak veya uydurma bir hadisi kitabına almak, ihmallik, gafillik, cahillik veya hainlikten ileri gelir...

Devamını okuyun...

İmam-ı a’zamın hadis bilgisi

Hadis ilmini bilmeyen, fıkıh ilmini nasıl bilir ki? Bunlar birbirine bağlı ilimlerdir. Fıkıh âlimi, diğer ilimlerle beraber, hadis-i şerifleri de iyi bilen zattır...

Devamını okuyun...

Hadis-i şeriflerin sayısı

3 sene yaklaşık 198 bin saat eder. Bundan uyku için günde 8 saati de çıkaralım. Geriye yaklaşık 134 bin saat kalır...

Devamını okuyun...

Hadis-i kudsi

Peygamber efendimizin, mânası da, kelimeleri de kendisinden olan sözlerine hadis denir. Mânâsı Allahü teâlâ tarafından bildirilip de...

Devamını okuyun...

Hadis-i şerifleri anlamak

Sık sık yazdığımız gibi, özellikle hüküm bildirilen hadis-i şeriflere, Ehl-i Sünnet âlimlerinin açıklaması olmadan mana vermek yanlış olur...

Devamını okuyun...

Uydurma hadisçiler

Evet, çok yanlıştır. Dinimizde ırkçılık yoktur. İnanıp güzel amel işleyen, ihlâsı ölçüsünde diğerinden üstündür...

Devamını okuyun...

Hadisten kaynak göstermek

Evet, kesinlikle kaynak gösterme yetkileri yoktur. Yetkim var demek, kendini müctehid sanmak olur...

Devamını okuyun...

Hadislere düşmanlık

Hayır, hiçbir çelişki yoktur. Âyetlerde de aynı durum çoktur. Bir âyeti başka âyet açıkladığı gibi, bir hadisi de, başka hadis açıklar...

Devamını okuyun...

Mezhepsizler imam-ı Buhârî’ye iftira ediyorlar

Evet, öyle çok dualar etmiştir. Peygamber efendimiz, günah işlemediği, inkârcı olmadığı, zulmetmediği, yalan söylemediği...

Devamını okuyun...

Hadisleri inkâr eden kâfir olur mu?

Evet, hadis-i şeriflerin tamamını inkâr etmek küfür olur. Farzı inkâr gibi, mütevatir hadisleri de inkâr küfürdür...

Devamını okuyun...