07/12/2025 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Namaz borcu olanın, nafile kılması
Sual:
Kazaya kalan namaz borcu olan bir kimsenin nafile namazla meşgul olması uygun
olur mu?
Cevap: Abdülkâdir-i
Geylânî hazretleri, Fütûh-ul gayb kitabında konu ile alakalı olarak buyuruyor
ki:
“Müminin, en önce farzları yapması lazımdır. Farzlar bittikten
sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra, diğer nafilelerle meşgul olur. Farz borcu
varken, sünnet ile meşgul olmak, ahmaklıktır. Farz borcu olanın sünnetleri
kabul olmaz. Ali ibni Ebî Tâlib (radıyallahü anh) bildiriyor:
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki; (Üzerinde
farz namazı borcu olan kimse, kazasını kılmadan nafile kılarsa, boş yere zahmet
çekmiş olur. Bu kimse, kazasını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nafile
namazlarını kabul etmez.)”
Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin yazdığı bu hadis-i şerifi
şerh eden, açıklayan Hanefî mezhebi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri
buyuruyor ki:
“Bu haber, farz borcu olanların, sünnetlerinin ve nafilelerinin
kabul olmayacağını göstermektedir. Sünnetlerin, farzları tamamlayacağını
biliyoruz. Bunun manası, farzlar yapılırken, bunların kemallerine sebep olan
bir şey kaçırılırsa, sünnetler, kılınan farzın kemal bulmasına sebeb olur. Farz
borcu olanın kabul edilmeyen sünnetleri bir işe yaramaz.”
Sual:
Bir kimse, sağlamken kazaya bıraktığı namazları, hasta iken teyemmümle kaza
edebilir mi?
Cevap: Sağlam
iken kılmadığı namazları, hasta iken teyemmüm ve ima ile kaza etmek caizdir.
İyi olursa, tekrar kılmak lazım olmaz. Kaza kıldığını başkasına
bildirmemelidir. Çünkü, namazı kaçırmak günahtır. Günahı gizlemek lazımdır.
Sual:
Ölen bir kimsenin başına, vücuduna veya kefenine âyet, dua yazılabilir mi?
Cevap: Meyyitin
başına, kefenine ahdnâme yazmak, yani dini, imanı bildiren yazı, dua ve sureler
yazmak ve yazılı kâğıt veya başka şey koymak faydalı olur diyen âlimler var ise
de, meyyitin kanı, irini ile bulaşacağı için caiz değildir. Peygamber Efendimiz
zamanında yazıldığı bildirilmemiştir. Paraların, yerdeki halıların üzerine
Kur’ân-ı kerimi ve Allahü teâlânın isimlerini yazmak caiz olmadığı gibi,
bunları mezara koymak da, caiz olmaz. Ancak meyyitin alnına ve göğsü üzerine
kalem ile yazmayıp, gasilden sonra parmak ile, Kelime-i tevhid ve Besmele yazar
gibi yapmak caizdir.