11/05/2025 Pazar Köşe yazarı S.K
Peygamber sevgisi...
Bizim kültür ve medeniyetimizde Peygamber sevgisine çok önem verilir. Onun
için çocuklarımıza her fırsatta bu sevgiyi vermeliyiz.
İnsanlar, maddî ve manevî münasebet ve temas kurabildikleri varlıklara
sevgi ve ilgi duyarlar. Bunun tabiî bir neticesi olarak insanlar, daima
sevdiklerine yakın ve onlarla beraber olmak isterler. Sevenler, birbirlerinden
ayrı yaşamak istemezler. Bu gerçeği, Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve
sellem "Kişi sevdiği ile beraberdir" [Buhari]
hadîs-i şerîfi ile ifade buyurmuşlardır. Bu, dünyada da böyledir, ahirette de
böyle olacaktır.
Bizim kültür ve medeniyetimizde “Peygamber sevgisine” çok önem
verilir. Onun için çocuklarımıza, en küçük yaştan itibaren, her fırsatta bu
sevgiyi vermeliyiz. Onlara, bunu kazandırmak için, Sevgili
Peygamberimizin mübarek hayatını, yüksek ahlakını, mucize ve
menkıbelerini; çocuk dili ve idrakine yaklaşarak, tatlı ve sürükleyici bir
üslûp ile sunmalıyız. Onların saf ve temiz gönüllerinde "Resuller
Resulü"ne hayranlık, gencecik yüreklerinde ulvî bir heyecan
uyandırmalıdır. O'nun güzel adını işittikleri an, ürpererek "salât
ve selâm" ile coşmalarını temin etmeliyiz.
Sevdiklerimize karşı zihnimizi, gönlümüzü ve kapımızı ne kadar rahat ve
kolay açarız... Peygamberimiz "Beni, kendinizden daha fazla
sevmedikçe tam ve kâmil mânâda îmân etmiş olamazsınız" [Buhari] buyurmuşlardır.
Eshab-ı kiram (radıyallahü anhüm) Peygamber Efendimizin sevgisinde o
derece fâni olmuşlardı ki, tek bir gönül hâline gelmişlerdi. Sahabî, her
şeyden önce gönüldaş olmuştu. Bu aşk ve sevgi ile kaynaşmışlar, dünya ve âhiret
kardeşi olmuşlardı. Bu sevgi ile güçlenmiş, kenetlenmiş, eşi ve benzeri
bulunmayan bir ümmet olarak Allahü teâlânın huzurunda omuz omuza durmuşlardı.
Oysa, bu sevgide buluşmazdan önce hâlleri çok daha farklıydı ve sıkıntılıydı.
Kişi, sevdiğinin sevdiğini de sever. Sevgili Peygamberimiz her şeyden önce
Allah'ı sever ve O'nun sevgisinde en büyük mutluluğu bulurdu. Biz, Allahü
teâlâyı tanımayı ve sevmeyi de ondan öğrendik. O'nun sevgisi olmasaydı, bizler
Allah'a giden yolu nasıl bulacaktık?
Sevgili Peygamberimiz, Allahü teâlâ ile insan arasında muhteşem bir "sevgi
bağı" olmuştur. O hem Allah'ın hem de insanların
sevgilisidir; O hem "Habîbullah" hem de "Resûlullah"tır.
Peygamber sevgisini kaybeden kişi; Allah’a olan sevgisini de, inananlara
olan sevgisini de, Peygamber Efendimizin dostları olan sahâbeye olan sevgisini
de kaybeder. Bu sebepten Ehl-i Sünnet büyükleri, Peygamber sevgisini, tâlim ve
terbiyelerine esas olarak almışlardır.
Ya Resulallah! Sana "yağmur taneleri sayısınca",
"ağaçlardaki yapraklar miktarınca", "denizlerdeki ve
okyanuslardaki su damlaları kadar" salat ve selâm sunuyoruz.
Yâ Rabbi! Kalplerimizi, sevginle, Sevgili Peygamberimizin sevgisiyle ve sevdiklerinin sevgisiyle doldur. Sevgili Peygamberimizin şefaatine nail eyle! Âmin...