13/09/2025 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Peygamberlik makamı aklın üstündedir
Sual: Peygamber olmadan, akıl ile her şeyi anlamak mümkün değil midir?
Cevap: Konuyla alakalı
olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Peygamberlik makamı aklın ve düşüncenin dışındadır,
üstündedir. Aklın eremeyeceği, anlayamayacağı çok şeyler vardır ki, bunlar
Peygamberlik makamında anlaşılır. Her şey akıl ile anlaşılabilseydi,
Peygamberler gönderilmezdi. Ahıret azapları, Peygamberler göndererek
bildirilmezdi. İsrâ sûresinin 15. âyetinde meâlen; (Biz, Peygamber
göndererek bildirmeden önce, azap yapıcı değiliz) buyuruldu. Akıl
çok şeyi anlar. Fakat, her şeyi anlayamaz. Anlaması da, kusursuz değildir. Çok
şeyleri, Peygamberler bildirdikten sonra anlamaktadır. Peygamberlerin gelmesi
ile, insanların özür ve bahane yapmaları önlenmiştir. Nisâ sûresinin 164.
âyetinde meâlen; (Peygamberleri, müjde vermek için ve korkutmak için
gönderdim. Böylece, insanların Allahü teâlâya özür, bahane yapmaları
önlendi) buyuruldu.
Akıl, dünya işlerinde bile çok kere yanılmaktadır.
İslam bilgilerini, böyle bir akıl ile tartmaya kalkışmak doğru olamaz. İslam
bilgilerini akıl ile inceleyip, akla uygun olup olmamasına bakmak, aklın hiç
yanılmaz olduğuna güvenmek olur ve Peygamberlik makamına inanmamak olur. Böyle
bozuk iş yapmaktan Allahü teâlâ hepimizi korusun! Önce, Peygambere inanmak,
Allahın Peygamberi olduğunu tasdik etmek lazımdır. Böylece, Onun
bildirdiklerinin hepsinin doğru oldukları kabul edilmiş olur. Şüphelerden
kurtuluş nasip olur. Dinin temeli, Peygambere inanmaktır. Peygamberin
Allah tarafından gönderildiğini, hep doğru söylediğini aklın kabul etmesidir.
Akıl, bu temel bilgiyi kabul edince, Peygamberin bildirdiklerinin hepsini
kabul etmiş olur. Peygamberin Allah tarafından gönderildiğini, Allahın
bildirdiklerini haber verdiğini kabul etmemiş olan bir akla din bilgilerini
birer birer inandırmak çok güç olur.
Aklın Peygambere kolay inanması ve
kalbde tam iman hasıl olması için en yakın yol, Allahü teâlâyı zikretmektir.
Ra'd sûresinin 30. âyetinde meâlen; (İyi biliniz ki, kalpler, Allahü
teâlânın zikri ile itminana, rahata kavuşur!) buyuruldu. Yani, tam
imana kavuşur. Düşünerek, akıl ile ölçerek, bu yüksek makama kavuşmak, güç, hem
de çok güçtür.”