22/12/2025 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Kalbin, gönlün hasta olması
Sual: Din kitaplarında kalb, gönül hastalığından bahsediliyor, bu nasıl bir hastalıktır ve tedavisi nasıl olur?
Cevap: Bu
konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Tabipler diyor ki: Hasta perhiz yapmalıdır. İyi olmadan önce
ona gıda iyi gelmez. Yağlı kuş eti bile böyledir. Hatta hastalığını arttırır.
Hastanın yediği hastalığı arttırır!
Bunun için, önce hastayı iyi etmeyi düşünmek lazımdır. Bundan
sonra, uygun gıda vererek, eski kuvvetli hâline kavuşturulması düşünülür.
Bunun gibi, (Kalblerinde hastalık vardır) meâlindeki
âyet-i kerimede bildirilen kalb hastalığına yakalanmış olanların hiçbir ibadeti
ve taati fayda vermez, belki zarar verir. (Çok Kur’ân-ı kerim okuyanlar vardır ki,
Kur’ân-ı kerim bunlara lanet eder) hadis-i şerifi
meşhurdur. (Çok oruç tutanlar vardır ki, onun oruçtan kazancı, yalnız açlık
ve susuzluktur) hadis-i şerifi de sahihtir. Kalb
hastalıklarının mütehassısları olan tasavvuf büyükleri de, önce hastalığın
giderilmesi için yapılacak şeyleri emir buyururlar. Kalbin hastalığı, Hak
teâlâdan başkasına tutulması, bağlanmasıdır. Belki, kendisine bağlanmasıdır.
Çünkü herkes, her şeyi kendisi için ister. Çocuğunu sevmesi, kendini sevdiği içindir.
Malı, mevkiyi, rutbeyi hep kendisi için ister. Onun mabudu, tapındığı şey,
kendi nefsidir. Nefsinin istekleri arkasında koşmaktadır. Kalb, bu
bağlılıklardan kurtulmadıkça, insanın kurtulması çok güç olur. Bundan
anlaşılıyor ki, aklı başında olan ilim adamları ve kalbi uyanık olan fen
adamları, her şeyden önce, bu hastalığın giderilmesini düşünmelidirler.”
Sual:
İbadet yeri olan camilerde, dünyalık sözler söylemenin, konuşmanın, kavga
etmenin hükmü nedir?
Cevap: Camide
pazar kurmak, yüksek sesle konuşmak, nutuk söylemek, kavga etmek, silah çekmek,
ceza vermek tahrimen mekruhtur. Cuma ve bayram hutbelerinde de nutuk verir gibi
okumak, konuşmak caiz değildir.
Sual:
Mâ-i müsta'mel neye denir ve bunun kullanılması necis olur mu?
Cevap: Mâ-i
müsta'mel; kullanılmış su demektir. Abdestte, gusülde kullanılan yahut yemekten
önce ve sonra, sünnet olduğu için el yıkamakta kullanılan su, yıkanan uzuvdan
ayrılınca necis olur. Bazı âlimlere göre, başka uzva, elbiseye, yere düştükten
sonra necis olur. İlk düştüğü yeri kirletmez.