28/12/2023 Perşembe Köşe yazarı S.A

Bir sene daha rüzgâr gibi geçti...

Hatalarımızı da tespit etmeliyiz, onları bir daha hiç yapmamaya veya çok daha az yapmaya şartlanmalıyız. Yeni yıl böyle kutlanır. 

 

Ömür takvimimizden bir yaprak daha düşmek üzere... Bırakın seneleri, nefeslerimiz sayılı, öyle bir hayat yaşıyoruz ki; her an bir nefes daha azalıyor...

Geçirdiğimiz yılda iyi ve yararlı işler yaptıysak onları bu yeni yılda artırmaya çalışmalıyız, "Nasıl daha başarılı olabilirim, nasıl daha çok güzelliklere imza atabilirim" düşüncesi bizde hâkim olmalıdır.

Hatalarımızı da tespit etmeliyiz, onları bir daha hiç yapmamaya veya çok daha az yapmaya şartlanmalıyız. Yeni yıl böyle kutlanır. Yoksa, içki içmek, çam devirmek, evleri "Noel Ağacı" ile süslemek çılgınlıktan başka bir şey değildir... Her yıl, aralık ayının son haftasında, bizimle aynı adı taşıyan birçok insanın, çocuklarının ellerinden tutarak, çarşıda pazarda çam ağacı aradığını, "Noel Baba"lı kartpostallar satın aldığını, irili ufaklı hediye paketleri hazırladığını üzülerek görüyoruz.

Son haftada hindi satışlarının büyük marketlerde hangi boyutlara vardığını herkes biliyor. Hele içki tüketimi...

Her milletin kendilerine mahsus âdet ve ananeleri vardır. Dînî vazifeleri mevcuttur. Kendi inançlarının vecibelerini bırakıp, kendi örf ve âdetlerini terk eder, başka milletlerin âdet ve ananelerine uyarsa kendisine olan güvenini kaybeder. Taklidine çalıştığı insanları "kutsal" kabul eder. Bu da toplumda telafisi mümkün olmayan yaraların açılmasına sebep olur. O millet, artık yok olmuş demektir. Kendisine güveni olmayan bir pehlivan, bir çocukla güreşirse kaybeder.

Bir adam çocuğuna dese ki: "Bak yavrum şu çocuk nasıl giyiniyorsa sen de öyle giyin. Nasıl oturuyorsa öyle otur, nasıl yemek yiyorsa sen de öyle ye. Hatta dikkat et, çatalı hangi eline, bıçağı hangi eline alıyorsa sen de aynen öyle yap!.." Bunları duyan çocuk şöyle düşünmez mi?: Biz yemek yemesini bile bilmiyormuşuz, babam da bilmiyor, bilseydi, babam o çocuğu değil de kendisini örnek gösterirdi...

Şimdi söyleyin Allah aşkına! Bu çocukta kendine güven diye bir şey kalır mı? Daima kendisini bir "hiç" olarak görür ve ömür boyu taklitçilikten, kendisine güvensizlikten başka bir şey yapamaz. Bu da, bir milletin örf ve âdetleriyle beraber erimesi ve yok olması demektir.

Bir madde, bir sıvının içinde erimiş ve kaybolmuşsa, meselâ; şeker veya tuz suda erimiş ve yok olmuşsa, onu bazı kimyevi müdahalelerle tekrar çıkarmak mümkündür. Fakat bir millet erimişse, onu, hiçbir kimyevi müdahale tekrar ortaya çıkaramaz!..

Bir millet için bundan daha büyük bir zarar, daha korkunç bir tehlike olabilir mi?..

Bu haftaki yazımızı bir hadis-i şerif meali ile bitirelim:

"Bir kavme benzemek isteyen ondan olur!"

.....

(NOT: Bu yazı ilk 27 Aralık 2018'de yayınlanmıştır...)

 

24/02/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü

 İmanının gitmesine sebep olan şeyden tevbe etmedikçe, yalnız Kelime-i şehadet söylemekle, namaz kılmakla, Müslüman olmaz. İmanın gitmesine sebep olacak şeyi yaptığını inkâr etmesi de tevbe olur...
 
Devamını okuyun...

24/02/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

“Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Ya Rabbi! Onun hürmetine duamı kabul et.”
  
Devamını okuyun...

24/02/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

"Yazıklar olsun bana ki, ömrüm uzadıkça günahlarım çoğalıyor. Bizlere tövbe etmeyi nasip eyle yâ Rabbi."
Mensûr bin Ammâr hazretleri evliyânın büyüklerindendir...
  
Devamını okuyun...

23/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri buyurdu ki: "Allahü teâlânın rızasına giden bütün yolları inceledim, en kestirme yolun, insanları sevindirmek olduğunu gördüm."
 
Devamını okuyun...

23/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’in büyüklerinden Atâ bin Ebî Rebah hazretleri, 114 (m. 732) senesinde vefât etti.
Bir gün sevdiklerine;
"Kardeşlerim (Evliyânın anıldığı yere rahmet iner) hadîs-i şerîftir" buyurdu...

Devamını okuyun...

23/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

 İnsanda iki türlü kalp vardır. Birisi, bildiğimiz, göğsümüzdeki et parçasıdır ki, buna yürek denir. İkincisi, bu et parçasında bulunan bir kuvvettir ki, buna gönül denir. Din kitaplarında kalp denilince, bu gönül bildirilmektedir...
 
Devamını okuyun...

23/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

“Kâfire kabrinde doksandokuz yılan musallat kılınır. Onu kıyâmet kopuncaya kadar sokarlar."
 
Ebü’l-Kâsım Mekkî el-Makdisî hazretleri Kudüs’te yetişen büyük hadîs âlimlerindendir...
 
Devamını okuyun...

22/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

Yakup aleyhisselam Azrail aleyhisselamla ahbaplık kurmuş. Sohbet ediyorlar, konuşuyorlar ama her gelişinde 'ziyaretçi misin yoksa vazifeli misin?' diye sorarmış...

Devamını okuyun...

22/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’in büyüklerinden Atâ bin Ebî Rebah hazretleri, 114 (m. 732) senesinde vefât etti.
Bir gün sohbetinde;
"Bir kimse ibâdetlerini kusurlu görünce, bunların kıymeti artar. Böylece kabul edilmeye lâyık olurlar. Siz de iyiliklerinizi kusurlu görmeye çalışınız" buyurdu...

Devamını okuyun...

22/02/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

Küfre, imanın gitmesine sebep olduklarını bilerek ve arzusu ile küfür kelimelerini söyleyen kimsenin, imanı gider, kâfir olur. Bilmeyerek söylüyorsa, âlimlerin çoğuna göre yine kâfir olur...

Devamını okuyun...

22/02/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

Rahat ve huzur âyeti azap âyeti ile birlikte, azap âyeti de rahat ve huzur âyeti ile birlikte inmiştir.Seyyid Mehmed Nûri Efendi İstanbulda yetişen evliyânın büyüklerindendir...

Devamını okuyun...

21/02/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U

Halîfe Abdülmelik, hac için Mekke'ye gitmişti.
Atâ bin Ebî Rebah hazretleri de o sırada Mekke-i Mükerreme'de bulunuyordu.
Halîfenin geldiğini işitti.
Onunla görüşmeye gitti...

Devamını okuyun...

21/02/2019 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda Tahtâvî, Dürr-ül-muhtâr haşiyesinde buyuruyor ki:
“Tefsir âlimlerinden bazısı buyurdu ki; Âl-i İmrân sûresinin 103. (Allahın ipine sarılınız!) mealindeki âyet-i kerimesi, fıkıh âlimlerinin bildirdiklerine sarılınız demektir...

Devamını okuyun...

21/02/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A

Kibirlenen hastadır, kibir de hastalıktır. Hem de çok tehlikeli bir hastalıktır. Tedavi olunmazsa insanı helâk eder, hem dünyası mahvolur, hem de ahireti harap olur. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki...

Devamını okuyun...

21/02/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T

Bir Yahudi, “Sirke ne güzel katıktır” hadîs-i şerîfini duyunca, inkâr eder. Ancak!.. Ebû Abdullah Muhammed Tilmsânî hazretleri tefsîr ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. Cezayir’de Tilmsân’da doğdu...

Devamını okuyun...

20/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’in büyüklerinden Atâ bin Ebî Rebah hazretleri, bir gün sohbetinde;
"Allah'ın kullarını sevindirin" buyurdu.Ve şunu anlattı: Bir kimse bir mümin kardeşini sevindirince, Allahü teâlâ o sevinçten bir melek yaratır...

Devamını okuyun...

20/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatından sonra O’nun dört halîfesi, İslamiyeti her yere yaydılar. Allahü teâlâ onları korudu ve kuvvetlendirdi...

Devamını okuyun...

20/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda Abdürreşîd İbrahim Efendi, 1910’da İstanbul’da basılan Türkçe "Âlem-i İslâm" kitabının ikinci cildinde, "İngilizlerin İslâm düşmanlığı" yazısının bir yerinde diyor ki: “Hilafet-i islâmiyenin bir an evvel kaldırılması, İngilizlerin birinci düşüncesidir...

Devamını okuyun...

20/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

Her Müslümanın, bilmesi gereken şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi büyük günahtır. Alâüddîn Zâhid Buhârî hazretleri tefsîr, kelâm, usûl ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimi, vâizdir...

Devamını okuyun...

19/02/2019 Salı Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’in büyüklerinden Atâ bin Ebî Rebah hazretleri, 114 (m. 732) senesinde vefât etti.
Bu büyük zâta;
"Efendim, zikir meclisi nedir?" diye sordular...

Devamını okuyun...

19/02/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü

İlk insan ve ilk peygamber olan Âdem aleyhisselamın ne zaman yaratıldığı, kesin olarak bilinmemektedir. İnsanın dünya kurulduğu ilk günden itibaren dünyada bulunduğu iddia edilemez, edilmemiştir de. İnsan, Allahü teâlânın emri ve yaratması ile dünyaya gelmiştir...

Devamını okuyun...

19/02/2019 Salı Köşe yazarı R.A

İmânın gitmesinden korkup, dâimâ, hüsn-i hâtime (son nefeste îmân ile gitmeyi) istemeli, İslâm nimetine her zaman şükretmelidir...

Devamını okuyun...

19/02/2019 Salı Köşe yazarı V.T

Cennete girmek için âhirete iman ile gitmek ve diğer tehlikeleri de atlatmak lâzımdır. Seyyidî Hamîdî hazretleri Osmanlılar devrinde yetişen büyük âlimlerdendir...

Devamını okuyun...

18/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den büyük âlim Âmir bin Abdullah hazretleri, bir gün kâfileyle yolculuğa çıkmıştı.
Az sonra karşılarına korkunç bir “aslan” çıktı.
Yolcular korktular!
Ve telâşa düştüler!
Büyük velî, aslana yaklaştı...

Devamını okuyun...

18/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

Hasta olan bir kimse, polise, avukata, öğretmene değil, o hastalığın mütehassısı olan bir doktora başvurur. Dinini, imanını kurtarmak için çare arayanın da, avukata, öğretmene değil, din mütehassısı olan Ehl-i sünnet âlimlerine başvurması lazımdır...

Devamını okuyun...

18/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: "Bütün vaazların özü ve nasîhatlerin kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikte bulunmaktır." 

Devamını okuyun...

18/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T

"Müminler, kâfirleri sevmesinler. Onları seven, Allahü teâlâyı sevmiş olmaz."Kara Çelebi hazretleri Osmanlılar zamanında Bursa’da yetişen Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir...

Devamını okuyun...

17/02/2019 Pazar Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâmdan Âmir bin Abdullah hazretleri, Eshâb-ı kirâm’dan Zübeyr bin Avvam hazretlerinin torunudur.Bir gün bu büyük zâta;"Efendim, bir mübârek geceyi ihyâ etmek için sabaha kadar ibâdet etmek gerekir mi?" diye sordular...

Devamını okuyun...

17/02/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü

Kalp ve beden ile, İslâmiyetin emir ve yasaklarına uymalı, kalp, gafletten uyanık olmalıdır. Kalbi uyanık olmayan yani Allahü teâlânın varlığını, büyüklüğünü, cennet nimetlerini, cehennem ateşinin şiddetini hatırlamayan, düşünmeyen kimsenin bedeninin İslâmiyete uyması güç olur...

Devamını okuyun...

17/02/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Muhammed aleyhisselamın  peygamberliğini gösteren şahitler, mucizeler sayılamayacak kadar çoktur. Bunların en büyüğü Kur’an-ı kerimdir...

Devamını okuyun...

17/02/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

"Size bir keder ve sıkıntı eriştiğinde istiğfar ile birlikte çok salevât-ı şerîfe okuyun!"Ahmed Şihâbüddîn Kalyûbî hazretleri Şafiî mezhebi âlimidir. Mısır’ın Kalyûb şehrinde dünyâya geldi...

Devamını okuyun...

16/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

Hazret-i Süleyman’ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan müteşekkil bir ordusu vardı. Bütün hayvanlarla konuşurdu. Bu onun mucizelerinden biriydi...

Devamını okuyun...

16/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâmdan Âmir bin Abdullah hazretleri, Eshâb-ı kirâmdan Zübeyr bin Avvam hazretlerinin torunudur.Bir gün babası Abdullah bin Zübeyr hazretlerini ziyârete gitti...
 
Devamını okuyun...

16/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Bu konu, İslâm Ahlâkı kitabında şöyle açıklanmaktadır: “Dört esas iyi huya karşılık, sekiz ana kötü huy olur ki bunlar: 1-Cerbeze olup, hikmetin aşırı olmasına denir. Ahlakı ve işleri incelemek, anlamak kuvvetini, lüzumsuz yerlerde kullanmaktır...

Devamını okuyun...

16/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Birşeye muhtaç olan, kimseden istemeyip Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızık kapıları açar...

Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, Müslümanları sevmek ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir."
 
Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâmdan Âmir bin Abdullah hazretleri bir cenâze görseydi kendinden geçer ve âhiretteki hâlini düşünürdü. Şöyle ki; “Ölüm meleği rûhumu güç mü alır, kolay mı? 
 
Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

Konu ile alakalı olarak İmam-ı Muhammed Gazâlî hazretleri Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruyor ki:“Müslüman olan bir kimseye, ilk önce Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah kelimesinin manasını bilmek ve inanmak farzdır...
 
Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

Her Müslüman, çocuklarına Amentü’yü ezberletmeli, manasını iyice öğretmelidir! Kâfzâde Fâizî Efendi Osmanlı âlimlerinden ve şâirlerindendir. 998 (m. 1589)’de İstanbul’da doğdu...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U

Âmir bin Abdullah hazretleri, Tâbiîn-i kirâmdan bir büyük velîdir.
Bir gün bir kimse onu görüp istifâde etmeye gelmişti kendisinden.
Baktı ki, namaz kılıyor...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda, İslâm âlimlerinin büyüklerinden olan Seyyid Abdülhakim Arvâsî hazretleri buyuruyor ki:“Resûlullah efendimizin üç türlü vazifesi vardı:Birincisi; iman edilecek bilgileri ve fıkıh hükümlerini bütün insanlara tebliğ etmek, bildirmek idi. Fıkıh hükümleri, yapılması emir veya yasak edilen işlerdir...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A

Aklımızın ermediği şeyler çoktur. Bunu yüce Rabbimiz bildiği için en büyük nimet olarak bizlere peygamberleri gönderdi...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T

"Nazardan korunmak için âyât-i hırz denilen âyetleri okumalı ve üzerinde taşımalıdır."Muhyiddîn Kâfiyecî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Âmir bin Abdullah hazretleri, Tâbiîn-i kirâmdan bir büyük velî olup, 124 (m. 741) târihinde vefât etmiştir.
Âhiret derdiyle dertlenmişti.
Ölüm ve sonrasını düşünür,
Resûlullah’ın aşkıyla yanardı...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Hulefâ-i Râşidîn denilen dört halîfenin isimlerini okumak, cuma ve bayram hutbesinin şartı değil ise de, (Ehl-i sünnet vel-cemâat) itikadında olmanın  bir şiârıdır...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Farz ve vacib olan bir namazı bile bile kazaya bırakabilmek için, iki özür vardır:Biri, düşman karşısında olmaktır. İkincisi, seferde yani üç günlük yol gitmeye niyeti olmasa bile, yolda bulunan kimsenin hırsızdan, yırtıcı hayvandan, selden, fırtınadan korkmasıdır...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

"Hazret-i Âdem’den itibâren, kendisine kadar bütün dedeleri ölüp gitmiş olan kimse de bir gün ölecektir.”Ahmed Kâdir-billâh hazretleri Yirmibeşinci Abbasî Halifesi olup, kelâm, hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimi idi...
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den hadîs ve fıkıh âlimi Süleymân bin Mihrân hazretleri, şöyle anlatıyor: Azrâil aleyhisselâm, “insan” sûretine girerek Süleymân aleyhisselâma uğrayıp, oradaki bir adama dikkatle baktı...
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda El fıkh-u alel mezâhibde deniyor ki:
“Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde, sefer mesafesi, iki merhale, konaktır. Bu da, onaltı fersahtır. Bu da 48 mildir. Çünkü bir fersah, üç mildir...
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı R.A

"El ile, güç kullanarak emr-i ma'rûf ve nehy-i münker yapmak, yani günâh işleyene mâni olmak; hükûmetin vazîfesidir..."
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı V.T

"Ey nefsinin arzularını rızam için terk edip, gençliğini beğendiğim işlerde harcayan genç!" Zeynüddîn Sübkî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir...
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den hadîs ve fıkıh âlimi Süleymân bin Mihrân hazretleri, 148 (m. 765)’de vefât etti.
Bu zât bir gün bir gence;
“Güzel ahlâkın en güzeli nedir, bilir misin?” diye sordu...
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki: “Âlimlerin hepsi, üç günlük yolu, fersah dedikleri, bir saatte gidilen yolun uzunluğu ile bildirdiler. Bir kısmı, üç günlük yol yirmi bir fersahtır dedi. Bir kısmı da, onsekiz, bir kısmı ise, onbeş fersahtır dedi. Fetva, ikinci söze göre, verilmiştir.”
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

"Ma'rûf"; İslâmiyetin kabul ettiği, beğendiği, emrettiği, uygun gördüğü iyiliklerdir. Emr-i marûf yapan olmazsa, ilim yok olur; cehâlet ve sapıklık yayılır; fitne her tarafı kaplar...
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T

Gaflet, kalbin ölmesi demektir. Kalbin gafletten uzak olması, huzûr ve agâh olmasıyladır. Kâdı Muhammed Zâhid hazretleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin ondokuzuncusudur...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den hadîs ve fıkıh âlimi olan Süleymân bin Mihrân hazretleri, 148 (m. 765) de vefât etti.Bu zât, uykudan uyandığında su bulup abdest alması gecikecekse, teyemmüm ederdi...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda İmâm-ı Gazâlî hazretleri, bir talebesine hitaben şöyle buyurmaktadır? “Nasihat vermek kolaydır, nasihat kabul etmek güçtür. Çünkü, nefislerine uyanlara, dünya zevklerinin peşinde koşanlara, nasihat acı gelir, haramlar ise tatlı gelir...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Mucizeleri bizzat görmek veya güvenilir kimselerden duymak, bazısının iman etmesine, bazısının yakininin, imanının ve itikadının kuvvetlenmesine sebep olur...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

"Sana gelen bir musibete sabırsızlık göstermen, gelen o musibetten daha ağırdır!" Nasr bin Abdürrezzâk hazretleri Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torunudur...
 
Devamını okuyun...

09/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

"Edepli ol! Edep insanın başında görünmez bir taçtır... Edepten mahrum bırakılan kimse, bütün hayırlardan mahrum bırakılmış olur..."

 
Devamını okuyun...