31/10/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.U
“Oğlum kayboldu Hocam!"
Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin
huzûruna, bir gün biri geldi.
Ve bu zâta arz etti ki:
“Hocam oğlum çoktandır kayıp.
Bir duâ etseniz de onu bulsak.”
Büyük Velî onu dinledi.
Ve buyurdu ki:
“Oğlunuz, şu anda evdedir.”
Adamcağız şaşırdı;
Hattâ buna inanamadı.
Ve yine arz etti ki:
“Bu, nasıl olur efendim.
Şimdi evden geliyorum”
Büyük velî buyurdu ki:
“Sen beni dinle, hemen eve git. Hak teâlâ onu size ihsân eyledi”
Adamcağız sevindi.
“Peki efendim” dedi.
Ve o sevinçle koşturdu evine.
Gördü ki, sevgili oğlu gelmiş
Bu zâtın dediği doğruymuş.
Muhabbetle sarıldı evlâdına.
Sevinçten uçuyordu.
İki rekât namaz kıldı hemen.
Bu ihsâna karşı şükretti Rabbine...
● ● ●
Bir gün, bu zâta sordular ki:
“Müslümanlık nedir hocam?”
Büyük velî cevâben;
“Müslümanlık, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına hürmetli, saygılı olmak
ve Onun mahlûklarına acımaktır” buyurdu.
Sordular yine:
“Müminin şiârı nedir?”
Cevâben;
“Güleryüz, tatlı dildir. Münâfıklar, çatık kaşlı ve asık suratlı olurlar” buyurdu.