Cenneti istemek ve Allah rızası

enneti istemem; Allah’ı görmek isterim) demenin caiz mıdır ?

CEVAP
Allahü teâlâ, Cenneti beğenmekte ve onu övmektedir. Bir kimsenin, övülen, beğenilen Cenneti, beğenmemesi, istememesi, Allahü teâlânın beğendiğini beğenmemek, Onun isteyin dediği şeyi istememek olur. Bu bakımdan Cenneti istememek caiz değildir.

Yunus Emre gibi Hak âşıklarının, vahdet-i vücuda mensup evliyanın sözleri ancak teville anlaşılır. Yunus Emre hazretleri diyor ki:
Cennet Cennet dedikleri,
Birkaç köşkle, birkaç huri
İsteyene ver sen anı.
Bana seni gerek seni
.

Böyle sözleri bir veli söylerse, o zaman tevil edilir. Yunus Emre bu sözleriyle, (Ben yalnız Cennete gitmek niyetiyle değil, sırf senin rızan için ibadet ediyorum) demek istiyor. Zaten her müminin de, Allah rızası için ibadet etmesi gerekir. Sadık kul, Cenab-ı Hakka hep (Senin rızan, senin rızan) der. Bunun için aşık Yunus da (Bana seni gerek seni) diyor. Hallac-ı Mansurun (Enel Hak) demesi de böyle tevil edilir. Bu sözüyle (Ben yokum, Allah vardır) demek istiyor. 

Tasavvuf sarhoşluğu
Vecd ve hal sahipleri, tasavvuf sarhoşluğu ile şuurlarını kaybettikleri zaman, sözlerinde ve işlerinde mazur olurlar. Tasavvuf sarhoşlarının dine uymayan sözlerine ve işlerine, başkalarının uymaları caiz değildir. Kendileri günaha girmezlerse de, bunlara uyanlar günaha girer. (Merec-ül-bahreyn)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
Allahü teâlâyı istemek ve sevmek, ahireti istemek ve sevmektir. Çünkü Allahü teâlâya kavuşmak, ahirette vâd edilmiştir ve Allahü teâlânın kulundan rızası, ahirette belli olacaktır. Hak teâlâ, ahireti sever. Beğenilenden yüz çevirmek, sekrdir. Allahü teâlânın davet etmesine ve beğenmesine karşı gelmektir. Yunus suresinin 25. âyetinde (Allahü teâlâ, Dar-üs-selama [Cennete] çağırıyor) buyurmaktadır. Allahü teâlâ, ahirete çağırmaktadır. Ahiretten yüz çevirmek, Hak teâlâya karşı gelmek olur. Onun beğendiği şeyi ortadan kaldırmaya uğraşmak olur.(1/302)

Büyükler, Cenneti, Allahü teâlânın razı olduğu yer olduğundan ve Cenneti isteyenleri sevdiği için, isterler. Cehennemden sakınmaları da, Allahü teâlânın gazap ettiği yer olduğu içindir. Yoksa Cenneti istemeleri, nefislerine tatlı geldiği için değildir. Cehennemden kaçınmaları, orada azap ve sıkıntı olduğu için değildir. Çünkü bu büyükler, sevgilinin yaptığı her şeyi güzel görür. Bunları kendilerinin, matlubu, maksadı bilirler.

Yunus Emre
 aynı şiirinde diyor ki:
Aşkın ile yanıyorum, bana seni gerek seni
Adını hep anıyorum, bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni.

Aşkın aşığı öldürür, aşk denizine daldırır
Arananı buldurur, bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem
Sensin benim hep endişem, bana seni gerek seni.

Âşıklara Mevla gerek, Mecnunlara Leyla gerek
Sofulara Cennet gerek, bana seni gerek seni

Eğer beni öldürseler, külüm göğe savursalar
Toprağım yine çağıra bana seni gerek seni.

Yunus Emre benim adım, gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni.

Cenneti istemek
Sual: 
Herkes gibi Cennet sevdası, Cehennem korkusu yüzünden ibadet ediyor ve haramdan sakınıyoruz. Sanki burada Allah’ın rızası ikinci planda kalıyor gibi görünüyor. Allah kullarım size Cennet Cehennem yok, sadece benim rızam için ibadet edin dese, bana öyle geliyor ki, kimse ibadet etmez. Şu halde, Cennet sevdası ve Cehennem korkusundan dolayı yapılan ibadet kabul olur mu?
CEVAP
Bu fikir yanlıştır. Hiçbir Müslüman Cennet Cehennem için ibadet etmez. Allah için eder, O emrettiği için eder. Onun rızasına kavuşmak için eder. Onun sevdiklerini sever, Onun sevmediklerini sevmez. Mesela Müslümanları sever, kâfirleri sevmez. 

Cenneti istemek Allah rızasına aykırı değildir. Allah’ı seven, Onunla buluşmayı ister. Buluşma yeri Cennettir. Cenneti isteyen, aslında Allahü teâlâ ile buluşmayı, Ona kavuşmayı istemektedir.

Bizde gazete dağıtıcısı olarak çalışan bir gençle konuşuyorduk. Genç dedi ki:
- Eskiden Allah rızası için hizmet ediyordum, şimdi ise ne kadar çok gazete satarsam o kadar para alırım diyorum ve ihlâsım kalmadı, Allah rızası ikinci plana düştü, hatta hiç Allah rızası kalmadı, sadece parayı düşünüyorum. 
- O zaman sana bol paralı bir iş var. Falanca gazeteden bize telefon ettiler, eleman arıyorlarmış. Şu kadar para veririz dediler. Ne dersin?
- Açlıktan ölsem manevi değerlerime saldıran o gazeteye gitmem.
- Hani sende ihlâs yoktu? Gördün mü sen para için değil Allah rızası için çalışıyorsun.

Cennet istenmez mi?
Sual:
 Ben yalnız Allah rızası için ibadet ederim. Cenneti istemek ve Cehennemden korkmak hatırıma gelmez. Yani (Yâ Rabbî, Cennetini ver, Cehenneminden koru) demem. Bu uygun mudur?
CEVAP
Uygun değildir, çünkü İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlâya, korkuyla ve nimetlerine kavuşmak için ibadet eden evliya zatların korkuları ve arzuları, kendi nefsleri için değildir. Bunlar, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için ve Onun gazabından, gücenmesinden korktukları için ibadet ederler. Bunlar Cenneti de isterler, çünkü Cennet, Allahü teâlânın rızasının, sevgisinin bulunduğu yerdir. Yoksa Cenneti istemeleri, nefslerinin zevkleri için değildir. Bunlar Cehennemden de korkarlar. Cehennemden korunmak için dua ederler, çünkü Cehennem, Allahü teâlânın gazabının bulunduğu yerdir. Yoksa Cehennemden korkmaları, nefslerini azaptan kurtarmak için değildir, çünkü bu büyükler, nefslerine köle olmaktan kurtulmuşlardır. Allahü teâlâ için halis kul olmuşlardır. Evliya zatlar Cenneti isteyip, Cehennemden korkunca, bizim de elbette Cenneti isteyip, Cehennemden korkmamız gerekir. Birkaç hadis-i şerif şöyledir:
(Namazı bitiren kimse, dua ederken “Allahümme ecirnî min-en-nâr ve edhılnil Cennete” demezse melekler, “Yazık şuna, Cehennemden korunmasını istemekten âciz kaldı,” Cennet de, “Yazık şuna Cenneti istemekten âciz oldu” der.) [Taberanî]

(Allah’tan üç kere Cenneti isteyen kimseye, Cennet, “Yâ Rabbî bunu Cennete sok” diye dua eder. Kim de Cehennemden üç defa azatlık isterse, Cehennem de, “Allah’ım onu ateşten uzaklaştır” der.) [Nesaî]

(Allah’ım, senden Cenneti ve ona yaklaştıracak her türlü söz ve işi diliyor, Cehennemden ve ona yaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan sana sığınıyorum.) [İbni Mace]

(Allah’ım, mağfiretini, her günahtan korunmuş olmayı, her iyiliği kazanmayı, Cenneti elde edip Cehennemden kurtulmayı bize nasip et!) [Hâkim]

(Allah’ım, her günahtan selâmeti, her iyiliği kazanmayı, Cennete girmeyi ve Cehennemden kurtulmayı nasip et!) [Hâkim]

Demek ki, Cenneti istemek ve Cehennemden korunmak için dua etmek dinimizin emridir.

Cehenneme girmeye razı olmak
Sual: Sapık hocalardan biri, (Millet perişanken, Cennet bana zindan olur. Ben bu hâlde Cenneti istemem, Cehennemde yanmaya razıyım. Yansam da gönlüm neşe saçar) diyor. Bu söz uygun mudur?
CEVAP
Uygun değildir, dine aykırı ve cahilce bir sözdür. Hem de yalandır. Kibrit alevinde yansa, feryadı milleti ayağa kaldırır. Nerde kaldı ki gönlü neşe saçacak! (Cenneti istemem, Cehennem bana neşe verir) demek, Müslüman ve akıllı bir kimsenin söyleyeceği söz değildir. İkinci bir husus da, sanki hâşâ Allah’tan merhametliymiş gibi, bir durum içine giriyor. İnsanları kurtarmak için de olsa, günah işleyerek Allah’ın rızasına kavuşulmaz.

Allahü teâlâ, Cenneti beğenmekte ve onu övmektedir. Bir kimsenin, övülen Cenneti beğenmemesi, istememesi; Allahü teâlânın beğendiğini beğenmemek, Onun (İsteyin!) dediği kıymetli şeyi istememek olur. Bu bakımdan Cenneti istememek, Cehennemi tercih etmek, Allah’ın rızasını değil, gazabını istemek olur. Bu ise, aklı başında olan bir Müslümanın söyleyeceği söz değildir. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlâya, korkuyla ve nimetlerine kavuşmak için ibadet eden evliya zatların korkuları ve arzuları, kendi nefisleri için değildir. Bunlar, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için ve Onun gazabından, gücenmesinden korktukları için ibadet ederler. Bunlar Cenneti isterler, çünkü Cennet, Allahü teâlânın rızasının, sevgisinin bulunduğu yerdir. Yoksa Cenneti istemeleri, nefislerinin zevkleri için değildir. Bunlar Cehennemden de korkar. Cehennemden korunmak için dua ederler, bilirler ki, Cehennem, Allahü teâlânın gazabının bulunduğu yerdir. Yoksa Cehennemden korkmaları, nefislerini azaptan kurtarmak için değildir, çünkü bu büyükler, nefislerine köle olmaktan kurtulmuşlar, Allahü teâlâ için hâlis kul olmuşlardır. (1/24)

Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, evliya zatlar, Cenneti isteyip, Cehennemden korkunca, zamane hocalarının aksini söylemesi nasıl uygun olur?

Kıyametin küçük alametleri

Kıyametin kopmasına yakın önce küçük alametler çıkacaktır. Sonra da büyük alametler çıkacaktır. Kıyametin küçük alametleri ile ilgili hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır...

Devamını Okuyun...

Hazret-i İsa gökten inecektir

Tefsirlere geçmeden önce, Nisa suresindeki iki âyetin mealine bakalım: (Allah’ın resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük dedikleri için Yahudileri lanetledik. Hâlbuki onlar İsa’yı öldürmediler...

Devamını Okuyun...

Hazret-i İsa İslamiyet’i yayacak

Bir âyet-i kerime meali şöyledir: (Elbette, ehl-i kitap [Yahudi veya Hristiyan] olsun, müşrik olsun, bütün kâfirler Cehennem ateşindedir. Orada ebedî kalırlar. Onlar insanların...

Devamını Okuyun...

Hazret-i İsa niçin gelecek?

Eshab-ı kiram, dinimizin yayılmasına hizmet ettiği gibi, kıyamete kadar gelecek bütün âlimler de, dinimize hizmet etmeye devam edecektir...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Mehdi gelecektir

İbni Hacer-i Mekki, (Alamat-i Mehdi), imam-ı Süyuti, (El-bürhan) ve imam-ı Şarani (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) kitabında iki yüze yakın, Hazret-i Mehdi’nin alameti bildirilmektedir...

Devamını Okuyun...

Deccal da gelecektir

Deccal’ın geldiği de, öldüğü de doğru değildir. Mehdi geldi denince, Hazret-i İsa ile Deccal’ı da getirmek gerektiği için, akıl almaz teviller yapılıyor...

Devamını Okuyun...

Kıyamet alametleri ve imtihan

Din kitaplarında bildiriliyor ki, Peygamber efendimizin bin kadar mucizesi görülmüştür. Buna rağmen Ebu Cehiller, Ebu Lehebler ve birçok müşrik iman etmemiştir...

Devamını Okuyun...

Kıyamet alametlerinin tevili

Elbette yersizdir. Mucize ve keramet, harikulade bir haldir. Peygamber efendimizin bin kadar mucizesi görülmüştür; ama yine de...

Devamını Okuyun...

Önce ölenin suçu

Allahü teâlâ, hiç kimseye fazla ceza vermez. Hattâ günahların çoğunu da affeder...

Devamını Okuyun...

Zırva tevil götürmez

Tevil, bir kelimenin çeşitli mânalarından, İslamiyet’e uygun olanını seçmektir. Bunu herkes yapamaz. Ulema-i rasihin denilen derin Ehl-i sünnet âlimleri yapar...

Devamını Okuyun...

Kıyamet alametleri müteşabih mi?

Hadis-i şeriflere inanmak imandandır, inkâr etmek maksadıyla tevile kalkışmak sapıklıktır. Hele mütevatir olan bir hadis-i şerifi inkâr etmek...

Devamını Okuyun...

Dabbet-ül-arz

Topraktan ilk insanı, çamurdan yarasayı yaratan Allahü teâlâ, Dabbe denilen hayvanı yaratmaktan aciz midir...

Devamını Okuyun...

Ahir zaman

Evet. Muhammed aleyhisselamdan sonra, başka peygamber gelmeyecek, kıyamete kadar Onun bildirdiği İslam dini geçerli olacaktır...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Mehdi keramet sahibidir

Hazret-i Mehdi’de birçok olağanüstü olaylar görülecektir. Bu harikulade olaylar, imtihana aykırı değildir...

Devamını Okuyun...

Yahudiler ve Mehdi

Hazret-i Mehdi’de birçok olağanüstü olaylar görülecektir. Bu harikulade olaylar, imtihana aykırı değildir...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Mehdi’nin alametleri

Mehdi’nin alametleri çeşitli şekillerde tevil edilerek deniyor ki...

Devamını Okuyun...

İmam-ı Rabbani ve Hazret-i Mehdi

Kendisinden bin sene sonra geleceğini bildirmiştir. Peygamber efendimizden bin sene sonrası zaten, İmam-ı Rabbani hazretlerinin...

Devamını Okuyun...

Hazret-i Mehdi’nin mezhebi

İmanla ölmek için, doğru iman sahibi olmaya, salih ameller yapıp, salih arkadaşlar edinmeye çalışmak gerekir...

Devamını Okuyun...

Kıyamet ne zaman kopacak?

Abdullah bin Mesud’un haber verdiği hadis-i şerifte,..

Devamını Okuyun...

Kıyamet elbette gelecektir

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kıyamet vardır. O gün, elbette gelecektir. O gün; göklerin parçalanacağı...

Devamını Okuyun...

Herkes ameline göre haşrolur

Kur'an-ı kerimde mealen, (Hepiniz bölük bölük gelirsiniz)buyurulmaktadır. (Nebe 18) Peygamber efendimize bu âyet-i kerimenin manası sorulmuş, O da uzun şekilde açıklamıştır...

Devamını Okuyun...

Kıyamette herkes çıplak mı olacak?

Peygamber efendimiz, (Herkes elbisesiz, hepsi çıplak ve sünnetsiz olarak haşr olunur) buyuruyor. Fakat gurbette elbisesiz olarak vefat etti ise, onlara Cennetten elbise getirilip giydirilir...

Devamını Okuyun...

Mizan ve hesap

İmanı olmayanlar, yani bütün kâfirler, ölünce sonsuz Cehenneme gidecek ve orada sonsuz kalacaktır...

Devamını Okuyun...

Kiramen kâtibin melekleri

Şöyle örnek verelin..Yaptığımız bütün işler kameraya alınıyor. Hesap günündeki canlı yayında bütün...

Devamını Okuyun...

Hesap sorulmayanlar

Muhammed aleyhisselamın ümmetinden ehl-i sünnet itikadında olan müminlerin çoğu, hesap görmeden...

Devamını Okuyun...

Nasıl haşrolacaklar?

Herkes ameline göre haşrolacaktır. Bir kimse, salihler gibi amel işlese, fakat günahkârlarla düşüp kalksa, iyi amelleri boşa gider...

Devamını Okuyun...

Cennet ve Cehennem ebedidir

Cehennemin ve Cennetin sonsuz olduğuna dair birçok âyet-i kerime vardır. Mesela Bekara 25...

Devamını Okuyun...

Cennet ve Cehennem şimdi vardır

Cehennem yedi tabakadır, kâfirler durumuna göre tabakaların birinde azap görecektir. Feraid-ül fevaid kitabında buyuruluyor ki: Cehennem yedi tabakadır. Birbirinin altındadırlar. Her tabakanın ateşi...

Devamını Okuyun...

Kimler Cennete girer?

Genel olarak kimler Cennetlik, kimler Cehennemliktir? Allahü teâlâya inanan, Onun emir ve yasaklarına riayet eden, hepsini beğenen kimse yani Müslüman olarak ölen Cennete gider...

Devamını Okuyun...

Cenneti istemek ve Allah rızası

Allahü teâlâ, Cenneti beğenmekte ve onu övmektedir. Bir kimsenin, övülen, beğenilen Cenneti, beğenmemesi...

Devamını Okuyun...

Cennet nimetleri hayal edilemez

Bu çok yanlış bir düşüncedir. Bu, Allahü teâlânın sonsuz kudretinden şüphe etmek olur. Hâşâ Onu âciz sanmak olur...

Devamını Okuyun...

Cennette üzüntü ve pişmanlık yoktur

Cennette hiçbir üzüntü, sıkıntı olmadığı gibi, Cehennem'dekilerin pişmanlığı gibi bir pişmanlık da yoktur...

Devamını Okuyun...

Cennette evlilik vardır

Evet, vardır, ama nasıl olduğu belli değildir. Çünkü orada nefs yoktur. İslam âlimleri buyuruyor ki; Dünyada olan şeyler birer görüntüdür....

Devamını Okuyun...

Ahirette rahmet Müslümanadır

Evet doğrudur. Cehenneme hiç girmez demek, girse de azap görmez demektir. Müminin nuru narı [ateşi] söndürecektir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını Okuyun...

Cennet kapıları açılır

Cennet kapıları amelimize göre açılıyor. İman edip salih amel işleyenlere Cennetin kapıları açılır...

Devamını Okuyun...

Müslümanlar Cehenneme girecek mi?

Herkes Cehenneme girecek, kimi hiç azap çekmeden çıkacak; kimi az, kimi çok, kimi de sonsuz olarak kalacaktır...

Devamını Okuyun...

Cehennemle korkutmak

Evet, Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Kâfirleri [azapla] korkutsan da, korkutmasan da fark etmez; çünkü inanmazlar...

Devamını Okuyun...

Soğuk Cehennem (Zemheri)

Önce şunu bilmek gerekir: Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur. Kudreti sınırlı olan, ilah olamaz. Allahü teâlâ, şeytana ve diğer kâfirlere azap etmekten âciz değildir...

Devamını Okuyun...

Kâfir çocukları Cennete girecek mi?

Bu konuda, İslam âlimleri yedi farklı kavil bildirmişlerdir. Bunlar şöyledir: 1- Akıl-baliğ olmadan ölen kâfir çocukları, Cennete girer. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:...

Devamını Okuyun...

Kâfirler Cehenneme gider

Bir hoca da, yukarıda bildirilen kâfirlerin hepsinin Cehennemlik olduğunu anlatınca, esnaftan birkaç kişi geliyor...

Devamını Okuyun...

Kâfirlerin iyi işleri

ayır, aynı kefeye konmaz. Sekiz Cennet, yedi Cehennem vardır. Cennettekilerin, ihlâslarına ve amellerine...

Devamını Okuyun...

Cehennemde ateş yok mu?

Cehennemdeki azaplar, kâfirler için hazırlanmıştır. Yani kâfir, o azaplara kendi ameline karşı maruz kalıyor...

Devamını Okuyun...

Müctehide hata etti demek

Bir kimse, İmam-ı a’zam, İmam-ı Şafii ayarında büyük bir müctehid olsa bile, başka bir müctehide hata etti diyemez...

Devamını Okuyun...

Cennetin anahtarı

Cennetin anahtarları çoktur. Birinci anahtarı iman ve namazdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir. Dua rahmetin anahtarı, abdest namazın anahtarı, namaz da Cennetin anahtarıdır...

Devamını Okuyun...

Cennet dili

Elbette yanlıştır. Arapların, Farsların ve daha önce bin yıl kadar Osmanlıların kullandığı harfler, Arap harfleri değil, İslam harfleridir...

Devamını Okuyun...

Cennette günler vardır

Din kitaplarımızda deniyor ki:
Günlerin birbirinden ayrı olması için, güneşin doğup batması ve gece gündüz olması şart değildir...

Devamını Okuyun...

Kadere iman

İmanın altıncı şartı, kadere, hayır ve şerrin Allahü teâlâdan olduğuna imandır. Amentü’deki, (Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ) ifadesi, kaderin...

Devamını Okuyun...

İrade-i cüziyye nedir

Akıl, din bilgilerinden bazılarını anlayamaz. Eğer anlasaydı, Peygamberlere lüzum kalmazdı. İnsanların işlerini, hareketlerini de Allahü teâlâ yaratmaktadır...

Devamını Okuyun...

Kabir azabından kurtulmak için

Kur’an-ı kerimde de, hadis-i şeriflerde de hayrın ve şerrin Allah’tan olduğu açıkça bildiriliyor. Şimdiye kadar gelen istisnasız...

Devamını Okuyun...

Şerri de Allah yaratır

Elbette her şeyi yaratan Allah’tır. İki âyet-i kerime meali şöyledir: (Her şeyin yaratıcısı Allah’tır.) Rabbin, dilediğini seçip yaratır. Onların seçme hakkı yoktur...

Devamını Okuyun...

Kaderi bilmeyenler

Kabir veya Cehennem azabından kurtulmak için itikadı düzgün bir Müslüman olmak ve dinimizin emirlerine riayet etmek...

Devamını Okuyun...

İnsana, tercih hakkı verilmiştir

Hayır ve şer, Allahü teâlânın yaratması iledir. Sevap ve günah insanın irade-i cüziyyesine bağlı kılınmıştır ki, buna...

Devamını Okuyun...

Dilemek ve razı olmak

Her şeyi yaratan Allahü teâlâ ise de, kullarına irade-i cüziyye vermiştir. Kul, bu iradesinde serbesttir...

Devamını Okuyun...

Cebriye ve mutezile

Kaderi inkâr eden, mutezile [kaderiye] fırkasıdır. (Yaptığımız iyi kötü işlere Allah karışmaz) derler. (Allah bize zorla günah işletir) diyen ise, cebriye [mürciye] fırkasıdır. İkisi de yanlıştır...

Devamını Okuyun...

Levh-i mahfuz ve ümm-i kitap

Ahmed bin Süleyman hazretleri buyuruyor ki: Levh-i mahfuz, korunmuş levha demektir. Ezeli ve ebedi, olmuş ve olacak her şeyin Allahü teâlânın indinde yazılı olduğu kitap anlamındadır...

Devamını Okuyun...

Kader değişir mi?

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır...

Devamını Okuyun...

Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir.

Âyetlerin açıklamaları şöyledir: (Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir.) [İbrahim 4, Fatır 8] Allah dilediğini saptırdığına göre, şer Allah’tan değil diyenler yanlış yoldadır...

Devamını Okuyun...

Evlenmek ve kader

Kader, insanların yapacakları işlerin, önceden bilinmesi demektir. Kaderle bizim seçimimiz, ayrı değildir...

Devamını Okuyun...

Kimse kimsenin rızkını yiyemez

Her canlının rızkı tükenmeyince eceli gelmez, ölmez. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Rızk, ibadet...

Devamını Okuyun...

Açlıktan ölmek

Allahü teâlâ, herkesin rızkına kefildir, ama bu, açlıktan ölmeye engel değildir. Herkes için belli bir rızık, belli...

Devamını Okuyun...