Hadis-i şeriflerin yazılması

Hadis-i şeriflerin yazılması

Sual: Bir genç, (Kütüb-i sitte ve daha bir çok hadis kitapları, hadisleri toplamışlar. Halbuki, Peygamber, (Benim hadislerimi yazmayın. Kim benden bir hadis yazmışsa, onu imha etsin) diye bildiriyor. Peki, âlimleriniz ne diye peygamberin bu sözüne uymamışlar da ciltlerle hadis kitapları yazmışlar?) diyor. Bunlara nasıl cevap vermeli?
CEVAP
Böyle sözler, hadislere inanmayan, (Peygamber postacı idi, Kur’anı getirmekle vazifesi bitti) diyen din düşmanlarının iddiasıdır. O kadar hadis âlimi geldi, fıkıh âlimi, tefsir âlimi geldi, hiç biri bunu bilmiyor muydu? İslam âlimleri din düşmanı mı idi de, Resulullahın sözlerine uymadılar? Böyle bir soruyu samimi bir Müslüman soramaz.

Bunlar, işlerine gelince hadisi delil gösterirler, gelmeyince de hepsi uydurma derler. Bunların en bariz hile ve taktiği, olmuş bir olayı bozarak, Bektaşi gibi bir kısmını alıp diğer kısmını almayarak yarım anlatırlar. Olmamış bir şeyi, iftira ve yanlış olduğu hemen bilineceği için pek anlatmazlar. Ama olmuş olayı değiştirerek, yarısını alıp yarısını gizleyerek anlatıp, müslümanların şüpheye düşmesine çalışırlar. Hainler bu taktikleriyle çok insanı da kandırmışlardır. Bunları iyi tanıyıp tuzaklarına düşmemeli.

Şu husus da iyi bilinmeli ki, Peygamber efendimiz bütün hadis-i şeriflerini en son günde, hepsini bir anda söylemedi. 23 sene boyunca söyledi. Çeşitli olaylara göre, şahıslara göre, şartlara göre söyledi. Rahmet olması için, aynı hususta farklı söylediği de olurdu. Bu yüzden hadis-i şeriflerin ne zaman ve niçin söylendikleri de önemlidir. Din 23 sene boyunca yaşanarak bildirildi. Bazı emir ve yasaklar zamanla farz veya haram oldu. Bir şey haram olmadan önceki durumları anlatan hadisleri yazıp, bak Resulullah böyle buyurdu demek dini içten yıkmaya çalışmaktır. Veya farz olmadan önceki durumları anlatıp, bak böyle yapılırdı, demek ki sonradan mezhepler bunu haram etmiş demek hainliktir. Ayrıca, farklı hadis-i şerifleri görünce, birbirine tenakuz zannetmemeli, onları bize bildiren ehl-i sünnet âlimlerine suizan etmemeli. Hadis âlimleri bunları hâşâ bilmiyor muydu?

İslam âlimlerinin kitaplarının bozuk olduğunu söyleyenin, aklından ve dininden şüphe olunur. Çünkü bu kimse, Resulullahı ve Eshab-ı kiramdan hiçbirini görmediğine göre ilmini nereden öğrendi? Bir şeyler öğrendi ise, İslam âlimlerinin kitaplarından öğrenmiştir. O âlimlerin kitaplarına bozuk derse, kendisi doğru yolu nereden bulmuştur?

İlk zamanlarda, ölenlerin çoğu müşrik olduğu için, kabir ziyareti yasak edilmişti. Daha sonra, müminler de ölünce, (Daha önce kabir ziyaretini yasaklamıştım, şimdi ziyaret edin) buyuruldu. Tesettür emri sonradan geldi, içki sonradan yasak edildi. Bunun gibi, daha önce Kur’an-ı kerim yeni inerken, âyetlerle hadislerin karışmaması için, hadis-i şeriflerin yazılması yasaklanmışsa da, daha sonra yazılması emredildi. Bunu istismar ediyorlar.

Diyanet İşlerinin, (Sahih-i Buhari muhtasarı tecrid sarih)tercümesinin önsözünde özetle deniyor ki:

İlmi talep etmek her Müslümana farz olduğu gibi, ilmi neşretmek de böyledir. Hadis-i şerifte de, hikmetin, müminin kaybolmuş malı olduğu, nerede bulursa, derhal alması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca,
(Burada olanlarınız, burada olmayanlara tebliğ etsinler! Belki de, kendilerinden daha anlayışlı birine tebliğ etmiş olabilirler. Sözlerimi işitip belledikten sonra, başkalarına aynen aktaranın Allahü teâlâ yüzünü ağartsın) [Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Darimi, İ. Ahmed] hadis-i şeriflerine uyan âlimler, dini yaymaya çok gayret göstermişlerdir.

Hazret-i Ebu Zer-i Gıfari’nin, (Kılıcı enseme dayasanız, Resulullahtan duyduğum bir sözü, başım kesilinceye kadar tebliğe vakit bulacağımı bilsem, o sözü muhakkak size yetiştiririm) sözleri, hadis ilmine verilen önemi göstermektedir. Kur’an ilk nazil olurken, âyetlerle karışmasın diye, (Kur’andan başka benden bir şey yazan onu imha etsin) buyurulmuştu. Daha sonra Kur’anı ezberleyenler çok olduğu için, hadis-i şeriflerin de yazılması emredildi.

Abdullah bin Amr bin As, her hadisi yazar, Resulullah efendimiz buna mani olmazdı. Hatta bazıları, (Sen her şeyi yazıyorsun. Ama Resulullah da insandır. Öfkeli iken de söz söyler) dediler. Durumu Resulullaha arz edince, mübarek parmağını ağzına götürüp, (Yaz! Allah’a yemin ederim ki, bu ağızdan hak sözden başkası çıkmaz)buyurdu. (Ebu Davud, Hakim)

Şu âyet-i kerime de aynı mealdedir:
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]

Bir sahabi, hadis-i şerifleri ezberleyemediğini arz edince, Resulullah efendimiz, yazarak muhafaza etmesini isteyip, (Sağ elinden yardım iste) buyurdu. (Tirmizi)

Rafi bin Hadic hazretleri, (Sözlerinizi yazalım mı ya Resulallah?) diye sorunca, ona da (Evet yazın) buyurdu. (Rame hürmüzi)

Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hadislerimi senedi ile birlikte yazın. Eğer o hadis doğru ise ecirde ravi ile ortak olursunuz. Eğer yanlış ise, onun vebali isnat edilen ravinin üzerine olur.) [Hakim, Ebu Nuaym]

(Benden hadis yazana, o hadis devam ettikçe, sevap yazılmaya devam edilir.) [Hakim]

(Benden hadis bildirin. Ama bana yalan isnat eden Cehenneme hazırlansın.) [Müslim]

(Affolmak niyetiyle, 40 hadis yazana, Allahü teâlâ şehit mertebesi verir.) [İbni Cevzi]

(Geriye kırk hadis bırakarak ölen, Cennette arkadaşımdır.)[Deylemi]

(Hadisimi dinleyip hıfz eden ve ona tutunan, mahşerde Kur’anla haşrolur. Hadisime önem vermeyen de, Kur’anı hor görmüş olur. Kur’anı hor gören de, dünya ve ahirette hüsrana uğrar.) [Ebu Nuaym, Hatib]

(İlmi talep etmeye koşun. Sadık bir kimseden işitilecek bir hadis-i şerif, dünya ve dünya hazinelerinin hepsinden daha hayırlıdır.) [İ. Râfi’î]

(Kendine fayda veren iki hadis bile öğrenip, onları başkasına da öğreten ve onlardan faydalanan, altmış yıllık ibadetten daha fazla sevap alır.) [Deylemi]

(Allah’ım, hadislerimi ve sünnetimi başkalarına nakleden ve onları insanlara öğreten halifelerime rahmet eyle.) [Taberani]

(Bir sünneti ayakta tutmak veya bir bid’ati yok etmek için ümmetime bir hadis nakleden Cennettedir.) [Ebu Nuaym]

(Size ilim öğrenmek için bazı insanlar geldiği zaman “Resulullahın tavsiye ettiği ilmi öğrenmeye hoş geldiniz” deyin ve sorularını cevaplandırıp, problemlerini çözün.) [İbni Mace]

(Benden duyduklarınızı tebliğ edin. Beni İsrail’den bildirdiklerimi de anlatın. Yalnız bana, bilerek yalan isnat eden kimse Cehennemdeki yerine hazırlansın.) [Tirmizi]

(Benim hadisimi duyup da ezberleyene Allah rahmet etsin.)[Taberani] 

(Burada olanlar, olmayanlara sözlerimi tebliği etsin, duyursun.)[Buhari]

(İlmi yazı ile bağlayınız!) [Hakim]

Tesettür farzdır

Böyle söylemek çok yanlıştır. Farzlara uymaya, haramlardan sakınmaya teklif denir. Tekliflere yani emirlerin yapılmasına ve yasaklardan sakınmak gerektiğine inanmak, imanın şartıdır. Tekliflerin çoğuna inanıp da...

Devamını Okuyun...

Açık gezmek farklı bir günahtır

Kadınların tesettürü kesin olarak açıklanmıştır. Tesettürle ilgili âyet-i kerimeleri Peygamber efendimiz açıklamış, âlimler de bizlere bildirmiştir. Bu husustaki tartışmalar kasıtlıdır. Kur'an-ı kerimde genel olarak her...

Devamını Okuyun...

Dinimizde tesettürün önemi

Kur’ana inanmadıkları halde, (Yalnız Kur’an) diyen yalancılarla, On dokuzculuk bâtıl dinine sarılanlar, tesettürü inkâr ediyorlar. Halbuki Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:(Mümin kadınlara söyle gözlerini sakınsınlar, ırzlarını...

Devamını Okuyun...

Yakayı örtmek ne demek

Yalnız Kur’an diyenlerle 19’culuk bâtıl dininde olanlar, Nur suresinin, (Mümin kadınlara söyle: [Yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kısmı hariç, ziynetlerini[Saç ve gerdan...

Devamını Okuyun...

Kadınların kıyafet şekli

Yalnız Kur’an diyen yalancılar, “Kadının kapanması gerekmez” diyor. “Kadına çarşaf farzdır” diyenler olduğu gibi...

Devamını Okuyun...

Kur’andan başka delil var mıdır?

Bunu söyleyen kimsede, zerre kadar samimiyet yoktur. Böyle söyleyenler Kur’an-ı kerime kesinlikle inanmıyorlar...

Devamını oku...

Resulullah'ın hüküm koyma yetkisi ve vahyin mahiyeti

Bunu söyleyen kimsede, zerre kadar samimiyet yoktur. Böyle söyleyenler Kur’an-ı kerime kesinlikle inanmıyorlar...

Devamını oku...

Peygambersiz din olmaz

Kur’an-ı kerim Resulullaha inmedi mi? Resulullah namaz kılmadı mı? Ömür boyu kıldığı namaz tevatürle yani icma ile bildirilmedi mi...

Devamını oku...

Kur’anda her şey açık değildir

Hadis-i şerifler olmadan Kur’an-ı kerimle amel etmek mümkün olmadığı gibi, mezhepler olmadan da hadis-i şeriflerle amel etmemiz...

Devamını oku...

Sünnet de delildir

Çok yazısı vardır. Birinin özeti şöyledir...

Devamını oku...

Resulullah Kur’anı açıkladı

Kur’an-ı kerimde, (Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla) buyuruluyor. (Nahl 44)...

Devamını oku...

Kur’anist denilen türediler

Biz müslüman Kur’anistiz diyen misyonerler diyor ki...

Devamını oku...

Hadis-i şerifleri inkâr

Yukarıdaki iddiaları yapan maksatlı değilse, Peygamberi de, sahabeyi de, âlimleri de hakkıyla bilmiyor demektir...

Devamını oku...

Hadis-i şeriflerin yazılması

Böyle sözler, hadislere inanmayan, (Peygamber postacı idi, Kur’anı getirmekle vazifesi bitti) diyen din düşmanlarının iddiasıdır...

Devamını oku...

Hadis-i şerif düşmanlarının hilesi

Hadis, kadim [eski] kelimesinin zıddıdır, yani yeni demektir. Ayrıca sözve haber anlamına da gelir...

Devamını oku...

Dinde dört delil vardır

Hadis, Resulullah’ın vahye dayanan sözleridir. İslamiyet’in bir parçası değil tamamıdır, çünkü Peygamber efendimiz...

Devamını oku...

Kur'an ve sünnet

Bu safsataya mugalata, laf ebeliği denir. Şimdi demagoji deniyor. Karşısındakini yanıltmak için doğruya benzer yanlış söz demektir...

Devamını oku...

Seferde namazı kısaltmak

(Yalnız Kur’an) diyenler, dinimizi içten yıkmaya çalışan mezhepsizlerdir. Peygamber efendimiz...

Devamını oku...

Kur’ana göre namaz

Yerli mezhepsizlerden aynı şekilde konuşanlar olduğu gibi, (Namaz üç vakittir diyenler) de vardır...

Devamını oku...

Hadisi Kur’ana arz etmek

Elbette Ehl-i sünnet âlimlerine göre en sağlam iki hadis kitabıdır. Mezhepsize, Vehhabi’ye ve İbni Sebeci’ye göre sağlam değildir...

Devamını oku...

Hadislere lüzumsuz demek

.Elbette, küfürdür. Böyle söyleyenler, hadis-i şerifleri kabul etmedikleri gibi, âlimlerin (Küfürdür) diye verdiği fetvaları da kabul etmezler...

Devamını oku...

Gaybı kim bilir?

(Yalnız Kur’an) diyenler gibi, misyonerler, Ondokuzcular, Vehhâbîler, Hansçılar, hep aynı şeyi söylerler...

Devamını oku...

Müminlerin anneleri

Evet, (Yalnız Kur’an) diyenler gibi, onlar da Kur’an-ı kerime inanmazlar. Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde her peygambere ismiyle hitap ettiği hâlde...

Devamını oku...

Peygamberler arasında ayrım yapmak

(Yalnız Kur’an) diyenler gibi, misyonerler, Ondokuzcular, Vehhâbîler, Hansçılar, hep aynı şeyi söylerler...

Devamını oku...

Kur’an’a uyduğunu söylemek

Nakle uymadıkları için Kur’an’dan farklı şeyler anlıyorlar. Bu farklı şeylere de (Kur’an) diyorlar. Ne kadar tuhaf ki, bu farklı şeylere...

Devamını oku...

Müslüman, Allah’a ve Resulüne inanır

Bir konu için sadece bir âyete bakılmaz. O konu ile ilgili diğer âyetlere de bakmak gerekir. Çünkü âyetler birbirini açıklar...

Devamını oku...

Dinde kolaylık ve pantolon giymek

Sizin ve bizim gibilerin bir âyet-i kerimeye mana vermeleri caiz değildir. Kadının pantolon giymemesinin güçlükle ne ilgisi vardır...

Devamını oku...

Doktora da günah vardır

Doktora günah olmaz) demek çok yanlıştır. Bir doktor, bir kadını muayene ederken ihtiyaçtan fazla yer açarsa, 5 dakikada muayene etmesi mümkün iken...

Devamını oku...

Gözü haramdan sakınmak

Bakılması haram olan yere avret yeri denir. Hanefi ve Şafii’de erkeğin avret yeri göbek ile diz arasıdır. Maliki ve Hanbeli’de ise...

Devamını oku...

Avret mahalli ne demektir

Bir kimsenin açması, başkasına göstermesi ve başkasının bakması haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir...

Devamını oku...

Dinin emri zamanla değişmez

İddiada zerre kadar gerçeklik payı olmayıp, söylenilenlerin hepsi yanlıştır.
Birincisi, Dünyanın her yerinde sıcaktan rahatsız olanlar açılıyorlar...

Devamını oku...

Tesettüre riayet etmek

Saçların örtülmesi Kur’an-ı kerimde açıkça bildirilmektedir. Türban kelimesi Fransızcadan dilimize girmiştir. Başörtüsü demektir...

Devamını oku...

Kim kime baskı yapıyor?

Bunlara evet denirse, o zaman bunun tersi de düşünülebilir. Açık gezenler, kapalı gezenlere baskı yapmış olmaz mı...

Devamını oku...

İmanın şartları ve tesettür

Örtünmenin üzerine bu kadar duranlar, örtünenler değil, dinin bu emrine karşı çıkanlardır...

Devamını oku...

Çıplak yıkanmak

Bu konuda üç kavil vardır:
1- Mekruhtur.
2- Küçük yerde caizdir.
3- Caizdir. (Redd-ül muhtar)...

Devamını oku...

Çarşaf ve açık gezmek

Bu kıyas, pardesü giymeyi, çıplak gezmekten daha kötü sayan bozuk zihniyetin ürünüdür. Hangi müslüman böyle bir kıyas yapabilir ki...

Devamını oku...

Kur'an Müslümanlığı

(Kur’an Müslümanlığı) tâbiri çok yanlıştır. Sanki Resulullah’ın “sallallahü aleyhi ve sellem” bildirdiği Müslümanlık Kur’an’dan ayrı gibi gösteriliyor...

Devamını oku...

Siyah giymek

Kesinlikle öyle bir mâna çıkarılamaz. Burada sadece başörtülerinin siyah olduğu bildiriliyor. Başlarındaki örtüler beyaz veya yeşil olsaydı...

Devamını oku...

Bone kullanmak

Hayır, doğru değildir. Bone, saçları toplamak ve dışarıdan görülmesine mani olmak için kullanılıyor. Bone takılmazsa eşarp kayar ve saç görülebilir...

Devamını oku...