Kaza ve kader ile ilgili çeşitli sorular

Şu Osmanlıca şiirde ne denmek isteniyor? Hep kesbindendir ki bu belaları çekersin Sa’yin deki noksanını atfı kader edersin

CEVAP
Başına gelen belalar, çektiğin sıkıntılar, hep dine uygun olmayan yanlış işlerindendir. Yani işlediğin günahlar sebebiyle başına bunlar geliyor. Sonra da kader böyleymiş dersin, suçunu kadere yüklersin.

Talih ve uğur
Sual: 
Talih, uğur gibi şeyler gerçekten var mıdır? İslami açıdan bu gibi şeylere inanmanın bir mahzuru var mıdır?
CEVAP
Talih, Kader demektir. İnanmayan Müslüman olmaz.

Uğur da dinimizde vardır. Uğursuzluk yoktur. Bir olayı hayra yormakta mahzur yoktur. Fakat şerre, uğursuzluğa yormak uygun değildir. Dinimizde uğursuzluk yoktur. Bir şeyin, bir yerin uğursuz olması, Yahudilikte, Hristiyanlıkta vardır.

Hazret-i İkrime anlatır: Bir kuş ötüp geçtiğinde, oradakilerden biri hayra alamet olduğunu söyledi. İbni Abbas hazretleri de, (Hayra da, şerre de alamet değildir) buyurdu.

Kaderime küstüm
Sual: 
Kaderime küstüm demek caiz mi?
CEVAP 
Caiz değildir. Kader, Allahü teâlânın takdir ettiği alın yazısıdır.

Yazdıysa bozsun
Sual: 
(Allah yazdıysa, bozsun) demek caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir; fakat dua şeklinde olursa caizdir. Bir kimseye takdir edilen bela, kaza-i muallak ise, yani, o kimsenin dua etmesi de, takdir edilmiş ise, dua eder, kabul olunca, belayı önler. (Ecel-i kaza)yı da, iyilik etmek geciktirir; fakat (Ecel-i müsemma) değişmez.

Allahü teâlâ bilir
Sual:
 Tam ilmihaldeki, (Belli bir kâfirin kâfir kalacağını, Allahü teâlânın bildiğini kimse söyleyemez) ifadesinden sanki (Allah bilmez) gibi anlaşılmıyor mu?
CEVAP
O konu, hatta o paragraf tamamen okunursa öyle bir şey anlaşılmaz. Tek cümle alınınca yanlış anlaşılabilir. Ondan bir önceki cümle ise şöyledir: (Belli bir kâfirin ebedi kâfir kalıp kalmayacağını Allahü teâlâ bilir.)

Demek ki, Allahü teâlâ biliyor ki, bu kâfir ebedi kâfir kalacaktır diye kimse söyleyemez; çünkü Allah’ın takdirini hiç kimse bilemez. Yani Allah indinde, o kimse kâfir olarak mı ölecek, yoksa imanlı mı ölecek bunu kimse bilemez denmek isteniyor.

Herkes eceliyle ölür
Sual: (Ecelin benim elimden olacak) demek caiz midir?
CEVAP
Ecel, takdir edilen ölüm zamanı demektir. Başkası tarafından öldürülen de, intihar eden de, yani herkes eceliyle ölür. (Ecelin benim elimden olacak) sözünü, (Ölümüne ben sebep olacağım, bir engel çıkmazsa seni ben öldüreceğim) anlamında söylemek caizdir, fakat (Ölüm zamanını ben belirlerim) anlamında söylemek caiz olmaz.

Dilerse yaratır dilemezse yaratmaz
Sual:
 Sevab veya günah olan bir işi, bir insan isterse yapabilir, istemezse yapmayabilir mi? Yani Allahü teâlâ, o işi yapmamıza izin verir mi, yapmamıza mani olur mu?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlâ kullarına irade vermiş, bu iradelerini, dilemelerini, işleri yaratmasına sebep kılmıştır. Bir kul, bir şey yapmak isteyince, Allahü teâlâ da dilerse, o işi yaratır. Kul dilemezse, Allahü teâlâ da dilemez ve o şeyi yaratmaz. Görülüyor ki, insan kendi istekli işlerini, isterse yapar, istemezse yapmaz. (1/286)

Kul, meyhaneye gitmek isterse, Allahü teâlâ da bunu dilerse, kul gider. Kul, camiye gitmek isterse, Allahü teâlâ da dilerse, o kul camiye de gider. Kul meyhaneye gitmek istemezse, Allahü teâlâ da dilemez ve kul oraya gitmez. Yani Allahü teâlâ zorla günah işletmez. Günah işleyenin, kaderim böyleymiş diyerek suçu kadere yüklemesi yanlıştır.

Bu işin kaderi
Sual: 
(Bu işin kaderinde şu vardır) demek, dine aykırı mıdır? Tedbire mani midir?
CEVAP
Hayır, dine aykırı değil, tedbire de mani değildir. Her işte belli olayların olması tabiî bir şeydir. Mesela savaşta kazanılabilir, tedbir alınmasına rağmen kaybedilebilir, gazi veya şehit olunabilir. (Savaşın kaderinde gazi veya şehit olmak var) denir, dine aykırı yönü de yoktur. Av hayvanı avlanabilir. (Gözü tanede olan, kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz) derler. Böyle bir kuş, tuzağa yakalanabilir. Olgunlaşan meyve, ağacın dibine düşer demek, tecrübeyle elde edilen bir bilgidir. Denize düşen ıslanır demek de böyledir. Denize düşenin kaderinde ıslanmak vardır demek, yanlış olmaz.

Trafik kilitlenebilir. Trafiğe çıkanın, bunu göze alması gerekir. Trafiğin kaderinde, tıkanmak olabilir. Ateş düştüğü yeri yakar deriz. Ateşin düştüğü yeri yakması, kaderinde var denir. Tedbir alınsa da, çok yağmur yağarsa alçak yerleri sel basabilir. Binalar çok sağlam olsa da, şiddetli bir deprem çok yeri yıkabilir. Denizde yüzen boğulabilir. Tedbir alınsa da, yer altında çalışan, göçük altında kalabilir. Her mesleğin kaderinde böyle şeylerin olması tabiîdir. Bunların hepsi normal ise de, istismarı normal değildir.

Kaderin cilvesi demek
Sual: Kaderin cilvesi demek küfür müdür?
CEVAP
Hayır.

Kötü hava şartları
Sual: (İnsana veya hayvana çirkin demek caiz olmadığı gibi, “kötü hava şartları” demek veya kadere de “kötü” demek caiz değildir. Çünkü bunların yaratıcısı Allah’tır. Allah, çirkin şeyler yaratıyor demek caiz olmaz) deniyor. Allah'ın yarattığı kötü şey olmaz mı? Kötüye kötü denmez mi?
CEVAP
Elbette kötüye kötü, çirkine çirkin denir. İyi kötü, güzel çirkin her şeyi yaratan Allah’tır. Hava kötü ise, (Kötü hava şartları) da denir. Kaderimiz kötü ise kötü denir. Buradaki incelik şudur:
Bir insanın başına kötü işler gelirse, (Kaderim böyleymiş) veya (Bu alnımın kara yazısıdır, ne kadar kötü kaderim varmış) demesinde mahzur yoktur. Burada niyetin önemi vardır. (Kaderim kötü imiş) demek küfür olmaz, çünkü günahlarımız yüzünden kaderimiz kötü olmuştur. Yani kaderimizin kötü olmasına kendimiz sebep olduk. Kendi arzumuzla yapacağımız iyi veya kötü işler kaderimizdir. Günahlarımızın durumuna göre, bu kötü de olabilir, iyi de olabilir. Ama(Kötü işlerimizi kötü olarak yazmamalıydı) diyerek, amellerimize göre kaderimizi belirleyen Rabbimiz suçlanırsa elbette küfür olur.

Kaza ve kadere razı olmak
Sual: Başımıza gelen iyi veya kötü her şeye razı olmamak, kaza ve kadere razı olmamak anlamına mı geliyor?
CEVAP
Başımıza gelen her şey, Allahü teâlânın takdiriyle olduğuna göre, bunlara isyan etmek kadere razı olmamak anlamına gelir. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Her gün insanın karşılaştığı her şey, Allahü teâlânın dilemesi ve yaratmasıyla var olmaktadır. Bunun için, iradelerimizi Onun iradesine uydurmalıyız! Karşılaştığımız her şeyi, aradığımız şeyler olarak görmeliyiz ve bunlara kavuştuğumuz için sevinmeliyiz! Kulluk böyle olur. Kul isek, böyle olmalıyız! Böyle olmamak, kulluğu kabul etmemek ve sahibine karşı gelmek olur. Allahü teâlâ, hadis-i kudsîde buyuruyor ki:
(Kaza ve kaderime razı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belalara sabretmeyen, benden başka Rab arasın! Yeryüzünde kulum olarak bulunmasın!) [3/59 -Taberânî]

Başa gelen her şeyin, Allah'tan geldiğine inanıp sabredip güzel karşılayan kimse, dünyada da çok mutlu olur. Bunun, tecrübe ile de sabit olduğu kitaplarda yazılıdır. Bunun için, dua ederken, (Yâ Rabbî, kaza ve kaderine razı olan kullarından eyle!) diye dua etmeliyiz.

Kadere inanmak, çalışmamak değildir
Sual: Bazı kimseler, din kaderciliği savunduğu için, ilerlemeyi değil, geri kalmayı teşvik ediyor diyorlar. Yani İslâmiyet kadere inanmayı emrettiği için çalışmaya, ilerlemeye mani mi olmuş oluyor?

Cevap: Peygamber efendimiz; (İlim sahibi olan, Müslüman olur. Cahil olan, din düşmanlarına aldanır) buyurarak, bilgili olmayı tavsiye buyurmaktadırlar. İslâmiyet, kadere inanmak ve kanaat etmektir. Fakat kader, bazı cahillerin zannettiği gibi çalışmamak, fazla istememek değildir. Kader, insanların ne yapacağını, Allahü teâlânın önceden bilmesi demektir. Allahü teâlâ, çalışmayı emrediyor, çalışanları övüyor. Nisâ suresinin 94. âyetinde mealen; (Cihad edenler, çalışanlar, uğraşanlar, oturduğu yerde ibadet edip cihad etmeyenlerden daha üstündürler, daha kıymetlidirler) buyuruldu. Resulullah efendimiz; (Çalışıp kazananları Allahü teâlâ sever) buyuruyor. İslam âlimlerinin hazırladığı kitapları dikkatli bir şekilde okuyanlar, İslâmiyetin, çalışmak, kazanmak dini olduğunu daha iyi anlarlar. Resûlullah efendimiz; (İki gün bir derecede bulunan, ilerlemeyen aldandı)(İşlerinizi yarına bırakmayınız. Sonra yok olursunuz!) ve (Yabancı dil öğrenin. Düşmanın şerrinden böylece kurtulursunuz!) buyurarak, çalışmayı, her gün ilerlemeyi, yükselmeyi emretmektedir.

Sual: İyi, kötü ne varsa hepsini yaratan Allahü teâlâ mıdır?
Cevap:
 Allahü teâlâ, insanları yarattığı gibi, insanların işlerini de, O yaratıyor. İyi ve fena, kötü şeylerin hepsi Onun takdiri, dilemesi iledir. Fakat, iyi işlerden razıdır, beğenir, fenalardan razı değildir, beğenmez

 

Cehennemle korkutmak

Evet, Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Kâfirleri [azapla] korkutsan da, korkutmasan da fark etmez; çünkü inanmazlar...

Devamını Okuyun...

Soğuk Cehennem (Zemheri)

Önce şunu bilmek gerekir: Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur. Kudreti sınırlı olan, ilah olamaz. Allahü teâlâ, şeytana ve diğer kâfirlere azap etmekten âciz değildir...

Devamını Okuyun...

Kâfir çocukları Cennete girecek mi?

Bu konuda, İslam âlimleri yedi farklı kavil bildirmişlerdir. Bunlar şöyledir: 1- Akıl-baliğ olmadan ölen kâfir çocukları, Cennete girer. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:...

Devamını Okuyun...

Kâfirler Cehenneme gider

Bir hoca da, yukarıda bildirilen kâfirlerin hepsinin Cehennemlik olduğunu anlatınca, esnaftan birkaç kişi geliyor...

Devamını Okuyun...

Kâfirlerin iyi işleri

ayır, aynı kefeye konmaz. Sekiz Cennet, yedi Cehennem vardır. Cennettekilerin, ihlâslarına ve amellerine...

Devamını Okuyun...

Cehennemde ateş yok mu?

Cehennemdeki azaplar, kâfirler için hazırlanmıştır. Yani kâfir, o azaplara kendi ameline karşı maruz kalıyor...

Devamını Okuyun...

Müctehide hata etti demek

Bir kimse, İmam-ı a’zam, İmam-ı Şafii ayarında büyük bir müctehid olsa bile, başka bir müctehide hata etti diyemez...

Devamını Okuyun...

Cennetin anahtarı

Cennetin anahtarları çoktur. Birinci anahtarı iman ve namazdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir. Dua rahmetin anahtarı, abdest namazın anahtarı, namaz da Cennetin anahtarıdır...

Devamını Okuyun...

Cennet dili

Elbette yanlıştır. Arapların, Farsların ve daha önce bin yıl kadar Osmanlıların kullandığı harfler, Arap harfleri değil, İslam harfleridir...

Devamını Okuyun...

Cennette günler vardır

Din kitaplarımızda deniyor ki:
Günlerin birbirinden ayrı olması için, güneşin doğup batması ve gece gündüz olması şart değildir...

Devamını Okuyun...

Kadere iman

İmanın altıncı şartı, kadere, hayır ve şerrin Allahü teâlâdan olduğuna imandır. Amentü’deki, (Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ) ifadesi, kaderin...

Devamını Okuyun...

İrade-i cüziyye nedir

Akıl, din bilgilerinden bazılarını anlayamaz. Eğer anlasaydı, Peygamberlere lüzum kalmazdı. İnsanların işlerini, hareketlerini de Allahü teâlâ yaratmaktadır...

Devamını Okuyun...

Kabir azabından kurtulmak için

Kur’an-ı kerimde de, hadis-i şeriflerde de hayrın ve şerrin Allah’tan olduğu açıkça bildiriliyor. Şimdiye kadar gelen istisnasız...

Devamını Okuyun...

Şerri de Allah yaratır

Elbette her şeyi yaratan Allah’tır. İki âyet-i kerime meali şöyledir: (Her şeyin yaratıcısı Allah’tır.) Rabbin, dilediğini seçip yaratır. Onların seçme hakkı yoktur...

Devamını Okuyun...

Kaderi bilmeyenler

Kabir veya Cehennem azabından kurtulmak için itikadı düzgün bir Müslüman olmak ve dinimizin emirlerine riayet etmek...

Devamını Okuyun...

İnsana, tercih hakkı verilmiştir

Hayır ve şer, Allahü teâlânın yaratması iledir. Sevap ve günah insanın irade-i cüziyyesine bağlı kılınmıştır ki, buna...

Devamını Okuyun...

Dilemek ve razı olmak

Her şeyi yaratan Allahü teâlâ ise de, kullarına irade-i cüziyye vermiştir. Kul, bu iradesinde serbesttir...

Devamını Okuyun...

Cebriye ve mutezile

Kaderi inkâr eden, mutezile [kaderiye] fırkasıdır. (Yaptığımız iyi kötü işlere Allah karışmaz) derler. (Allah bize zorla günah işletir) diyen ise, cebriye [mürciye] fırkasıdır. İkisi de yanlıştır...

Devamını Okuyun...

Levh-i mahfuz ve ümm-i kitap

Ahmed bin Süleyman hazretleri buyuruyor ki: Levh-i mahfuz, korunmuş levha demektir. Ezeli ve ebedi, olmuş ve olacak her şeyin Allahü teâlânın indinde yazılı olduğu kitap anlamındadır...

Devamını Okuyun...

Kader değişir mi?

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır...

Devamını Okuyun...

Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir.

Âyetlerin açıklamaları şöyledir: (Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir.) [İbrahim 4, Fatır 8] Allah dilediğini saptırdığına göre, şer Allah’tan değil diyenler yanlış yoldadır...

Devamını Okuyun...

Evlenmek ve kader

Kader, insanların yapacakları işlerin, önceden bilinmesi demektir. Kaderle bizim seçimimiz, ayrı değildir...

Devamını Okuyun...

Kimse kimsenin rızkını yiyemez

Her canlının rızkı tükenmeyince eceli gelmez, ölmez. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Rızk, ibadet...

Devamını Okuyun...

Açlıktan ölmek

Allahü teâlâ, herkesin rızkına kefildir, ama bu, açlıktan ölmeye engel değildir. Herkes için belli bir rızık, belli...

Devamını Okuyun...

Kader ve kanaat

Söylenilen sözlerin hepsi doğrudur; fakat burada yanlış olan, tedbir almamaktır. Tedbir almadan suçu kadere yüklemek yanlış olur...

Devamını Okuyun...

Nasip meselesi

Allahü teâlâ hiç kimseyi nasipsiz, kâfir olarak yaratmamıştır. Allahü teâlâ geçmiş ve gelecek her şeyi...

Devamını Okuyun...

Ömür, ecel değişir mi?

Şeyh-ül-İslam Ahmed bin Süleyman bin Kemal paşa buyuruyor ki:
Rad suresindeki, (Allahü teâlâ, dilediğini siler...

Devamını Okuyun...

Her işin yaratıcısı

İzin vermek razı olmayı göstermez. İmam-ı Begavî hazretleri buyuruyor ki: Kaza ve kader bilgisi, Allahü teâlânın...

Devamını Okuyun...

Âyetler, âyetleri açıklar

Başka âyet-i kerimelerde bunun açıklaması var. Hadis-i şerifler, Kur’an-ı kerimi açıkladığı gibi, bazı âyetler de...

Devamını Okuyun...

Tedbir, takdir ve spiral

Yukarıdaki dört cümlenin ilk üçü doğrudur. Hüküm olan dördüncü cümle yanlıştır. Alınyazısı elbette değişmez...

Devamını Okuyun...

Kâfiri cezalandırmak

Bu soru, kaza ve kaderi bilmemekten kaynaklanıyor. Allahü teâlâ kimseye zulmetmez, kimseyi haksız yere...

Devamını Okuyun...

Takdir-i ilahi

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır....

Devamını Okuyun...

Kadere rıza göstermek

(Vâki olanda hayır vardır) sözü, gerekli bütün sebeplere yapıştığımız hâlde, irade ve tercihimizin dışında...

Devamını Okuyun...

Kaderi inkâr edenler

Genelde öyle ise de, sadece Mutezile değil, dinsizler de kaderi inkâr ediyor. Mesela, (Ülkeyi kaderine terk etmeyeceğiz) diyorlar...

Devamını Okuyun...

Kaza ve kader ile ilgili çeşitli sorular

Başına gelen belalar, çektiğin sıkıntılar, hep dine uygun olmayan yanlış işlerindendir. Yani işlediğin günahlar sebebiyle başına bunlar geliyor. Sonra da kader böyleymiş dersin, suçunu kadere yüklersin...

Devamını Okuyun...

Şirk ve küfür nedir?

Şirk, Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye müşrik denir. Küfrün çeşitleri vardır. Hepsinin en kötüsü, en büyüğü şirktir. Bir şeyin her çeşidini bildirmek...

Devamını Okuyun...

Küfre düşen ne yapmalı?

slam âlimleri buyuruyor ki:
Her Müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyması, yasak ettiği şeylerden kaçması gerekir. İbadetleri yapmaya...

Devamını Okuyun...

Küfre sebep olan söz ve işler

1- Allahü teâlâya layık olmayan şey söylemek. Mesela bir kimse bir işi yaptığı halde, zaruretsiz (Allah biliyor ki yapmadım) demek...

Devamını Okuyun...

Küfür olmayan bazı sözler

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Yani kader...

Devamını Okuyun...

Söylenmesi caiz olmayan sözler

Bazılarını bildirelim: 1- Bir alet çalışmayınca veya bozulunca azizlik etti demek uygun değildir. Çünkü dinimizde aziz; izzetli, şerefli, değerli, evliya gibi anlamlara gelir. Bozulunca şerefli bir iş yaptı denmez....

Devamını Okuyun...

Bir söz veya işle kâfir olmak

Küfür sözleri bilmemekte, cahillik özür olmaz. Bir kâfir, bir kelime-i tevhid söylemekle mümin olduğu gibi, bir mümin de...

Devamını Okuyun...

Zorla küfür söz söyletmek

krah edilince, bu sözlerden bazılarını söylemek küfür olmaz. İkrah, bir insanı, istemediği bir şeyi yapması için...

Devamını Okuyun...

Küfre rıza nasıl olur?

Küfre rıza, kâfirlik olan bir işin yapılmasına razı olmak, bir Müslümanın kâfir olmasını, kâfir olarak ölmesini istemek veya...

Devamını Okuyun...

Günah ve şirk ayrıdır

Din kitaplarında büyük günahlar sayılırken şirk de sayılmıştır. Mesela hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Büyük günahlar, Allah’a şirk koşmak, ana babaya asi olmak, adam öldürmek ve yalan yere yemindir.) [Buhari]...

Devamını Okuyun...

Nazar boncuğu şirk mi?

Nazar boncuğu takmaya şirk veya hurafe diyenler, vehhabilerle onların tesiri altında kalan kimselerdir...

Devamını Okuyun...

Güzel demek küfür mü?

Bunları söylemek küfür değildir. Haramı helal bilmek, harama güzel demek küfür olur. Bir Alman, Fransız yani bir kâfir...

Devamını oku...

Allah yüzüne baktı demek

Bunları söylemenin bir mahzuru yoktur. Bunlar birer tabirdir. Yüzüne baktı demek, Allah ona merhamet etti...

Devamını Okuyun...

Kabul olmayacak dua

Önce kabul olmayacak dua olur mu, olmaz mı ona bakalım! Mesela, (Ya Rabbi, beni peygamber yap) demek...

Devamını Okuyun...

Arap olayım demek

Bu sözü din düşmanları çıkarmıştır. Arap, güzel demektir; siyah, zenci demek değildir. Bugün Arap denilen kimseler Arap değil...

Devamını Okuyun...

Kâfir olayım demek

1- (Ali beyin arabası yoktur, varsa kâfir olayım) dense, Ali beyin arabası olsa da, olmasa da, öyle diyen kimse, kâfir olur. ...

Devamını Okuyun...

Küfür ve küfür bulaşığı

Bu hususta, hicrî ikinci bin yılın müceddidi olan, büyük müctehid âlim İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki...

Devamını Okuyun...

Dört mezhepte de haramdır

S. Ebediyye’de, dört mezhepte de haram olan bir şeye helâl diyenin kâfir olacağı bildiriliyor. Helâl veya farz olan şeye haram demek de aynı şekilde küfür müdür? Bunlara birkaç örnek verilebilir mi?...

Devamını Okuyun...

Mürted müslüman olsa

Müslüman iken dinden çıkana mürted denir. Mürted, Müslüman olunca, Müslüman iken terk ettiği ibadetleri kaza etmesi gerekir...

Devamını Okuyun...

Maksudun mabudundur

Bu hususta İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Bir insanın arzusu, teveccüh ettiği, özendiği, sağ kaldıkça ele geçirmek istediği ve ele geçirmek için, her zillete, alçalmaya katlandığı, hiç vazgeçmediği...

Devamını Okuyun...

Efendim demek

Tazim [hürmet] edilmesi emredileni tahkir [aşağılamak] ve tahkir edilmesi emredileni de tazim etmek küfürdür...

Devamını Okuyun...

Tekfircinin tekfirleri

Bu sözler tamamen şahsi görüşle yazılmıştır. Bir insana kâfir diyebilmek için nakli esas almak gerekirdi. Şahsi görüşle bir insan tekfir edilemez...

Devamını Okuyun...

Fâtiha okurken düşünmek

Günah şeyler düşünülse de, o günahlara tapılmış olmaz. İslam âlimleri, insanları küfürden kurtarmak için tevil yolunu tercih etmişlerdir...

Devamını Okuyun...

Şeytan ve deist

Dînî yönden deistin, ateistten ve şeytandan hiçbir farkı yoktur. Ateist, (Tanrı diye bir şey yoktur, evren kendiliğinden olmuştur...

Devamını Okuyun...

İnkâr nedir?

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Yani kader, maaş bordrosu gibidir...

Devamını Okuyun...

Amentü (Tecdid-i İman ve Tecdid-i Nikah Duası)

Her Müslüman, çocuklarına (Amentü billahi ve Melaiketihi ve Kütübihi ve Rüsulihi vel Yevmilahiri ve bil Kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel-ba'sü ba'delmevti hakkun Eşhedü en La ilahe illallah ve Eşhedü...

Devamını Okuyun...