Namazı vaktinde kılmak

Bugünün farzı ile vaktin farzı demek arasında ne fark vardır?

CEVAP

Vaktin farzı denince, sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı vaktinde, hangi vakit farz kılınıyorsa kılınan o farz kast ediliyor, bugünün farzı denince de, gün içinde kılınması gereken farz anlaşılıyor. Mesela öğlenin farzını, öğle vaktinde kılmak gerekir. Öğle vaktinden çıkınca, ifa edilmesi gereken günün farzı oluyor. Günün farzı, ikindi vakti girince kılınırsa kaza edilmiş olur. Vaktin farzı demekle günün farzı demek bu bakımdan önemlidir. Günün farzı denirse, vakti içinde kılınırsa eda olur, vakit çıkmışsa kaza olur.

Birinci ifadede, vaktin çıktığını bilmediği için namaz sahih olmuyor. Çünkü namazın şartlarından biri de, eda olması için, vaktinde kıldığını bilmektir. İkincisinde ise, vaktin çıktığını biliyor. Yani Allahü ekberdedikten sonra vaktin çıkacağını biliyor. Bilince, vakit çıkmadan iftitah tekbiri aldığı için namazı sahih oluyor.

Vaktin çıkmasına çok az kaldığını bilerek, (Bugünün öğle namazını eda etmeye) diye niyet eden kimse, vakit çıkmışsa, öğleyi kaza etmiş olur. Eğer öğle vakti çıkmadığı hâlde, çıktı sanarak, (Bugünkü öğleyi kaza etmeye) diye niyet ederek kılsa, vakit çıkmadığı anlaşılınca, öğleyi eda etmiş olur. Her ikisinde de aynı namaza niyet etmiş, yalnız vaktin çıkmasında yanılmıştır.

Fakat geçmiş öğle namazını kaza etmeye diye niyet ederek kıldığı namaz, o günün öğle namazının yerine geçmez. Çünkü bugünün namazına diye niyet etmemiştir. Böylece, eda niyeti ile kılınan öğle namazı geçmişte kılınmamış bir öğle namazının yerine geçmez.

Bunun gibi, bir kimse, hazır olan imam için Ali hocaya uymaya niyet etse, imam başka biriyse, mesela Veli hocaysa, Veli hocayla kıldığı namaz sahih olmaz. Onun için hocanın ismini söylemeyip uydum hazır olan imama demelidir.

Bir kimse, yıllarca, öğleyi vaktinden önce kılmış olsa ve hepsine (Üzerime farz olan öğleyi kılmaya) diye niyet etse, o günkü öğleyi düşünmese, her gün bir evvelki öğleyi kaza etmiş olur. Yalnız son öğleyi ayrıca kaza etmesi lazım olur. (Bugünkü öğle namazına) diye niyet etse, eda dese de, demese de, her gün o günkü öğleyi eda etmiş olup, vaktinden önce oldukları için, hiçbiri öğlenin farzı olmaz, nafile olur. Hepsini kaza etmesi lazım olur. Görülüyor ki, namazların vakitlerini bilmek gerektiği gibi, vaktin içinde kılmış olduğunu da bilmek gerekir.

Vakit çıkarsa
Sual: Öğle namazını cemaatle kılarken ikindi ezanı okunsa, yani ikindi vakti girse, öğleyi kılmamış olanlar, gelip bu cemaate uyarak o günkü öğleyi kılsalar, kıldıkları namaz kaza mı, yoksa eda mı olur?
CEVAP
Vakit çıkmadan cemaate uyanlarınki eda, vakit çıktıktan sonra uyanlarınki kaza olur. Çünkü Tam İlmihal’de deniyor ki:
(Bugünkü öğle namazını eda etmeye) diye niyet eden, vakti çıkmışsa öğleyi kaza etmiş olur. Öğle vakti çıktı zannederek, (Bugünkü öğleyi kaza etmeye) diye niyet ederek kılarsa, vakit çıkmadığı anlaşılınca, öğleyi eda etmiş olur. (S. Ebediyye)

Sonradan gelenler, İmam-ı a'zamın kavline uyarlarsa, öğleyi asr-ı evvelde eda etmiş olurlar. O zaman da, ikindiyi asr-ı sanide kılmak gerekir.

Vakit çıkmadan önce
Sual: 
Bir namaz, vakti çıkmadan ne kadar önce kılınırsa, o namaz vaktinde kılınmış olur?
CEVAP
Sabah namazında, güneş doğmadan önce selam vermiş olmak gerekir. Diğer vakitlerde ise, vakit çıkmadan, Hanefî ve Hanbelî'de iftitah tekbiri alınca, Malikî ve Şafiî'de ise, bir rekât kılınca, namazı vaktinde kılmış olur. Hanefî'de namazın hepsi vakit içinde tamam olmazsa, küçük günah olur. (Redd-ül-muhtar, Tahtavi, M. Erbaa)

Sabah namazı kılarken, güneş doğmaya başlarsa, bu namaz sahih olmaz. İkindiyi kılarken güneş batarsa, bu namaz sahih olur.

Kerahat vakti
Sual: 
İslam Ahlakı kitabında, öğleye 20 dakika kala, akşama ise, ortalama 40 dakika kala kerahat vaktinin başladığı bildiriliyor. Ama takvimde biraz farklılık gösteriyor. Hangisine uymak uygun olur?
CEVAP
İslam Ahlakı
 kitabında ortalama deniyor. Hem bu ifadede, İstanbul için olduğu bildiriliyor. Türkiye Takvimi’ne uymalıdır. Çünkü bu takvimde, her şehrin namaz vakitleri de, mekruh vakitler de, net olarak hesap edilmiştir.

Asr-ı sani
Sual: Öğle namazı, bir mazeretle vaktinde kılınamazsa, asr-ı sanide mi kılınıyor?
CEVAP
Hayır, asr-ı evvelde kılınır. Asr-ı sani, ikinci ikindi demektir. Bir mazeretle öğle namazı, öğle vaktinde kılınamazsa, asr-ı evvelde kılınır. Öğle, o vakte geciktirilerek kılınmışsa, o günkü ikindi de asr-ı sanide kılınır.

İkindiyi kılarken güneş batsa
Sual: 
Bir kimse ikindinin farzının iki rekâtını kıldıktan sonra güneş batsa, yani ikindi namazının vakti çıksa, üçüncü rekâtta seferî veya mukim ona uysa caiz olur mu?
CEVAP
Mukimin uyması caiz olur. İmam selam verince, mukim olan kimse, kalkıp iki rekât daha kılar. Başka bir mukimin de, ikindi namazı kazaya kalsa, ikindiyi kılan bu imama kaza niyetiyle uysa yine sahih olur. (İbni Âbidin)

Mukim ikindi namazının iki rekâtını kılınca güneş batsa ve bu sırada seferî bir kimse gelip ona uysa, seferînin, o mukime uyması sahih olmaz. (Hindiyye)

Çünkü seferî olanın ikindinin namazını iki rekât kaza etmesi farzdır. Seferî olana ikindinin son iki rekâtı nâfile olur, farz kılan nâfile kılana uyamadığı için namazı sahih olmaz. Şâfiî mezhebinde ise caiz olur.

Güneş batarsa
Sual:
 Bir kimse, akşam namazını kıldıktan sonra, dünyanın dönmesinden daha hızlı giden bir uçakla, doğudan batıya gitse, indiği şehirde henüz güneş batmamış olsa, güneş batınca yeniden akşamı kılması lazım olur mu?
CEVAP
Bu hususta iki ayrı kavil vardır:
1- Vakit namazın şartı olduğu için, güneş battıktan sonra tekrar görünürse, akşamı tekrar kılması gerekir. (Dürr-ül muhtar)

2- Akşam namazını kıldığı için tekrar kılması gerekmez. Evliya zatlar, kerametle az zamanda uzak yerlere gidebilir. Bu konuda Şâfiî ve Hanefî mezheplerinde, fıkıh meseleleri de yapılmıştır. İbni Hacer-i Hiytemi’nin fetvalarında, (Velî bir zat, akşam namazını kıldıktan sonra, batıya doğru gitse, gittiği yerde güneş batmamış olsa, burada güneş batınca, akşam namazını tekrar kılması lazım olmadığını söyleyenler çoktur) deniyor. (Kıyamet ve Âhiret)

Gerçekten böyle bir uçak yapılırsa, ihtiyaten kılmak iyi olur. Bazı kimseler, özellikle ateistler, kasten, Müslümanları zor durumda bırakmak için, cevap veremezler diye, böyle şeyler soruyorlar. Hâlbuki dinimizde İslam âlimlerinin cevap veremediği mesele yoktur.

Öğle ve akşam namazı
Sual: Mâlikî’yi taklit eden, İmam-ı a’zam hazretlerinin kavline uyarak, öğleyi asr-ı evvelde, akşamı da işa-i evvelde kılabilir mi?
CEVAP
İhtiyaç varsa kılabilir. Mâlikî'yi taklit etmeyen de, ihtiyaç olmadan kılamaz. Asr-ı sani, İmam-ı a’zam hazretlerine göre, ikindi namazının giriş vaktidir. İşa-i sani de, İmam-ı a’zam hazretlerine göre, yatsı namazının giriş vaktidir. Fakat bu iki vakitte fetva, İmameyn’in [İmam-ı Muhammed ile İmam-ı Ebu Yusuf’un] kavline, yani asr-ı evvele ve işa-i evvele göredir. Her Müslümanın ibadet ederken, kendi mezhebindeki tercih edilen fetvaya uyması, yani öğleyi ve akşamı, Türkiye Takvimi’ndeki ikindi ve yatsı vaktinden önce kılması gerekir.

Sabahı geciktirmemeli
Sual: Bazı arkadaşlar, birbirine mail gönderip, (Sabah namazını Güneş doğmasına yirmi dakika kala kılmak efdaldir) diyorlar. Hâlbuki SEbediyye’de, (Sabah namazını her mevsimde ortalık aydınlanınca kılmak müstehabdır. Bu geciktirmeler, hep cemaatle kılanlar içindir. Evinde yalnız kılan, her namazı vakti girer girmez kılmalıdır) deniyor. Sabahı neden geç kıldırıyorlar?
CEVAP
Belki sabah namazını cemaatle kılanları kast etmiş olabilirler. Yalnız kılan, her namazı erken vaktinde kılmalıdır.

Sabah namazının vakti
Sual:
 Sabah namazı, niye imsak vaktinden 15-20 dakika sonra kılınıyor?
CEVAP
Sabah namazının vakti, dört mezhepte de, şer’î gecenin sonunda yani imsak vaktinde başlar. Oruç da bu vakitte başlar. İmsak vaktinin, beyazlık, ufuk üzerinde yayıldığı vakit başladığını bildiren zayıf kaviller de bulunduğu için, sabah namazını takvimde yazılı imsak vaktinden 15 dakika sonra kılmak ihtiyatlı olur. (S. Ebediyye)

Namaz kılarken vakit çıksa
Sual: Bir kimse, vaktin içinde olduğunu zannederek vaktin namazını, kılmaya başlasa, fakat vakit çıkmış olsa, bu kimsenin kıldığı namaz kabul olur mu veya namaz kılarken vaktinde kıldığını bilmesi şart mıdır?

Cevap: Bir kimse, vaktin içinde olduğunu bilerek, vaktin farzı diye namaza başlasa, başlanan namazı kılarken, vakit çıksa ve vaktin çıktığını bilmese, bu namaz sahih olmaz. Eğer bu kimse, bu günün farzı deseydi, o zaman sahih olur ve kıldığı farz namaz, kaza yerine geçerdi.

Vakti girmeden kılınan farz, nafile, vakti çıktıktan sonra kılınmış ise, kaza olur. Yani “Bu günün öğle namazını eda etmeye” diye niyet eden kimse, vakit çıkmış ise, öğleyi kaza etmiş olur. Bunun gibi, öğle vakti çıktı sanarak, “Bugünkü öğleyi kaza etmeye” niyeti ile kılınca, vakit çıkmadığı anlaşılınca, öğleyi eda etmiş olur. Her ikisinde de aynı namaza niyet etmiş, yalnız vaktin çıkmasında yanılmıştır. Fakat, geçmiş öğle namazını kazaya diye niyet ederek kıldığı namaz, o günün öğle namazının yerine geçmez. Çünkü, bugünün namazına diye niyet etmemiştir. Böylece, eda niyeti ile kılınan öğle namazı geçmişte kılınmamış bir öğle namazının yerine geçmez.

Bunun gibi, bir kimse, hazır olan imama uymaya niyet etse ve bunun Zeyd olduğunu sansa, halbuki imam başkası ise, bu kimsenin namazı kabul olur. Fakat, Zeyd'e uymaya niyet etse, imam başka birisi ise, bununla kıldığı namaz kabul olmaz.

Sual: Bir kimse, namaz kılarken, o namazın vaktinin girdiğini bilmese ve o vaktin farzını kılmaya diye de niyet etmese, kıldığı namazlar boşa mı gider?
Cevap:
 Bir kimse, senelerce, öğleyi vaktinden önce kılmış olsa ve hepsine de; “Üzerime farz olan öğleyi kılmaya” diye niyet etse, o günkü öğleyi düşünmese, her gün bir evvelki öğleyi kaza etmiş olur. Yalnız son öğleyi ayrıca kaza etmesi lazım olur. O günkü öğleyi niyet etse, eda dese de, demese de, her gün o günkü öğleyi eda etmiş olup, vaktinden önce oldukları için, hiçbiri öğlenin farzı olmaz, nafile olurlar. Hepsini kaza etmesi lazım olur. Görülüyor ki, namazların vakitlerini bilmekle beraber, o vaktin içinde kılmış olduğunu da bilmek lazımdır.

Sual: Sabah namazını kılarken, güneş doğarsa, bu namaz kazaya mı kalmış olur ve bu hüküm sadece sabah namazına mı mahsustur?
Cevap: Sabah namazını kılarken, güneş doğmaya başlarsa, bu namaz sahih olmaz, kazaya kalmış olur. Bu hüküm sadece sabah namazına mahsustur, diğer vakit namazları için hüküm böyle değildir. Mesela öğlenin farzını kılarken ikindi girse ikindinin farzını kılarken güneş batsa, bu namazlar sahih olur, kazaya kalmış olmaz.

Sual: Beş vakit namazı, yalnız kılan kimse, son vaktini beklemeyip hep ilk vaktinde mi kılmalıdır?
Cevap: Her namazı evvel vaktinde kılmalı, ikindiyi ve yatsıyı İmâm-ı a'zamın kavline göre kılmalıdır. Namaz ne kadar geç kılınırsa sevabı o kadar azalır. Müstehab olan vakitler, cemaat ile kılmak, mescide gitmek içindir. Namazı kılmadan vakti çıkarsa, büyük günah olur. Kaza etmekle, bu günahın affolmadığı, ayrıca tövbe etmenin lazım olduğu. İbn-i Âbidînde yazılıdır.

Sual: Namaz kılmak için, vaktin girdiğinden emin olmak şart mıdır?
Cevap:
 Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“Namazın sahih olması için, namaz vaktinin girmiş olduğunu iyi bilmek lazımdır. Vaktin girdiğinde şüphe ederek kılsa, sonra vakit girdikten sonra kılmış olduğu anlaşılsa, kılmış olduğu namaz sahih olmaz. Vaktin girdiği, adil bir Müslümanın okuduğu ezan ile anlaşılır. Ezanı okuyan adil değilse, vaktin girip girmediğini kendi araştırır. Girdiğini çok zan edince, kılar. Din işlerinde adil bir Müslümanın sözüne inanılır. Mesela, kıbleyi, bir şeyin temiz ve necis olmasını, helal, haram olmasını haber verince inanılır. Haber veren fasıksa yahut adil, fasık olduğu belli değilse, doğru söyleyip söylemediğini kendi araştırıp, zan ettiğine göre hareket eder. Çok zan etmek, iyi bilmek demektir. Namaz vaktinin girdiğini haber vermek ibadettir. Namaz vaktini bilen, akıllı, baliğ, adil bir erkeğin ezanına inanılır, fasığın değil.”

Sual: Takvimdeki namaz vakitlerinde yanlışlık olursa veya ezan erken okunursa, vakit girmediği için kılınan o namaz kabul olur mu?
Cevap:
 Bu konuda İbni Nüceym Zeyn-ül-Âbidîn hazretleri, Kebâir ve segâir kitabında buyuruyor ki:
“Farz namazları vakti girmeden önce ve vakti çıktıktan sonra kılmak büyük günahtır. Büyük günah, ancak tevbe etmekle affolur. Küçük günahları affettirecek şeyler çoktur. Tevbe ederken, kılmadığı namazları kaza etmesi lazımdır. Kabul olan hac, büyük günahları temizler diyen âlimler, namazları kaza etmek lazım olmaz dememişlerdir. Namazı vaktinden sonraya özürsüz olarak geciktirmek günahı affolur demişlerdir. Ayrıca kaza etmek lazımdır. Kaza etmeye gücü varken kaza etmezse, ayrıca büyük bir günah daha işlemiş olur.”

Hanefi mezhebinde iftitah tekbirini vakit çıkmadan alan, Şafii ve Maliki mezhebinde bir rekati vakit çıkmadan kılan kimse, namazını vaktinde kılmış olur. Namazın hepsi vakit içinde tamam olmazsa, küçük günah olur.

Namaz, vakti girdikten sonra kılınır
Sual: Vakit girmeden kılınan namaz kabul olur mu?
Cevap:
 Bu konuda İbni Âbidîn, Şâfi'î El-envâr ve mâlikî El-mukaddemet-ül-izziyye şerhinde, Mîzân-ül-kübrâda deniyor ki:
“Namazın sahih olması için, vakti girdikten sonra kılınması ve vaktinde kılındığını bilmek şarttır. Vaktin girdiğinde şüpheli olarak kılıp, sonra vaktinde kılmış olduğunu anlarsa, bu namazı sahih olmaz. Vaktin bilinmesi, vakitleri bilen adil bir Müslümanın okuduğu ezanı işitmekle olur. Ezanı okuyan adil değil ise veya adil Müslümanın hazırladığı takvim yoksa, kendisi vaktin girdiğini araştırıp, kuvvetli zan edince kılmalıdır. Fâsıkın veya adil olduğu bilinmeyen kimsenin, kıbleyi göstermesi, temiz, necis, helal, haram gibi dinden olan şeylere şehadet etmesi, söylemesi de, ezan gibi olup, ona değil, kendi araştırıp anladığına uyması lazımdır.”

Sual: Sabah namazının farzını kılarken güneş doğsa, bu namaz kılınmış olur mu?
Cevap:
 Sabah namazını kılarken, güneş doğmaya başlarsa, bu namaz sahih olmaz. İkindiyi kılarken güneş batarsa, bu namaz sahih olur. Akşamı kıldıktan sonra, uçakla batıya gidince, güneşi görse, güneş batınca akşamı tekrar kılar.

Sual: Bir Müslümanın, beş vakit namazı, vakit girdikten sonra ve vaktinde kıldığını bilmesi şart mıdır?
Cevap:
 Akıl ve baliğ olan, yani aklı olup, evlenme yaşına gelmiş olan her Müslüman erkeğin ve kadının, her gün beş vakit namazı, vakitlerinde kılmaları farzdır. Bir namaz, vakti gelmeden önce kılınırsa, sahih olmaz. Hem de, büyük günah olur. Namazın sahih olması için, vaktinde kılmak lazım olduğu gibi, vaktinde kıldığını bilmek, şüphe etmemek de farzdır. Tergîb-üs-salâtdaki hadîs-i şerifte (Namaz vakitlerinin bir evveli vardır. Bir de sonu vardır) buyuruldu.

Sual: Namaz vakitlerinde ve oruç tutmakta, hesapla bulunan takvimlere itibar edilebilir mi?
Cevap:
 İbadetlerin vakitlerini tayin ve tespit etmek, yani anlayıp anlatmak, din bilgisi ile olur. Fıkıh âlimleri, müctehidlerin bildirdiklerini fıkıh kitaplarında yazmışlardır. Bildirilmiş olan vakitleri, hesap etmek caizdir. Hesap ile bulunanların, din âlimleri tarafından tasdik edilmesi şarttır. Namaz vakitlerini ve kıbleyi hesap ile anlamanın caiz olduğu İbni Âbidînde ve Fetâvâ-i Şem-süddîn Remlîde yazılıdır. Mevdû'ât-ul-ulûmda deniyor ki:
“Namaz vakitlerini hesap etmek, farz-ı kifayedir. Müslümanların, namaz vaktinin başını ve sonunu güneşin hareketinden veya âlimlerin tasdik ettiği takvimlerden anlamaları farzdır.”

 

Ağızın içi abdestte ve oruçta

Ağzın içi, abdestin bozulmasında iç organ, orucun bozulmasında ve gusülde bedenin dışı sayılır. Birer örnekle açıklayalım: Dişimiz kanasa, kanı yutsak, abdest bozulmuş olmaz. Ağza su alınırsa, ağız oruçta dış organ olduğu için...

Devamını Okuyun...

Abdest ve teyemmüm imkanı yoksa

Teyemmüm edememek imkânsız denecek kadar zordur, çünkü toprakla, mermerle, taşla, tuğlayla, kiremitle, cilasız çanak çömlekle, testiyle, kumla, kireçle, toprak tozuyla ve daha başka şeylerle teyemmüm etme imkânı...

Devamını Okuyun...

Akıntı abdesti bozar

Fıkıh kitaplarında buyuruluyor ki: Hanefi mezhebinde yedi şey, abdesti bozar: Birincisi, önden ve arkadan çıkan şeyler abdesti bozar. Lavman aletinin ucu ve insan parmağı, arkadan sokup...

Devamını Okuyun...

Uyumak abdesti bozar

Uyumak dört mezhepte de abdesti bozar. Uyumanın Resulullah efendimizin abdestini bozmaması, ona mahsus bir hâldir. Peygamber efendimize haram olan bir şey, ümmetine helâl olabilir. Peygamber efendimize...

Devamını Okuyun...

Namaz dinin direğidir

Namazın önemi çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberani] (Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri...

Devamını Okuyun...

Namaz kılmamanın zararı

İftitah tekbirini yanlış alan, mesela (Sübhaneke) diyen, namaz içinde iken kesin anlarsa ne yapması lazım? Hemen ayağa kalkıp, yeniden (Allahü ekber) diyerek, iftitah tekbirini ayakta alması gerekir...

Devamını Okuyun...

Namazla alay edilmez

Bir hoca, (Müslümanlık, sadece yatıp kalkmak değildir, namazdan başka yapılacak çok iş vardır) dedi. Namaz için yatıp kalkmak tabiri uygun mudur? Uygun değildir. Kelam, mantık ve matematiğe dair eserleri de olan büyük...

Devamını Okuyun...

Namaz kılmayanın iyilikleri

Allahü teâlâ iyilikleri zayi etmez. Kimseye haksızlık etmez. Namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Yani namaz kılmamak haramdır. (Haram işleyenin ibadeti kabul olmaz) demek, o ibadet için bildirilen...

Devamını Okuyun...

Her kötülüğün tek ilacı

Doğru kılınan namaz her türlü kötülükten alıkoyar. (Ankebut 45) Kötülükten alıkoymayan namaz doğru kılınmıyor demektir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Bir kişinin namazı, kendini fahşa ve münkerden [her türlü...

Devamını Okuyun...

Namaz kılmak kime zor gelir

Müslüman olana ibadetler güç gelmez. Müslüman olsalar böyle şeyler söylemezler. İmam-ı Rabbani hazretleri, Mektubat’ında buyuruyor ki: Allahü teâlâ, kullarına yapabilecekleri şeyleri emretmiştir...

Devamını Okuyun...

Her zikir namaz değildir

Müslüman böyle iddiada bulunamaz, ancak münafık veya misyoner bulunabilir. Allah’ı an da nasıl anarsan an, çıplak, hayzlı ve cünüp olmak fark etmez denildiğine göre, namaza inanılmadığı anlaşılıyor...

Devamını Okuyun...

Namaz 5 vakittir

Peygamber efendimiz, namaz farz olduktan sonra, beş vakit namaz kılıp, farz olduğunu bildirdi. Eshab-ı kiram ve ondan sonra gelenler hep beş vakit namaz kılmışlardır. Resulullah, hâşâ Kur’an-ı kerimi anlayamadı mı?...

Devamını Okuyun...

Salat ne demektir ?

Kur’an-ı kerimde geçen salât kelimesi, namaz değil de dua demek olsaydı, belli zamanı ve yeri olmasaydı, Allahü teâlâ mescit yapılmasını Kur’an-ı kerimde bildirir miydi?...

Devamını Okuyun...

En büyük günah

Namaz kılmayan çok kimse, namaz kılmayı, sadece sevab zannediyor. Namaz kılmamak, en büyük günahlardan biridir. İçki içmekten de daha büyük günahtır. Üç hak mezhepte, namazı kasten bırakanın cezası ölümdür...

Devamını Okuyun...

Namazın farzları

Namazın farzları 12’dir. Bunların altısı içinde, altısı dışındadır. Dışındaki farzlara şart denir. Namazın içindeki farzlara rükün denir. [Bazı âlimler, iftitah tekbirinin, namazın dışında olduğunu söylemişlerdir...

Devamını Okuyun...

Necasetin ne kadarı namaza manidir?

Bedende, elbisede ve namaz kılacak yerde necaset, pislik bulunmamaktır. Baş örtüsü, başlık, sarık, mest ve nalın da elbiseden sayılır. Boyuna sarılı atkının sarkan kısmı, namaz kılan ile birlikte hareket ettiği için elbise sayılır...

Devamını Okuyun...

Necis olanlar ve olmayanlar

Necaset bulaşmamış çamaşırlar, kirden temizlemek için yıkanır. Kir, necis değildir. Bir defa yıkansa da olur veya hiç yıkanmasa da yine necis değildir. Necasetli çamaşırları yıkamakta belli bir sayı yoktur. Bir defa yıkayınca...

Devamını Okuyun...

Necaset nasıl temizlenir?

Necaset, her temiz su ile, abdest ve gusül alınmış su ile, sirke ve gül suyu gibi akıcı mayılerle temizlenir. Abdestte, gusülde kullanılan suya (müstamel su) denir. Bu su temizdir; fakat hadesi temizleyici değildir...

Devamını Okuyun...

Çocuklar ve necaset

Necasetli çocuğu, sırta sararak namaza durunca, namaz sahih olmaz. Bu, cepte idrar şişesi taşımaya benzer; fakat çocuk, kendiliğinden kucağa oturur, sırta binerse, üstü necasetli de olsa, namaza mani olmaz...

Devamını Okuyun...

Elbise veya halıdaki necaset

İdrarlı, kanlı çamaşırları temiz çamaşırlarla beraber yıkamakta mahzur yoktur. Çocuk bezi yıkanmış leğen, Çocuk bezi yıkanmış naylon leğende temiz çamaşırları yıkamakta mahzur var mıdır? Mahzur yoktur. Bir defa...

Devamını Okuyun...

Alkol, kolonya ve parfüm

Haram ve necis olan sadece etil alkoldür. Diğerlerinin kimyada da adı alkoldür. Onlar necis değildir. Namaz kılarken etil alkolü temizlemek gerekir. Kolonya ve parfümler Kolonya, tentürdiyot ve parfüm gibi, alkollü karışım sürülmüş...

Devamını Okuyun...

Hayvanlar ve necaset

Domuz ve yılan derisi, dabağlansa da temiz olmaz. Bu derilerden yapılmış cüzdan, kemer, çanta, elbise ile namaz kılmamalıdır! Domuz hariç, her hayvan ölünce kemiği pis olmaz. Filin de kemiği temizdir...

Devamını Okuyun...

Necaseti üç kere mi yıkamalı?

Hanefi’de, necaset dirhem miktarından fazlaysa, yıkamak farzdır. Yıkamakta adet yoktur. Temizleninceye kadar yıkamalı. Katı necaset, kemer, çanta, mest, ayakkabı üzerinde olunca, ovmakla, silmekle temizlenir. Emici olmayan...

Devamını Okuyun...

Helâda namaz kılmak

Necaset olmadığına göre mekruh olmaz. Bir halıya çocuk idrarını yapsa, o halının o kısmında namaz kılınmaz, ama idrarlı yerin üstüne bir seccade veya başka bir örtü serilirse kılınır. Banyo ve tuvalet kuru ve temizse...

Devamını Okuyun...

Setr-i avret

Mükellef olan, yani akil ve baliğ olan insanın namaz kılarken açması veya her zaman başkasına göstermesi ve başkasının bakması haram olan yerlerine Avret mahalli denir...

devamını oku...

Beş vakit namazın vakitleri

 Sabah namazını her mevsimde İsfâr etmek, yani ortalık aydınlanınca kılmak müstehabdır...

devamını oku...

Oruç ve namaz

Oruçta ve yatsı namazının vaktinin sonu için, ihtiyat olarak, birinci fecre itibar olunur...

devamını oku...

Namazı vaktinde kılmak

Vaktin farzı denince, sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı vaktinde, hangi vakit farz kılınıyorsa kılınan o farz kast ediliyor...

devamını oku...

Namaz kılması mekruh vakitler

Tertip sahibi olanın, önce vitri kaza etmesi lazımdır. Kaza etmezse sabah namazı sahih olmaz...

devamını oku...

Kıble neresidir, nasıl bulunur?

Namazı Kâbe’ye karşı kılmak demektir. Mekke’de bulunan Kâbe binasının istikametine Kıble denir...
...

devamını oku...

Namazda kıbleye dönmek

Kıbleye döndüğümüzü biliyorsak mesele yok. Yani seccadeyi başka tarafa sermiş olsalar, böyle serilmeyecekti ...

devamını oku...

Kıbleyi araştırmak

Araştırma yapmadan kıldığı için namazı kabul olmuyor. Sonra kıbleye kıldığını öğrenince namazı kabul oluyor. Öğrenmezse kabul olmuyor...

devamını oku...

Kıbleye saygı

Muteber din kitaplarımızdaki bilgiler şöyledir:
1- Yatarken ve otururken, kıbleye karşı ayak uzatmak mekruhtur...

devamını oku...

Namazda niyeti kalble mi yapmalı yoksa dille mi?

Namaza başlarken niyetin nasıl olması gerektiği hakkında kitaplardaki bilgiler kısaca şöyledir...

devamını oku...

Namazı nasıl kılacağım

Sabah namazının sünneti şöyle kılınır:
1- Kıbleye karşı dönülür...

devamını oku...

Kadınların namazı

1- Kadın, namaza dururken, ellerini omuzlarına kadar kaldırır. Sağ el parmaklarını sol bilek üzerine halka yapmaz...

devamını oku...

Resimli seccadeler

Üzerinde İslam harfleriyle yazılmış olan yazı, hattâ bir harf bulunan seccadeyi yere sermek tahrimen mekruhtur...

devamını oku...

Rüku ve secdede ayakları birleştirmek

Evet. Maalesef bugün bu sünnet unutulmuştur. Bunun gibi başa kaplama mesh yapmak da unutulmuştur...

devamını oku...

Sübhane Rabbike âyetini değiştirmek

Birkaç kitapta (Dua ederken âyeti değiştirip Rabbike yerine Rabbina demek daha iyi olur) deniyor ise de muteber kitaplardaki hüküm şöyle...

devamını oku...

Yüksek sesle âmin demek

vet, faydaları çoktur. Fakat sırf dünyevî faydasından dolayı abdest almak caiz olmaz. Maddî hiçbir faydası olmasa bile...

devamını oku...

Namaz ne vakit farz olur

Evet, vakit girince edası hemen farz olmuyor, öyle olsa, on dakika, yarım saat, bir saat sonra kılmak haram olur...

devamını oku...

Namazda nasıl elbise giyilir

Namazı, iş elbisesi ile ve büyüklerin yanına çıkamayacak elbise ile ve pis kokulu elbise ve çorap ile kılmak mekruhtur...

devamını oku...

Namazda düşünmek

Namazdaki düşünce namazı bozmaz. Fakat elden geldiği kadar düşünmemeye gayret etmelidir!...

devamını oku...

Sünnet ile farz arasında konuşmak

vet, faydaları çoktur. Fakat sırf dünyevî faydasından dolayı abdest almak caiz olmaz. Maddî hiçbir faydası olmasa bile...

devamını oku...

Namazda sarık takke kullanmak

Sarık takkeden daha faziletlidir. Herhangi bir başlıkla namaz kılmak, başı açık kılmaktan daha faziletlidir...

devamını oku...

Namazda niyetin yeri kalbdir

Namaza başlarken, niyeti dil ile de söylemek hakkında kitaplardaki bilgiler kısaca şöyledir...

devamını oku...

adil-i erkana riayet etmek

adil-i erkan, namazda beş yerde yani rüku, iki secde, kavme ve celsede, her uzvun hareketsiz ve sakin olup, bir miktar durmak demektir...

devamını oku...

Şehadet parmağını kaldırmak

Şafii’de şehadet parmağını kaldırmak sünnet, Hanefi’de caiz değildir. Parmak kaldırmaya...

Devamını Okuyun...

Unutarak selam vermek

Namaz kılarken unutarak selam veren kimse, selamdan sonra hatırlayınca, kalkıp namazına devam eder...

Devamını Okuyun...

Sure veya âyet okurken besmele çekmek

Sûre okurken, Euzü ve besmele okunur. Âyet-i kerime okurken, âlimlerin çoğuna göre, yalnız Euzü okunur...

devamını oku...

İftitah tekbiri

Hemen ayağa kalkıp, yeniden (Allahü ekber) diyerek, iftitah tekbirini ayakta alması gerekir...

Devamını Okuyun...

Namaz kılanın önünden geçmek

Namaz kılanın önünden geçmek mekruhtur. Mekruh kelimesi yalnız kullanılınca ekseriya tahrimen mekruh anlaşılır...

devamını oku...

Dilsizin kekemenin namazı

Dinimiz, hiç kimseye gücünün yetmediğini emretmez. Dilsizden veya konuşamayan kimseden kıraat farzı sakıt olur...

devamını oku...

Fitneye sebep olmamalı

Önden ve arkadan necaset çıkınca, bu yerleri temizlemeye istinca denir. İstinca, sünnet-i müekkededir...

devamını oku...

Tertip sahibi olmak

Namazları sırasıyla kılmak demektir.

Bir günlük beş vakit farz namazla vitri kılarken ve bunları kaza ederken tertibe riayet etmek, yani sıralarını gözetmek farzdır...

devamını oku...

Namaz ve riya

İbadetlerine riya karıştıranın sevabı azalır. Yahut tamamen riya ise sevap hasıl olmaz ama kâfir de olmaz...

devamını oku...

Namazda yanlış okumak

İbadetlerine riya karıştıranın sevabı azalır. Yahut tamamen riya ise sevap hasıl olmaz ama kâfir de olmaz...

devamını oku...

Bazı tesbih ve duaların manaları

 Namazda ve günlük hayatta okuduğumuz aşağıdaki duaların manaları nedir...

devamını oku...

Mezarlıkta namaz kılmak

Namazın doğru olması için şu şartlara riayet etmek gerekir:
1- Ehl-i sünnet itikadında olmalı...

devamını oku...

Vitir namazı vacibdir

İctihadla çıkarılan hükümler farklı olabilir. Farklı olması da rahmettir. İctihad, ictihadı nakzetmez. Bir mezhepte helal olan...

devamını oku...