Sultana itaat gerekir

Sultana itaat gerekir

Sual: Halifeye, sultana ve devlete isyan etmek fitnedir, cihad değildir deniyor. Hatta halifeye isyan etmemeyi Ehl-i sünnet itikadı arasına bile koymuşlar. Peki Ebu Hanife, halifenin zulümlerine isyan ettiği için şehit edilmedi mi? İmam-ı Ahmed bin Hanbel, halifeye isyanından dolayı dayak yemedi mi? İmam-ı Rabbani Ekber şah ile savaşmadı mı? Hapse girmek şeref olmasaydı, Hazret-i Yusuf, zindanı medrese-i Yusufiyye yapar mıydı?
CEVAP
Hiçbir İslam âlimi halifeye, sultana isyan etmemiştir. Bu tamamen yalan ve iftiradır. Çünkü âlimlerin hepsi emir [başkan] ile ilgili şu hadis-i şerifleri bilirdi:

(Emirinizin beğenmediğiniz işlerine sabredin! Çünkü cemaatten bir karış ayrılan [itaatsizlik eden, fitne çıkaran] cahiliyye ölümü ile [imansız] ölmüş olur.) [Buhari]

(Malını zorla alsa da emirin sözünü dinle ve ona itaat et!) [Buhari]

(Müslüman, hoşuna gitmese de, emirin sözünü dinler ve ona itaat eder. Emir, günah olan bir şeyi emrederse, o emri dinlemek gerekmez.) [Buhari]

(Sultan, yeryüzünde Allah’ın gölgesidir. [Onun emirlerini tatbik eden kimsedir] Ona ikram eden ikram görür, ona ihanet eden de ihanete maruz kalır.) [Taberani]

(Emirine isyan edenin sevaplarının tamamı gider.) [Beyheki]

(Başı siyah Habeşli bir köle olsa da, emirinize itaat edin!) [Buhari]

(Elleri kesik, sakat bir köle olsa da, emirinize itaat edin!) [Müslim]

Köle, sadece kâfir düşmandan oluyordu. Bu hadis-i şeriflerin açıklamaları Hadika’da vardır. (Habeşli köle olsa da demek, emiriniz siyah bir kâfir de olsa ona itaat edin) demektir.

Müslümanın emiri kâfir olabilir. Mesela hadis-i şerifte, (Emir sana "Ya Müslümanlığı bırak veya öldürürüm" dese, Müslümanlığı bırakma, boynunu uzat) buyuruldu. (Hakim) [Müslüman olan emir, Müslümanlığı bırak demez.]

Abbasi halifelerinden Ebu Cafer Mensurun adamları, imam-ı a’zam hazretlerine kâdı-l-kudat, yani şimdiki tabirle, Yargıtay başkanlığı teklif ettiler. O da, (Ben kadılık yapamam) buyurdu. (Yalan söylüyorsun)dediler. (Eğer yalan söylüyorsam, yalancıdan kadı olmaz. Doğru söylüyorsam kadılık yapamam diyorum) buyurdu. Çok takva ehli olup, dünya makamına kıymet vermediği için kabul etmedi. Zindana atıldı. Kamçı ile dövüldü. Her gün on kamçı arttırıldı. Kamçı sayısı yüz olduğu gün şehit oldu. (Rahmetullahi aleyh)

Bağdat'ta Mutezile fırkası mensupları, Kur'an mahluktur yanlış inançlarına Abbasi halifesi Memun'u da inandırdılar. Bunu kabul etmesi için, Ahmed bin Hanbel hazretlerini de zorlayıp, Memun vasıtasıyla bu hususta baskı ve işkence yaptırıp 28 ay hapsettiler. Bütün işkencelere rağmen, (Kur'an-ı kerim, mahluk değildir) dedi. Bunların Halifeye isyan ile hiçbir alakası yoktur.

Bid’at ehli Hintli bazı kişiler, imam-ı Rabbani hazretleri için (O kendini Ebu Bekir’den de üstün biliyor) diye iftira ederek sultana şikayet ettiler. Ekber şahın oğlu Selim Cihangir Şah da, onu hapsettirdi. İki sene sonra pişman olup özür diledi. Görüldüğü gibi bunların zerre kadar isyanla alakası yoktur.

İmam-ı Rabbani hazretlerinin hapsedilişi şöyle olmuştur:

O zamanın sultanı olan Selim Cihangir hanın devlet adamları, hatta büyük veziri ve baş müftüsü, hatta haremi Ehl-i sünnet değildi. Halbuki imamın birçok mektupları ve bilhassa ayrıca yazdığı Redd-i revafıdrisalesi, mezhepsizleri reddetmekte, cahil, ahmak ve alçak olduklarını anlatmaktadır.

Hazret-i İmamın bazı talebeleri, kürsülerde ateşli vaazlar ederek fitneye sebep olmuşlardır. İmam-ı Rabbani hazretleri, Redd-i revafıdrisalesini Buhara’da bulunan en büyük Özbek hanı Abdullah-ı Cengizi hana yollamıştı. (Bunu İran’da şah Abbas-ı Safeviye gösterin! Kabul ederse mesele yok, etmezse onunla savaşmak caiz olur)demişti. İran şahı kabul etmedi. Savaş oldu. Abdullah han, Horasandaki şehirleri aldı. Buralarını yüz sene önce Safeviler almıştı.

Bundan sonra, Hindistan’daki mezhepsizler el ele verdiler, (O kendini herkesten, hatta Ebu Bekir’den daha yüksek biliyor) dediler. Sultan, oğlu Şah Cihanı gönderip, İmamı ve evladını ve yetiştirdiği büyükleri davet etti. Hepsini öldürmeye karar verdi.

Şah Cihan, bir müftü ile İmam-ı Rabbaniye gitti. Sultana secde caiz olduğunu gösteren bir fetvayı da götürdü. İmam-ı Rabbani’nin ihlaslı bir zat olduğunu biliyordu. (Babama secde edersen, seni kurtarabilirim) dedi.

Hazret-i İmam, bu fetvanın, zaruret zamanında yapılması caiz olan bir ruhsat olduğunu, ancak azimet yönünden secde etmemenin daha iyi olduğunu söyledi.

Evladını ve arkadaşlarını bırakıp yalnız geldi. Sultan, 11. mektubu gösterip manasını sordu. O kadar güzel ve doyurucu cevap verdi ki, Sultan, yüksek hakikatleri ve esrarı anlayabilecek kabiliyette biri olmadığı halde, neşelendi ve özür dileyerek İmam-ı Rabbani hazretlerini serbest bıraktı.

Hasetçiler, Sultanın gayet hoş, tahriklerinin boş olduğunu görünce, Sultana, bir talebesinin yaptığı vaazları hatırlatarak, (Bunun adamları çoktur. Sözleri bütün memlekette yürürlüktedir. Bunu serbest bırakırsak bir anarşi çıkabilir. Hem ne kadar kendini beğenmiş ki, sizi bile küçük görüp, secde ile saygı göstermedi. Hatta, selam bile vermedi) dediler.

Hazret-i İmam, içeri girince, Sultanı kızgın, azgın, yani hürmet ve değerden kendini sıyırmış görerek, selam vermemişti. Bunlar bahane edilerek Güvalyar kalesinde hapsini emir etti. İki sene sonra yaptığının yanlış olduğunu anlayan Cihangir şah, özür dileyerek hazret-i İmamı hapisten çıkardı. (İsbat-ı nübüvvet, Ümdet-ül-makamat, Berekat)

Yusuf aleyhisselama da iftira ediliyor. Hapse girmek şeref olsaydı, Hazret-i Yusuf, hapse girmişken daha çok kalmak isterdi. Halbuki bir an önce çıkmak istedi. Bir âyet meali şöyledir:
([Melikin adamı olan sakiye] Beni efendinin yanında an, belki beni zindandan çıkarır dedi. Ama şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu. Yusuf da, birkaç yıl [yedi yıl kadar] daha zindanda kaldı.) [Yusuf 42]

Bu olayları sultana isyan etmek gibi gösterip, isyan eden, anarşi çıkaran, Müslümanların kanlarının dökülmesine sebep olan fitnecileri meşru saymak ahmaklık değilse, hainliktir.

Sual: “Sultana isyan edilmez” isimli yazınızda, büyük bir tezat var. Bir yerde, (Hiçbir İslâm âlimi, sultana isyan etmemiştir) denirken, bir başka yerde İmam-ı a’zam Ebu Hanife’nin ben kadılık yapmam diyerek sultana isyan ettiği bildiriliyor. Bu apaçık bir çelişki değil mi?
CEVAP
Yazıda çelişki yok. İmam-ı a’zam hazretleri, Ben kadılık yapmam demedi, (Ben kadılık yapamam) dedi. İkisi arasında çok fark var. Mesela sultan ona, (Gel satranç oynayalım) dese, o da (Ben satranç oynamasını bilmediğim için satranç oynayamam) diye cevap verse, bu sultana isyan mıdır, yoksa bilmediğini itiraf etmek midir? Kadılık yapamayacağını bildiriyor. Bu bildirmenin isyan neresindedir? Ama zalim idareciler, (Yalan söylüyorsun) dediler. (Eğer yalan söylüyorsam, yalancıdan kadı olmaz. Doğru söylüyorsam kadılık yapamam diyorum) buyurarak, isyan etmediğini bildirdi. O göreve layık olmadığını bildirmesi isyan mıdır?

Müslüman isyankâr olmaz
Sual: 
Piyasada onlarca ilmihal var. Hiç birinde, (Devlete isyan edilir veya edilmez) diye yazılmazken, S. Ebediyye’de (Devlete isyan edilmez) diyor. Bunun sebebi nedir?
CEVAP
Diğer ilmihaller bu konuda eksik yazmışlar. Osmanlı zamanında her Müslüman’ın başucu kitabı olan Cennet Yolu İlmihali’nde şöyle yazıyor: Ehl-i sünnet olmanın on alameti vardır:
1- Cemaate devam etmek,
2- İtikadı bozuk olduğu bilinmeyen her imama uymak,
3- Mest üzerine meshi caiz görmek,
4- Sahabenin hiç birine kötü söz söylememek,
5- Devlete, sultana isyan etmemek,
6-
 Dinde haksız olarak münakaşa etmemek,
7- Dinde, şüphe etmemek,
8- Hayrın ve şerrin, Allahü teâlâdan olduğunu bilmek,
9- İtikadı bozuk olduğu bilinmeyen Ehl-i kıbleye kâfir dememek.
10- Dört halifeyi diğer sahabeden üstün bilmek. (Miftah-ül cennet)

Demek ki Ehl-i sünnet olmak için bu on vasfa haiz olmak gerekiyor. Onlardan biri de devlete isyan etmemektir. Diğer ilmihallerde olmaması bir eksikliktir.

(Kâfir olan devlete de isyan edilmez mi, kâfir devlete isyan cihad değil mi?) diye soranlar da çok oluyor. Cihad, isyan ve çapulculuk demek değildir. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan cihad, başka ülkelerdeki düşman olan kâfirlerle, devlet olarak savaşmak demektir. Korsan gösteriler yapmak, cihad diye bağırmak cihad olmaz, fitne ve çapulculuk olur. Dinimize zarar verir. İki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyamet yaklaştıkça, fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi olur. Sabah evinden mümin olarak çıkan çok kimse, akşam kâfir olarak döner. Akşam müminken, gece imanları gider. Böyle zamanlarda, eve kapanmak fitneye karışmaktan iyidir. Kenarda kalan, ileri atılandan iyidir. O gün oklarınızı kırın, silahlarınızı bırakın! Herkesi tatlı dille, güler yüzle karşılayın!) [Ebu Davud]

(Bozuk bir işi düzeltemediğiniz zaman, sabredin! Allahü teâlâ onu düzeltir.) [Beyheki]

Bu hadis-i şerifler, kanunlara karşı gelmeyi, ihtilal yapmayı değil, meşru yollardan nasihat verip sabretmeyi emretmektedir.

Müslümanlar ihtilal yapmaz, ama zulme, haksızlığa da teslim olmaz. Meşru yollardan hakkını arar. Hükümetin meşru emirlerine uyulur. Hiç kimsenin haram olan emirleri yapılmazsa da, isyan da edilmez. Fitne çıkarılmaz. Zâlimlere karşı gelmemeli, onlarla tartışmamalı! Mesela, namaz kılmamak en büyük günahlardandır. Âmir, müdür, kâfir ve zâlim olup, emri altında olana (Namaz kılma) derse, senin yanında kılmam demeyi düşünerek, peki demeli, çünkü fitne çıkarmak, yani Müslümanların ezilmelerine sebep olmak haramdır. O zâlimin yanından ayrılınca, namazı hemen kılmalıdır.

Kuvvete karşı gelmek, devlete karşı isyan etmek ahmaklıktır. Kendini tehlikeye atmak olur. Bu ise, haramdır. Tarihte öyle ahmaklar çıkmış ki, fitneye sebep olan yazı ve sözlerinden dolayı kendi kellelerini kaptırdıkları gibi, on binlerce Müslümanın kanının dökülmesine sebep olmuşlardır. Kâfirlerin Müslümanlara karşı daha şiddetli hareket etmelerine sebep olmuşlardır.

Anarşi çıkarmak, bölücülük yapmak
Sual: Bir Müslüman, anarşist, bozguncu olabilir mi, dinimizde böyle bir şey var mıdır?

Cevap: İslâm dini, birleşmeyi, sevişmeyi, yardımlaşmayı, kanunlara karşı gelmemeyi, fitne yani anarşi çıkarmamayı, kâfirlerin haklarını da gözetmeyi, kimseyi incitmemeyi emretmektedir. İslâm âlimleri, istirahatlerini, menfaatlerini feda ederek, dinimizin bu güzel emirlerini bildirmek, torunlarının dinlerini, imanlarını korumak için, çok sayıda, çok kıymetli kitap yazmış ve bizlere yadigâr bırakmıştır. Hadîkada, fitneyi anlatırken deniyor ki:
“Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları devlete karşı isyana kışkırtmak demektir. Zalim olan hükümete de itaat etmek vaciptir.” Berîkada da, deniyor ki:
“Başınızdaki amir, bir Habeş hizmetçi gibi zelil, adi, aşağı kimse olsa da, İslâmiyete uygun emirlerine itaat vaciptir. İslâmiyete uymayan emirlerine de, fitneye, fesada sebep olmamak için karşı gelmemeli, isyan etmemelidir.”

Müslümanlar, birlik ve beraberliğe çok ehemmiyet vermeli, memleketlerinin kalkınması için maddi, manevi çalışmalı, din bilgilerini iyi öğrenmeli, haramlardan sakınmalı, Allaha, devlete ve kullara karşı olan vazifelerini yerine getirmelidir. İslamın güzel ahlakı ile bezenmeli, kimseye zarar vermemelidir. Fitne yani anarşi çıkarmamalıdır. Dinimiz, böyle olmamızı emrediyor.

Müslüman isyan etmez, fitne çıkarmaz
Sual: Seyyid Kutb'un, Cihân Sulhu kitabında “Müslümanlar ihtilalci olur. Zulüm, haksızlık yapan hükûmete karşı ihtilal yapar” deniliyor. Bu söz doğru mudur?
Cevap:
 Bu söz, İslâm âlimlerinin bildirdiklerine uymamaktadır. Müslümanlar ihtilal yapmaz, fitne ve fesat çıkarmaz. Zalim olan hükûmete de isyan etmek günahtır. Kanunlara, emirlere karşı gelmek, cihad olmaz, fitne çıkarmak olur. Seyyid Kutb, Mevdûdî ve bunlara aldananlar, Hac sûresinin 39. âyetine yanlış mana verdikleri için, bu felakete düşmüşlerdir. Bu âyette meâlen;
(Müminlere saldıran zalimlerle cihad etmeye izin verildi) buyuruldu. Mekke’de kâfirler, Müslümanlara zulmedip, yaralayınca, öldürünce, bunlarla dövüşmek için, tekrar tekrar izin istediler. İzin verilmedi. Medine’ye hicret edilince, bu âyet gelerek, yeni kurulan İslâm devletinin, Mekke’deki zalimlerle cihad yapmasına izin verildi. Bu âyet-i kerime, Müslümanların, zalim hükûmete isyan etmeleri için değil, insanların İslâm dinini işitmelerine, Müslüman olmalarına mâni olan zalimler ile cihad yapması için, İslâm devletine izin vermektedir. Siyer-i kebîrdeki hadîs-i şeriflerde;
(Emîre isyan eden kimseye Cennet haramdır.)

(Adil ve zalim, her emîrin emri altında cihad ediniz!) buyuruldu. Kitaplarda yazılı olan cihad, başka memleketlerdeki kâfirlerle harp etmek demektir. Beyhekînin bildirdiği hadîs-i şerifte;
(Bozuk bir işi düzeltemediğiniz zaman, sabrediniz! Allahü teâlâ onu düzeltir) buyuruldu. Bu hadîs-i şerif, kanunlara karşı gelmeyi, ihtilal yapmayı değil, meşru yollardan nasihat verip sabretmeyi emir buyurmaktadır. Tirmizî ve Taberânîde bildirilen hadîs-i şerifte;
(Cihadın en kıymetlisi, zalim sultan yanında, doğru yolu gösteren bir söz söylemektir) buyuruldu.

Âlimlerin gücü yettiği kadar emr-i ma'rûf yapması lazımdır. Fakat emr-i ma'rûf yaparken, fitne çıkmamasına çok dikkat etmelidir...

Görülüyor ki, Müslümanlar ihtilal yapmaz. Fakat, zulme, haksızlığa da teslim olmaz. Meşru yollardan hakkını arar. Hükûmetin meşru emirlerine uymak, her Müslümana vaciptir. Hiç kimsenin haram olan emirleri yapılmaz. Fakat, buna isyan edilmez, fitne çıkarılmaz. Zalimlerle münakaşa etmemelidir. Zira fitne çıkarmak, Müslümanların ezilmelerine sebep olmak haramdır.

 

Çalışmak ibadet mi?

Elbette dine aykırıdır. Namazı hafife almak küfür olur. Namaz kılmadan, çok çalışılsa da ibadet edilmiş olmaz...

Devamını okuyun...

İbadet ve Cennet

Çelişki yoktur. İman etmeyeni ve ibadet etmeyeni de Cennetine koymaz. Cenneti ibadetlere karşılık yaratmıştır...

Devamını okuyun...

Hem iç hem dış organ

Evet kabul edildiği yerler vardır:
Oruçta:
 Ağız oruç için vücudun dışı kabul edilir...

Devamını okuyun...

Namaz şov değildir

Bu haber, namazın dindeki önemini bilmemekten kaynaklanmaktadır. Bazı cahiller de, (Yolda namaz mı kılınır?...

Devamını okuyun...

Farz borcu varken

Hayır, zekâtla o ibadetlerin alakası yoktur. Farz borcu olan, o cins ibadetin nâfilesini yapamıyor...

Devamını okuyun...

Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak

Evet, uygundur. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Sevgili kul olmak için Allahü teâlânın ahlakıyla ahlaklanmak gerekir...

Devamını okuyun...

Oruç tutmamak haramdır

Bunlar farzdır. Farzları yapmamak büyük günahtır. Farz, Allah'ın yapılmasını kesin olarak emrettiği ibadetlerdir...

Devamını okuyun...

Haramlardan bazıları

Haram olduğu, kitaplarda bildirilenlerden bazıları şunlardır...

Devamını okuyun...

Vacib olan işler

Vacib, yapılması farz gibi kesin olan, fakat Kur’an-ı kerimdeki delili farz kadar açık olmayan emirlere denir...

Devamını okuyun...

Müstehabın önemi

Evet. (Allah sağdan başlamayı sever), (Suyu sağdan dağıtın!)(Sağ elle yiyip için, sağ elle alıp verin...

Devamını okuyun...

İbadetleri faydası için yapmak

İslâmiyete uymanın, ibadet etmenin, dünya menfaatleri üzerine kurulmayacağı, akıl sahipleri için pek meydanda olan bir hakikattir...

Devamını okuyun...

Sevap ve azap niçindir?

Allahü teâlâ, insanların yaptığı işleri iki kısma ayırdı. Bir kısmını beğendiğini, bunları yapanlardan razı olduğunu...

Devamını okuyun...

Niyetin önemi ve ilimsiz iyi niyetin zararı

Niyet, emre itaat ve Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için yaptığını kalbinden geçirmek demektir...

Devamını okuyun...

Dinimizde temizliğin önemi

Misyonerin dediği yanlıştır. Gayrimüslimlerin çoğu pistir. Bugün Amerika’da, Avrupa’da hâlâ küvetteki aynı su ile yıkananlar...

Devamını okuyun...

Dinimizde kadının yeri

İslamiyet’ten önce kadının hiç değeri yoktu. Araplar, kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı. Kâbe etrafında bile kadınlar çıplak dolaşırlardı...

Devamını okuyun...

Köle ve cariye nedir?

Cariye, kadın köle demektir. Köle de cariye de alınıp satılırdı. Mesela ilk müezzin Bilal-i Habeşi hazretleri de bir köleydi...

Devamını okuyun...

Dinimizde ırkçılık yoktur

İslamiyet, hangi ırk, dil ve ülkeden olursa olsun, bütün Müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir...

Devamını okuyun...

Dinimiz ve adalet

Dinimiz iyi bilinirse görülür ki, Allahü teâlâ, insanlara daima merhamet ve şefkat ve af ile muamele etmeyi...

Devamını okuyun...

İslam terörü olmaz

Amerika’daki intihar saldırıları bahanesiyle, ısrarla İslam terörü tabiri kullanılmaya başlandı. Ekrana bir binanın yanışı getiriliyor...

Devamını okuyun...

Dini emirlerde mantık aramak

Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini, fayda veya zararını bilmesek de onun haram olduğuna inanmak gerekir...

Devamını okuyun...

Çoğunluğa uymak gerekir mi?

Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini, fayda veya zararını bilmesek de onun haram olduğuna inanmak gerekir...

Devamını okuyun...

İdare şekilleri

Beşeri sistemlerin, ideolojilerin başına dindar kelimesini koymakla o sistemler dine uygun hâle gelmez. Dindar liberalist, dindar kapitalist, dindar...

Devamını okuyun...

Müslümanlar niçin geri kalmıştır

İslamiyet, faydalı her yeniliği emreden bir dindir. Bundan dolayı, ilim adamlarına çok önem verilmiş...

Devamını okuyun...

Niçin Müslüman oldular

Rabbimiz önce Âdem aleyhisselamı, sonra Havva validemizi yarattı. Bunların çocukları oldu. Bunlardan da çocuklar meydana geldi...

Devamını okuyun...

İrticanın Müslümanlıkla ilgisi var mı?

İslamiyet gelmeden önce, Arabistan halkı çok vahşi idi, gerici idi. Kâbe’yi çıplak olarak tavaf eder, tesettüre riayet etmezlerdi...

Devamını okuyun...

Din adına dinsizlikler

Böyle kitapların hepsi, hangi isim altında olursa olsun, Dinimiz İslam’a, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselama...

Devamını okuyun...

Din düşmanlarının taktikleri

Din düşmanlarının [ateist, misyoner vesaire], yıllardır yaptığı saldırılar aşağıda maddeler halinde bildirilmektedir....

Devamını okuyun...

Dinde zorlama yoktur

Önce şunu söyleyelim ki, bunlar, kesinlikle Kur’ana inanmıyorlar. İnansalar, Kur’an-ı kerimde Allahü teâlânın...

Devamını okuyun...

Batılı meşhurların İslam hayranlığı

Gayrimüslim oldukları halde, Müslümanlığa hayran olan bazı meşhur kimselerin İslamiyet hakkındaki düşüncelerini kısaca...

Devamını okuyun...

Sultana itaat gerekir

Hiçbir İslam âlimi halifeye, sultana isyan etmemiştir. Bu tamamen yalan ve iftiradır...

Devamını okuyun...

Kutsal aile

Peygamberlik, kutsal aile ve asalet değil midir? Peygamber kutsal değilse kim kutsal olur ki? Peygamber efendimiz...

Devamını okuyun...

Arap ve zenci

Zenci, siyah ırklara verilen genel ad olarak biliniyorsa da, doğrusu siyah ırk olan Zengibar [Zanzibar] halkına denir...

Devamını okuyun...

O Müslümansa, ben değilim demek

Arkadaşınız hiç haklı değildir. Kötüden örnek olmaz. Niye evliya zatlar örnek alınmıyor da, kötü kimselere bakılıyor...

Devamını okuyun...

Bedel Hristiyanlıkta olur

Doğru değildir. Bedel işi Hristiyanlıkta vardır. Belki Hristiyan iken Müslüman olan o hoca, eski Hristiyanlık bilgisine...

Devamını okuyun...

Cizye vergisi

Cizye, gelir vergisi, varlık vergisi demektir. Gayrimüslimlerden cizye almayı emreden İslamiyet...

Devamını okuyun...

Müslümanların birbiriyle savaşması

Böyle söyleyenler İbni Sebecilerdir. Onlara itibar edilmez.
Önce âyet-i kerimenin, sonra hadis-i şerifin...

Devamını okuyun...

Dindarlık azalırsa ne olur?

Evet, çağdaş görünen bu yazarın, din câhili veya din düşmanı olduğu anlaşılıyor...

Devamını okuyun...

Dinimizle ilgili çeşitli sorular

Şu zamanlarda oldu:
1- Kelime-i şehadet: Müslümanlığın başlangıcında farz oldu...

Devamını okuyun...

İsrail oğulları

Yahudiler, Yakub aleyhisselamın on iki oğlundan türemiştir. Hazret-i Yakub’un adı İsrail olduğu için, bunlara Beni İsrail... 

Devamını okuyun...

Yahudilik, Tevrat ve Talmud

İbrahim aleyhisselam, ulül-azm Peygamberlerdendir. O, ne Yahudi, ne de Hristiyan idi. Hakiki Müslüman idi...

Devamını okuyun...

Bugünkü Tevrat ve İnciller

Hazret-i Yakub’un adı İsrail olduğu için, Yahudilere İsrail oğulları denildi. Hazret-i Musa Tur dağına gidince, bunlar dinden çıktı...

Devamını okuyun...

Sebeciler Yahudilere benziyor

Hazret-i Yakub’un adı İsrail olduğu için, Yahudilere İsrail oğulları denildi. Hazret-i Musa Tur dağına gidince, bunlar dinden çıktı...

Devamını okuyun...

Kur’anda Yahudiler

Hazret-i Yakub’un adı İsrail olduğu için, Yahudilere İsrail oğulları denildi. Hazret-i Musa Tur dağına gidince, bunlar dinden çıktı...

Devamını okuyun...

Hristiyanlık nedir

Hazret-i Yakub’un adı İsrail olduğu için, Yahudilere İsrail oğulları denildi. Hazret-i Musa Tur dağına gidince, bunlar dinden çıktı...

Devamını okuyun...

Bugünkü Hristiyanlığın esasları

Hazret-i İsa 30 yaşında iken, Benî İsrail'e peygamber olarak gönderildi. Bozulan Yahudiliğin hükümlerini nesh edip yürürlükten kaldırdı...

Devamını okuyun...

Bir misyonerle diyalog

Misyonerler e-maillerle de propagandalarını sürdürüyorlar. Bir misyonere Avrupa’da üç tanrı fikri, gittikçe yerini tek tanrıya...

Devamını okuyun...

Bir hristiyana cevaplar

Bu Hristiyan (1914’de kıyamet kopacak) diyen Amerikalı C. Russell’in kurduğu hristiyan mezhebine mensuptur...

Devamını okuyun...

Hristiyanlığı bozanlar kimlerdir

Fransızların Saint Paul dedikleri Bolüs = Paulus = Pavlos adında bir Yahudi, peygamber Yahudilerden gelmedi diye, İsevi görünüp...

Devamını okuyun...

Hayret! İncili de inkâr ettiler

Hayret! (İncil diye bir kitap hiçbir zaman olmamıştır) iddiası, Hristiyanlık tarihinde ilk defa yapılıyor galiba! Bir Hristiyanın iddiası...

Devamını okuyun...

Hristiyanlıkta Teslis inancı

İlk yazılan üç İncilin [Matta, Markos, Luka] hiçbirinde Teslise dair tek bir harf bile yoktu. 4. olarak ortaya çıkan Yunanca Yuhanna incilinde...

Devamını okuyun...

Baba kelimesinin anlamları

Kur'an-ı kerimde, Hazret-i Yakub’a, (Baban İbrahim, İsmail ve İshak)buyuruluyor. (Bekara 133) Bilindiği gibi, Hazret-i Yakub...

Devamını okuyun...

Hazret-i İsa insan idi, ona tapılmaz

Resulullah efendimize, Necran’dan bir Hristiyan heyeti gelmişti. Necran, Hicaz ile Yemen arasında bir şehir idi...

Devamını okuyun...

Hazret-i İsa Peygamberdir, ona tapılmaz

Resulullah efendimize, Necran’dan bir Hristiyan heyeti gelmişti. Necran, Hicaz ile Yemen arasında bir şehir idi...

Devamını okuyun...

Bugünkü Tevrat ve İnciller

İyice tetkik edilirse, Tevrat ve İncillerde mevcut olan yazıların üç membadan geldiği kolayca görülür...

Devamını okuyun...

İncillerin değiştirilmesi

İncilleri zamanın şartlarına uydurabilmek ve dört İncil arasındaki çelişkileri azaltmak için değiştiriyorlardı. Bir başka sebebi de, kazanç...

Devamını okuyun...

Joseph Barnabas kimdir

İsa aleyhisselama ilk inananlardandır. Kıbrıs'ta doğdu. Önceleri Yahudi dininde idi. İsa aleyhisselamı görünce iman etti. 

Devamını okuyun...

Dört İncilden hangisi orjinal

4 İncilden hangisi orijinal? Allah’ın vahyettiği İncili, Yahudiler, İseviliğe düşman oldukları için İsevi görünüp değiştirdiler...

Devamını okuyun...

Allah birdir, niçin Biz deniyor

Cenab-ı Hak, tek yaratıcı kendisi olduğunu ve başka yaratıcı, başka ortak bulunmadığını bildirirken, yaratıcının çok olduğu nasıl söylenebilir...

Devamını okuyun...

Allah mekandan münezzehtir

Hazret-i İsa’nın, göğe çıkıp, Allah’ın sağına oturduğu ve Allahü teâlânın gökte olduğu inancı Hristiyanlığa sonradan sokulmuştur...

Devamını okuyun...

Hazret-i İsa ölmedi, göğe kaldırıldı

İsa aleyhisselam öldürülmedi, göğe kaldırıldı. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı tufandan, İbrahim aleyhisselamı ateşten kurtardığı gibi...

Devamını Okuyun...