Her emir açıkça bildirilseydi...

03/08/2023 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

Sual: Dinimizin hükümlerini, müctehid âlimlerin ictihad ile anlayıp bildirdiklerine göre mi öğrenmemiz ve amel etmemiz gerekir?

Cevap: Allahü teâlâ ve Onun Peygamberi, müminlere merhamet ettikleri için, bazı işlerin nasıl yapılacağı, Kur'ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilmedi. Açıkça bildirilse idi, öylece yapmak farz ve sünnet olurdu. Farzı yapmayanlar günaha girer, farza ve sünnete kıymet vermeyenler de kâfir olurdu. Müminlerin hâli güç olurdu.

Böyle işleri, açık bildirilmiş bulunanlara benzeterek işlemek lazım olur. Din âlimleri arasında, işlerin nasıl yapılabileceğini, böyle benzeterek anlayabilenlere, Müctehid denir. Müctehidin, bir işin nasıl yapılacağını anlamak için, son gayreti ile uğraşarak görüşüne, doğruya en yakın zannına göre amel etmesi, kendine ve ona uyanlara vacib olur. Yani, âyet-i kerimeler ve hadis-i şerifler, böyle yapmayı emretmektedir.

Müctehid, bir işin nasıl yapılacağını anlamaya çalışırken yanılırsa, günah olmaz, sevap olur. Uğraşmasının sevabını kazanır. Çünkü, insana gücü, kuvveti yettiği kadar çalışması emrolundu. Müctehid yanılırsa, çalışması için bir sevap verilir, doğruyu bulursa, on sevap verilir. Eshâb-ı kirâmın hepsi büyük âlim, yani müctehid idiler. Bunlardan sonra gelenler arasında, ilk zamanlar ictihâd yapabilecek büyük âlim çok idi. Bunların her birine nice kimseler uyardı. Zamanla, bunların çoğu unutularak, Ehl-i sünnet içinde, yalnız bu dört mezheb kaldı. Sonraları, olur olmaz kimseler çıkıp da, müctehidim diyerek, bozuk fırkalar çıkarmamaları için, Ehl-i sünnet, bu dört mezhebden başka mezhebe uymadı.

Bu dört mezhebden her birine, Ehl-i sünnetten milyonlarla kimse uydu. Dört mezhebin itikâdı, imanı bir olduğundan, birbirine yanlış demez, bidat sahibi, sapık bilmezler. Doğru yol, bu dört mezhebdedir deyip, her biri kendi mezhebinin doğru olmak ihtimali daha çoktur diye bilir ve buna uyar. Böylece, haraç, sıkıntı olmadıkça, bir işi bir mezhebe göre, başka bir işi de başka mezhebe göre yaparak, dört mezhebi karıştırmak caiz olmaz. Bir kimse, dört mezhebden hangisini taklid ediyorsa, yani hangi mezhebi seçmiş ise, o mezhebdeki bilgileri öğrenmesi, haraç, sıkıntı olmadıkça da, her işinde o mezhebe uyması lazımdır.