Öyle kullar vardır ki…

20/07/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Evliyânın büyüklerinden Alvân Hamevî hazretleri, 1530 (h.936) senesi Cemâzil evvel ayında Hama’da vefât etti.

Bir gece, yatsı namazından sonra talebesiyle sohbet ederken, lambanın yağı bitti.

Bir genç kalktı.

Yağ koyacaktı.

Alvân Hamevî o gence;

"Yavrum sen otur. Allahü teâlânın öyle kulları vardır ki, yağı olmayan lambanın yanmasını isteseler, derhâl yanar" buyurdu.

Ve “lâmba” yandı.

Yağa lüzum kalmadı...

● ● ●

Talebelerinden biri, kafileyle Mısır'a giderken, hayvanı yorulup yürüyemez oldu.

Kafiledekiler onu beklemeyip yollarına devam ettiler.

Talebe yalnız kaldı.

Yağmurdan ıslandı.

O korkuyla;

"İlâhî, hocam Alvân Hamevî'nin hürmetine bana yardım eyle" diye yalvardı.

Duâsı kabul oldu.

Hocası görünüp;

"Korkma Allahın izniyle kafileye yetişeceksin" buyurdu.

Bineğini kaldırdı.

Eşyasını yükledi.

Kendisini de üzerine bindirip gözden kayboldu...

Talebe kafileye yetişti. Ama hocasını bir daha göremedi...