11/06/2025 Çarşamba Köşe yazarı A.U
“Senin bir derdin mi var evlât?”
Anadolu Evliyâsından İsmavlı Dede zamânında
bir genç, yolda bir kız gördü. Kızın güzelliği yaktı gönlünü.
Âşık oldu bir anda.
Bir daha göremedi.
Göremedi ama, gündüz hayâlindeydi
o kız; gece rüyâsında.
Unutmak istiyordu.
Ama ne mümkün.
Bunalıma girmek üzereydi...
Açtı ellerini.
“Yâ Rabbî! Kurtar beni bu
sıkıntıdan, zîra dayanamıyorum artık” diye
yalvardı.
Ve çıktı dışarı.
Yolda bu büyük
zâtla karşılaştı...
İsmavlı Dede, onu görür görmez
anladı derdini.
Yaklaşıp sordu:
“Senin bir derdin mi var evlât?”
“Evet efendim, çok dertliyim.”
Mübârek zât açtı ellerini;
“Allah kurtarsın evlâdım!..
Unuttursun sana o kızı, çıkarsın gönlünden” diye duâ etti...
Ve devam etti yoluna.
Genç, o anda kurtuldu derdinden.
Unuttu o kızı. “Kuş gibi”
hafiflediğini hissetti.
Kendi kendine;
“Allah Allah, bu zât
kimdi ki, bir bakışta anladı derdimi ve bir duâsıyla kurtuldum bu dertten” dedi.
Koşup yetişti arkasından.
Ve sordu:
“İsminizi bağışlar mısınız?”
“Bana, İsmavlı Dede derler” buyurdu.
Genç, hürmetle öptü elini.
Ve
talebesi olmakla şereflendi...