Kaderi bilmeyenler

Kader hakkında bahsedılırmı ?

CEVAP
Kaza ve kader konusu çok ince mesele olduğu için, birçok âlimin ayağı kaymış ve çeşitli bid'at fırkaları meydana çıkmıştır. Âlimlerin bile dalalete düştüğü bu konularda, kaderden bahsetmek uygun olmaz. Sadece nakil yapılır. Peygamber efendimiz de, (Kaderden bahsedilince susunuz) buyuruyor. (Taberani)

Her Müslümanın, Amentü’deki esasları tasdik ettikten sonra, işlediği günahlardan mesul olduğunu bilmesi kâfidir. Eceli gelmeden kimse ölmez. Trafik kazasında veya vurularak ölen de; eceli gelerek, kaderi ile ölmüştür. Yani öldürülen veya kazada ölenin ömrü ortadan kesilmiş olmaz. O anda eceli gelmiştir, yani ömrü biterek ölmüştür. Her insanın bir tek eceli vardır. Mutezile, (İnsan kendi kaderini kendi çizer. İnsanların işlerine Allah karışmaz) der. Bu, çok yanlıştır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah her şeyin yaratıcısıdır.) [Zümer 62] (Hayrı, şerri, imanı, küfrü de yaratan Allahü teâlâdır.) [Beydavi tefsiri]

(Allah her şeyi bilir.) 
[Hucurat 16]

(Yaratan, sinelerde olanları da bilir. Yaratan hiç bilmez mi?) [Mülk 13,14]

Allahü teâlâ ezelî ilmi ile, kullarının yapacakları işleri bilir. Eğer Allah, yarattıklarının ne yapacağını bilmezse, bilmeyenden ilah olamaz. İlahın her şeyi bilmesi, her şeye gücü yetmesi gerekir. Bilmeyen, gücü yetmeyen, muhtaç olan, ölebilen ilah olamaz. Allahü teâlâ herkesin ne yapacağını bilir. Cebriyye fırkası da, (Allah her işi zorla yaptırır. İnsan kaderine mahkûmdur. Hiç kimse, işlediği günahtan mesul değildir) der. Bu da çok yanlıştır. Herkes yaptığından mesuldür. İyilik eden mükâfatını, kötülük eden cezasını görür. Zerre kadar hayır ve şer işleyen, karşılığını alır. (Tekvir 14, Zilzal 7,8)

İyi kimse, iyilik yapmak isterse, Allahü teâlâ, irade edip yaratır. Böyle kimseden hep iyilik meydana gelir. Kötü kimse, kötülük yapmak isteyince, Allahü teâlâ da irade eder ve yaratır. Böyle kimse, iyilik yapmak istemediği için bundan hep kötülük hasıl olur. İnsan irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevap işlerse mükâfatını görür.

Kader ne demek?
Sual: 
(İşçi kaderine terk edilemez, işi kadere bırakmamalı, işi Allah’a kaldı) gibi sözler söyleniyor. Kader, insanların elinde midir?
CEVAP
Kader kelimesi yanlış kullanılıyor. Tesadüf yerine kullanılıyor. (İşi tesadüfe bırakmamalı) denir. Fakat (İşi kadere bırakmamalı) denmez. Kader, Allahü teâlânın ezeli ilmi ile, kulların yapacakları şeyleri bilmesidir. Allahü teâlânın ilmine kimse müdahale edemez. (İşi Allah’a kaldı) sözü de hoş değildir. İyi kötü her iş, Allahü teâlânın dilemesi ile olur. Hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak, imanın esaslarındandır. (Onun işi elimizde idi, fakat şimdi Allah’a kaldı) demek yanlış olur. Her iş, her zaman Allahü teâlânın dilemesi ile olur.

Yazarın biri (Ya Rabbi, Boşnaklar ve Çeçenler muvaffak olamadı. Artık iş sana kaldı) diye dua ettiğini yazmış. Daha önce iş kimin elindeydi? Her iş, her zaman Allahü teâlânın elindedir. Hiç kimse, Ona aykırı iş yapamaz. Kaza ve kaderi bilmeyenler, böyle hata ediyorlar.

“Kader mahkûmu” ne demek?
Sual:
 Cezaevindeki hapislere kader mahkûmu veya kader kurbanı demek caiz midir?
CEVAP
Hayır ve şer, yani her şey Allahü teâlânın takdiriyle olduğu için, hapse düşmeyi kaderden bilmekte mahzur yoktur, ancak suçu kadere yüklemek caiz değildir. İçki içip veya başka günah işleyip, (Ne yapayım kaderim böyleymiş, alnıma böyle yazılmış) diyerek, suçu kadere yani Allahü teâlâya yüklemek asla caiz olmaz. Bunun gibi, kızıp birini öldüren kimsenin de, (Ne yapayım, kaderim böyleymiş, kader kurbanıyım) diyerek, suçu kadere yani Allahü teâlâya yüklemesi caiz olmaz. Bu bakımdan kader kurbanı demek caiz olmadığı gibi, kader mahkûmu demek de caiz olmaz.

Kader, insanın ömür boyu neler yapacağını, Allahü teâlânın ezeli ilmiyle bilmesi demektir, yoksa bize zorla yaptırması demek değildir. Bu bakımdan kader mahkûmu tabirini kullanmamalıdır.

Sual: (Milletin kaderini değiştireceğiz, milletin kaderi bu değildir) gibi sözler söyleniyor. Mehmet Akif de, bir şiirinde (Kadermiş, öyle mi? Hâşâ! Bu söz değil doğru/Belanı istedin, Allah da verdi, doğrusu bu) diyor. Meydana gelen bir şey için, kader değildir demek, kaderi inkâr olmaz mı?
CEVAP
Bu sözler, kaderi bilmemekten kaynaklanıyor. Kadere iman, Amentü'nün altı şartından biridir. İnkâr eden küfre girer. Özellikle mutezile fırkası, (İnsan kendi kaderini kendi çizer) diyerek Allahü teâlâdan olan kaderi inkâr ediyor. Kadere iman eden Müslümanların, tehlike karşısında tedbir almadıkları sanılıyor, kaderci deniyor. Tevekkül de böyle yanlış anlaşılıyor. Tevekkül eden, tedbir almaz, sebeplere yapışmaz zannediliyor. Hâlbuki tevekkül, gerekenleri yaptıktan, tedbir aldıktan sonra sebeplere değil, sadece Allahü teâlâya güvenmek, sebeplerin tesir etmesini Allah'tan beklemek demektir. Kader ise, olacak şeylerin hepsini, ezelî ilmiyle Allahü teâlânın bilmesi, kaza da zamanı gelince bunları yaratması demektir. Kadere imanın, tedbir alıp almamakla alakası yoktur. Bir kimsenin yaptığı çürük bina depremde yıkılsa, sağlam bina yapanınki yıkılmasa, Allahü teâlâ, birinin yıkılacağını, ötekinin de yıkılmayacağını bilir. Zamanı gelince de bunlar, meydana gelir. İşte kaza ve kader budur.

Tedbir almayanın başına bir iş gelince, bu kader değildir demek, kaderi inkâr etmek veya kaderi bilmemek demektir. Suçlu veya suçsuz, sarhoş veya ayık bir kimse trafik kazası yapsa, bu da kaderdendir. Sarhoşun kaza yapması kaderdendir. İntihar edenin yaptığı iş de kaderdendir. Yani bunların hepsinin olacağını Allahü teâlâ ezelî ilmiyle bilir. Başa gelen, iyi kötü her şey, kaderdendir. Kaderin dışında bir iş olmaz. Bu, imanın altı şartından biridir, inkâr edilmesi insanı küfre sürükler. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadere iman etmedikçe, başa gelecek olanın asla şaşmayacağına, başa gelmeyecek olanın da asla gelmeyeceğine inanmadıkça, hiç kimse iman etmiş sayılmaz.) [Tirmizi]

(Kadere inanmayan, imanın gerçeğine erişmez.)
 [Nesai]

(Kaderi inkâr edenin İslam'dan nasibi yoktur.) [Buhari]

(Kaderi inkâr edene, bütün peygamberler lanet eder.) [Taberani]

(Ahir zamanda, kaderi inkâr edenler çıkacaktır.) [Tirmizi]

Görüldüğü gibi Peygamber efendimiz, ahir zamanda kaderi inkâr edenlerin çıkacağını bildirmiştir.

İrade, imtihan ve kader
Sual:
 (İnsanın iradesiyle yaptığı şeyler kader, diğerleri imtihandır. Mesela insanların göçük altında kalması, kader değil imtihandır)demek doğru mudur?
CEVAP
Hayır, yanlıştır. Olaylar, ister insanın iradesiyle olsun, ister olmasın, yine kaderle olur. Hiçbir ihmal olmadan, kendiliğinden maden ocağının patlaması kader olduğu gibi, insanların kendi iradesiyle patlatması da kaderdir. Yani her olay kaderdir. Kader yani Allahü teâlânın takdiri dışında bir şey olmaz.

Olmasaydı ölmezdi demek doğru mu?
Sual:
 Herhangi bir sebeple ölen bir kimse için, (O sebep olmasaydı ölmezdi) mesela, (Trafiğe çıkmasaydı) veya (Deprem olmasaydı)yahut (Bomba patlamasaydı ölmezdi) diyenler olduğu gibi, (Trafiğe çıkmasa da, deprem olmasa da, bomba patlamasa da, o kişi mutlaka başka bir sebeple ölecekti) diyenler oluyor. Bunların hangisi doğrudur?
CEVAP
Her ikisi de yanlıştır. Ölen veya öldürülen kimsenin, ne maksatla ve nasıl öleceğini veya öldürüleceğini Allahü teâlâ ezeli ilmiyle bildiği için, kaderini o şekilde yazmıştır. Bu, değişikliğe uğramaz. O kişi için (Ölmezdi) veya (Başka sebeple ölürdü) demek yanlış olur. O iş olmuş, bitmiştir. (Şöyle olsaydı ölmezdi) denmez.

Bir de, (Allah öyle yazdığı için öldü veya öldürüldü) diyerek suçu Allah'a yüklemek de yanlış olur. Allahü teâlâ, neler olacağını, nasıl öleceğini bildiği için, olacak şeyi onun kaderine yazmıştır. Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, (Kader, Allahü teâlânın ezelî ilmiyle bilmesidir, zorla yaptırması demek değildir) buyuruyor. Kimin trafik kazasında, kimin depremde, kimin bomba patlamasıyla, kimlerin ise kalb krizinden veya başka bir sebeple öleceği ezelde yazılmıştır, o iş mutlaka meydana gelecektir. (Şöyle olsaydı meydana gelmezdi) demek yanlış olur.

Kaderi bilmemek
Sual: 
Bazıları, (Olduğu kadar, olmadığı kader) diyorlar. Yani (Yaptığımızı kendimiz yapıyoruz, yapamadığımız da kaderden)diyorlar. Kaderde olmayan şeyler de var mıdır?
CEVAP
Her şey kaderdir. Kadere inanmak imanın şartıdır. Ancak Mutezile kafalılar kaderi inkâr ediyor. Bir şey olmuşsa da, olmamışsa da kaderden olduğu gibi, olan şeyin, iyisi de, kötüsü de kaderdendir. Kader, Allahü teâlânın ezeli ilmi ile, kulların kendi iradeleri ile yapacakları şeyleri bilmesidir. Bilmek zorla yaptırmak demek değildir. Kendi irademizle uygunsuz işler yapıp, sonra (Alnımın yazısı böyleymiş) diyerek suçu kadere yüklememiz yanlıştır.

Kıyamette herkes çıplak mı olacak?

Peygamber efendimiz, (Herkes elbisesiz, hepsi çıplak ve sünnetsiz olarak haşr olunur) buyuruyor. Fakat gurbette elbisesiz olarak vefat etti ise, onlara Cennetten elbise getirilip giydirilir...

Devamını Okuyun...

Mizan ve hesap

İmanı olmayanlar, yani bütün kâfirler, ölünce sonsuz Cehenneme gidecek ve orada sonsuz kalacaktır...

Devamını Okuyun...

Kiramen kâtibin melekleri

Şöyle örnek verelin..Yaptığımız bütün işler kameraya alınıyor. Hesap günündeki canlı yayında bütün...

Devamını Okuyun...

Hesap sorulmayanlar

Muhammed aleyhisselamın ümmetinden ehl-i sünnet itikadında olan müminlerin çoğu, hesap görmeden...

Devamını Okuyun...

Nasıl haşrolacaklar?

Herkes ameline göre haşrolacaktır. Bir kimse, salihler gibi amel işlese, fakat günahkârlarla düşüp kalksa, iyi amelleri boşa gider...

Devamını Okuyun...

Cennet ve Cehennem ebedidir

Cehennemin ve Cennetin sonsuz olduğuna dair birçok âyet-i kerime vardır. Mesela Bekara 25...

Devamını Okuyun...

Cennet ve Cehennem şimdi vardır

Cehennem yedi tabakadır, kâfirler durumuna göre tabakaların birinde azap görecektir. Feraid-ül fevaid kitabında buyuruluyor ki: Cehennem yedi tabakadır. Birbirinin altındadırlar. Her tabakanın ateşi...

Devamını Okuyun...

Kimler Cennete girer?

Genel olarak kimler Cennetlik, kimler Cehennemliktir? Allahü teâlâya inanan, Onun emir ve yasaklarına riayet eden, hepsini beğenen kimse yani Müslüman olarak ölen Cennete gider...

Devamını Okuyun...

Cenneti istemek ve Allah rızası

Allahü teâlâ, Cenneti beğenmekte ve onu övmektedir. Bir kimsenin, övülen, beğenilen Cenneti, beğenmemesi...

Devamını Okuyun...

Cennet nimetleri hayal edilemez

Bu çok yanlış bir düşüncedir. Bu, Allahü teâlânın sonsuz kudretinden şüphe etmek olur. Hâşâ Onu âciz sanmak olur...

Devamını Okuyun...

Cennette üzüntü ve pişmanlık yoktur

Cennette hiçbir üzüntü, sıkıntı olmadığı gibi, Cehennem'dekilerin pişmanlığı gibi bir pişmanlık da yoktur...

Devamını Okuyun...

Cennette evlilik vardır

Evet, vardır, ama nasıl olduğu belli değildir. Çünkü orada nefs yoktur. İslam âlimleri buyuruyor ki; Dünyada olan şeyler birer görüntüdür....

Devamını Okuyun...

Ahirette rahmet Müslümanadır

Evet doğrudur. Cehenneme hiç girmez demek, girse de azap görmez demektir. Müminin nuru narı [ateşi] söndürecektir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını Okuyun...

Cennet kapıları açılır

Cennet kapıları amelimize göre açılıyor. İman edip salih amel işleyenlere Cennetin kapıları açılır...

Devamını Okuyun...

Müslümanlar Cehenneme girecek mi?

Herkes Cehenneme girecek, kimi hiç azap çekmeden çıkacak; kimi az, kimi çok, kimi de sonsuz olarak kalacaktır...

Devamını Okuyun...

Cehennemle korkutmak

Evet, Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Kâfirleri [azapla] korkutsan da, korkutmasan da fark etmez; çünkü inanmazlar...

Devamını Okuyun...

Soğuk Cehennem (Zemheri)

Önce şunu bilmek gerekir: Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur. Kudreti sınırlı olan, ilah olamaz. Allahü teâlâ, şeytana ve diğer kâfirlere azap etmekten âciz değildir...

Devamını Okuyun...

Kâfir çocukları Cennete girecek mi?

Bu konuda, İslam âlimleri yedi farklı kavil bildirmişlerdir. Bunlar şöyledir: 1- Akıl-baliğ olmadan ölen kâfir çocukları, Cennete girer. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:...

Devamını Okuyun...

Kâfirler Cehenneme gider

Bir hoca da, yukarıda bildirilen kâfirlerin hepsinin Cehennemlik olduğunu anlatınca, esnaftan birkaç kişi geliyor...

Devamını Okuyun...

Kâfirlerin iyi işleri

ayır, aynı kefeye konmaz. Sekiz Cennet, yedi Cehennem vardır. Cennettekilerin, ihlâslarına ve amellerine...

Devamını Okuyun...

Cehennemde ateş yok mu?

Cehennemdeki azaplar, kâfirler için hazırlanmıştır. Yani kâfir, o azaplara kendi ameline karşı maruz kalıyor...

Devamını Okuyun...

Müctehide hata etti demek

Bir kimse, İmam-ı a’zam, İmam-ı Şafii ayarında büyük bir müctehid olsa bile, başka bir müctehide hata etti diyemez...

Devamını Okuyun...

Cennetin anahtarı

Cennetin anahtarları çoktur. Birinci anahtarı iman ve namazdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir. Dua rahmetin anahtarı, abdest namazın anahtarı, namaz da Cennetin anahtarıdır...

Devamını Okuyun...

Cennet dili

Elbette yanlıştır. Arapların, Farsların ve daha önce bin yıl kadar Osmanlıların kullandığı harfler, Arap harfleri değil, İslam harfleridir...

Devamını Okuyun...

Cennette günler vardır

Din kitaplarımızda deniyor ki:
Günlerin birbirinden ayrı olması için, güneşin doğup batması ve gece gündüz olması şart değildir...

Devamını Okuyun...

Kadere iman

İmanın altıncı şartı, kadere, hayır ve şerrin Allahü teâlâdan olduğuna imandır. Amentü’deki, (Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ) ifadesi, kaderin...

Devamını Okuyun...

İrade-i cüziyye nedir

Akıl, din bilgilerinden bazılarını anlayamaz. Eğer anlasaydı, Peygamberlere lüzum kalmazdı. İnsanların işlerini, hareketlerini de Allahü teâlâ yaratmaktadır...

Devamını Okuyun...

Kabir azabından kurtulmak için

Kur’an-ı kerimde de, hadis-i şeriflerde de hayrın ve şerrin Allah’tan olduğu açıkça bildiriliyor. Şimdiye kadar gelen istisnasız...

Devamını Okuyun...

Şerri de Allah yaratır

Elbette her şeyi yaratan Allah’tır. İki âyet-i kerime meali şöyledir: (Her şeyin yaratıcısı Allah’tır.) Rabbin, dilediğini seçip yaratır. Onların seçme hakkı yoktur...

Devamını Okuyun...

Kaderi bilmeyenler

Kabir veya Cehennem azabından kurtulmak için itikadı düzgün bir Müslüman olmak ve dinimizin emirlerine riayet etmek...

Devamını Okuyun...

İnsana, tercih hakkı verilmiştir

Hayır ve şer, Allahü teâlânın yaratması iledir. Sevap ve günah insanın irade-i cüziyyesine bağlı kılınmıştır ki, buna...

Devamını Okuyun...

Dilemek ve razı olmak

Her şeyi yaratan Allahü teâlâ ise de, kullarına irade-i cüziyye vermiştir. Kul, bu iradesinde serbesttir...

Devamını Okuyun...

Cebriye ve mutezile

Kaderi inkâr eden, mutezile [kaderiye] fırkasıdır. (Yaptığımız iyi kötü işlere Allah karışmaz) derler. (Allah bize zorla günah işletir) diyen ise, cebriye [mürciye] fırkasıdır. İkisi de yanlıştır...

Devamını Okuyun...

Levh-i mahfuz ve ümm-i kitap

Ahmed bin Süleyman hazretleri buyuruyor ki: Levh-i mahfuz, korunmuş levha demektir. Ezeli ve ebedi, olmuş ve olacak her şeyin Allahü teâlânın indinde yazılı olduğu kitap anlamındadır...

Devamını Okuyun...

Kader değişir mi?

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır...

Devamını Okuyun...

Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir.

Âyetlerin açıklamaları şöyledir: (Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir.) [İbrahim 4, Fatır 8] Allah dilediğini saptırdığına göre, şer Allah’tan değil diyenler yanlış yoldadır...

Devamını Okuyun...

Evlenmek ve kader

Kader, insanların yapacakları işlerin, önceden bilinmesi demektir. Kaderle bizim seçimimiz, ayrı değildir...

Devamını Okuyun...

Kimse kimsenin rızkını yiyemez

Her canlının rızkı tükenmeyince eceli gelmez, ölmez. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Rızk, ibadet...

Devamını Okuyun...

Açlıktan ölmek

Allahü teâlâ, herkesin rızkına kefildir, ama bu, açlıktan ölmeye engel değildir. Herkes için belli bir rızık, belli...

Devamını Okuyun...

Kader ve kanaat

Söylenilen sözlerin hepsi doğrudur; fakat burada yanlış olan, tedbir almamaktır. Tedbir almadan suçu kadere yüklemek yanlış olur...

Devamını Okuyun...

Nasip meselesi

Allahü teâlâ hiç kimseyi nasipsiz, kâfir olarak yaratmamıştır. Allahü teâlâ geçmiş ve gelecek her şeyi...

Devamını Okuyun...

Ömür, ecel değişir mi?

Şeyh-ül-İslam Ahmed bin Süleyman bin Kemal paşa buyuruyor ki:
Rad suresindeki, (Allahü teâlâ, dilediğini siler...

Devamını Okuyun...

Her işin yaratıcısı

İzin vermek razı olmayı göstermez. İmam-ı Begavî hazretleri buyuruyor ki: Kaza ve kader bilgisi, Allahü teâlânın...

Devamını Okuyun...

Âyetler, âyetleri açıklar

Başka âyet-i kerimelerde bunun açıklaması var. Hadis-i şerifler, Kur’an-ı kerimi açıkladığı gibi, bazı âyetler de...

Devamını Okuyun...

Tedbir, takdir ve spiral

Yukarıdaki dört cümlenin ilk üçü doğrudur. Hüküm olan dördüncü cümle yanlıştır. Alınyazısı elbette değişmez...

Devamını Okuyun...

Kâfiri cezalandırmak

Bu soru, kaza ve kaderi bilmemekten kaynaklanıyor. Allahü teâlâ kimseye zulmetmez, kimseyi haksız yere...

Devamını Okuyun...

Takdir-i ilahi

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır....

Devamını Okuyun...

Kadere rıza göstermek

(Vâki olanda hayır vardır) sözü, gerekli bütün sebeplere yapıştığımız hâlde, irade ve tercihimizin dışında...

Devamını Okuyun...

Kaderi inkâr edenler

Genelde öyle ise de, sadece Mutezile değil, dinsizler de kaderi inkâr ediyor. Mesela, (Ülkeyi kaderine terk etmeyeceğiz) diyorlar...

Devamını Okuyun...

Kaza ve kader ile ilgili çeşitli sorular

Başına gelen belalar, çektiğin sıkıntılar, hep dine uygun olmayan yanlış işlerindendir. Yani işlediğin günahlar sebebiyle başına bunlar geliyor. Sonra da kader böyleymiş dersin, suçunu kadere yüklersin...

Devamını Okuyun...

Şirk ve küfür nedir?

Şirk, Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye müşrik denir. Küfrün çeşitleri vardır. Hepsinin en kötüsü, en büyüğü şirktir. Bir şeyin her çeşidini bildirmek...

Devamını Okuyun...

Küfre düşen ne yapmalı?

slam âlimleri buyuruyor ki:
Her Müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyması, yasak ettiği şeylerden kaçması gerekir. İbadetleri yapmaya...

Devamını Okuyun...

Küfre sebep olan söz ve işler

1- Allahü teâlâya layık olmayan şey söylemek. Mesela bir kimse bir işi yaptığı halde, zaruretsiz (Allah biliyor ki yapmadım) demek...

Devamını Okuyun...

Küfür olmayan bazı sözler

Önce kaza ve kader ile çeşitlerini bilmek gerekir. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Yani kader...

Devamını Okuyun...

Söylenmesi caiz olmayan sözler

Bazılarını bildirelim: 1- Bir alet çalışmayınca veya bozulunca azizlik etti demek uygun değildir. Çünkü dinimizde aziz; izzetli, şerefli, değerli, evliya gibi anlamlara gelir. Bozulunca şerefli bir iş yaptı denmez....

Devamını Okuyun...

Bir söz veya işle kâfir olmak

Küfür sözleri bilmemekte, cahillik özür olmaz. Bir kâfir, bir kelime-i tevhid söylemekle mümin olduğu gibi, bir mümin de...

Devamını Okuyun...

Zorla küfür söz söyletmek

krah edilince, bu sözlerden bazılarını söylemek küfür olmaz. İkrah, bir insanı, istemediği bir şeyi yapması için...

Devamını Okuyun...

Küfre rıza nasıl olur?

Küfre rıza, kâfirlik olan bir işin yapılmasına razı olmak, bir Müslümanın kâfir olmasını, kâfir olarak ölmesini istemek veya...

Devamını Okuyun...

Günah ve şirk ayrıdır

Din kitaplarında büyük günahlar sayılırken şirk de sayılmıştır. Mesela hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Büyük günahlar, Allah’a şirk koşmak, ana babaya asi olmak, adam öldürmek ve yalan yere yemindir.) [Buhari]...

Devamını Okuyun...

Nazar boncuğu şirk mi?

Nazar boncuğu takmaya şirk veya hurafe diyenler, vehhabilerle onların tesiri altında kalan kimselerdir...

Devamını Okuyun...