İman azalıp çoğalmaz

İman azalıp çoğalır mı?

CEVAP
İmam-ı Rabbani
 hazretleri buyuruyor ki:
İman kalbin tasdiki ve yakîni olduğundan, azalması, çoğalması olmaz. Azalıp çoğalan bir inanış, iman olmaz. Buna zan denir. İbadetleri, Allahü teâlânın sevdiği şeyleri yapmakla iman cilalanır, nurlanır, parlar. Haram işleyince, bulanır, lekelenir. O halde, çoğalmak ve azalmak, amellerden, işlerden dolayı, imanın cilasının, parlaklığının değişmesidir. Kendisinde azalıp çoğalmak olmaz. Cilası, parlaklığı çok olan imana çok dediler. Bunlar, sanki, cilalı olmayan imanı, iman bilmedi. Cilalılardan bazısını da, iman bilip, fakat az dedi. İman, parlaklıkları başka başka olan, karşılıklı iki ayna gibi oluyor. Cilası çok olup, cisimleri parlak gösteren ayna, az parlak gösteren aynadan daha çoktur demeye benzer. Başka biri de, iki ayna müsavidir. Yalnız, cilaları ve cisimleri göstermeleri, yani sıfatları başkadır demesi gibidir. Bu iki adamdan birincisi, görünüşe bakmış, öze, içe girmemiştir. (Ebu Bekir’in imanı, ümmetimin imanları toplamından daha ağırdır)hadis-i şerifi, imanın cilası, parlaklığı bakımındandır. (Mektubat, m.266)

İman artmaz ve azalmaz
Sual: Halk arasında bazı kimseler için, "onun imanı çoktur" gibi sözler söyleniyor. İmanın artması, çoğalması ve azalması olabilir mi?
Cevap: İman, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan, Peygamber efendimizden gelen haberlere inanmak ve inandığını söylemek demektir. Her lisan ile söylemenin caiz olduğu, Dürr-i yektakitabında da yazılıdır. İbadetler imandan parça değildir. Fakat imanın kemalini arttırır ve güzelleştirir. İmam-ı a'zam Ebu Hanife hazretleri, “İman artmaz ve azalmaz” buyuruyor. Çünkü iman, kalbin kabul etmesi, inanması demektir. İnanmanın azı çoğu olmaz. Azalan ve çoğalan bir inanışa inanmak değil, zan ve vehim denir. İmanın kâmil veya noksan olması, ibadetlerin çok ve az olması demektir. İbadet çok olunca, imanın kemali çok denir. O hâlde müminlerin imanları Peygamberlerin imanları gibi olmaz. Çünkü bunların imanları, ibadetler sebebi ile kemalin tepesine varmıştır. Diğer müminlerin imanları oraya yaklaşamaz. Her ne kadar, her iki iman da, iman olmakta ortak iseler de, birincisi ibadetler vasıtası ile başka türlü olmuştur. Sanki aralarında benzerlik yoktur. Müminlerin hepsi, insan olmakta Peygamberler ile ortaktır. Fakat başka kıymetler, üstünlükler bunları yüksek derecelere çıkarmıştır.

İman, azalmaz, artmaz, çoğalmaz
Sual: Yapılan ameller, ibadetler imandandır, ibadet yapmayanın imanı gider ve iman azalır, çoğalır diyenler var. Bu sözlerin dinimiz açısından bir doğruluğu ve gerçeklikle bir alakası var mıdır?

Cevap: İbadetin vazife olduğuna inanmak imandandır. İnanmak başkadır, yapmak başkadır. Bunları birbirlerine karıştırmamalıdır. İnandığı hâlde, tembellikle yapmayan kâfir olmaz. Meşhur Emâlî kasîdesinin 43. beytinde; “Farz olan ibadetler, imandan sayılmaz” denmektedir. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretleri; “Ameller imandan parça değildir” buyurdu. İman, inanmak demektir. İnanmakta azlık çokluk olmaz. İbadetler, iman olsaydı, iman azalıp çoğalırdı. Gözden perde kalkıp azap görüldükten sonra olan iman kabul olmaz. O anda, iman ile gidenlerin imanları ancak kalp iledir. İbadetler yapılamaz. Âyet-i kerimede buna iman denildi. Âyet-i kerimelerde, imanı olanlara, ibadet yapmaları emrediliyor. Bundan da, imanın ibadetten başka, ayrı olduğu anlaşılmaktadır. Bunlardan başka, Kur’ân-ı kerimde; (İman edenler ve salih işler yapanlar) buyuruldu. Bu da, ibadetlerin imandan başka, ayrı olduklarını gösteriyor. (Mümin iken, salih amel işleyenler) âyet-i kerimesi, amellerin imandan ayrı olduklarını açıkça göstermektedir. İman edip, hiç ibadet yapamadan, hemen ölenin, mümin olduğu söz birliği ile bildirilmiştir. Cibril hadisinde de imanın yalnız inanmak olduğu bildirilmiştir.

İman, azalıp çoğalır mı?
Sual: İman, belli şeyleri kabul edip inanmak olduğuna göre, bunda azalma, çoğalma olur mu?

Cevap: Kalpteki imanı dil ile söylemek, Müslümanların, birbirlerini tanımaları için lazımdır. Fakat söylemeyen de mümindir. Ameller, ibadetler, imandan parça değildir. Âlimlerin çoğu, mesela İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretleri böyle buyurdular. Hazret-i Ali ve İmam-ı Şâfii hazretleri iman inanmak, söylemek ve ibadetleri yapmaktır dediler. Bu sözleri, kâmil, olgun olan imanı bildirmektedir. Kalbinde iman olduğunu söyleyen kimsenin mümin olduğu söz birliği ile bildirilmiştir. İmam-ı Muhyiddîn Yahyâ Nevevî hazretleri;
“İnanılacak şeyleri inceleyerek, sebeplerini anlamakla imanın kendisi de artar. Hazret-i Ebu Bekr'in imanı ile, herhangi bir kimsenin imanı bir değildir” dedi. Bu söz, imanın kuvvetli ve zayıf olmasını göstermektedir. İmanın kendisi azalır ve çoğalır demek değildir. Hasta insanla, sağlam insanın kuvvetlerinin bir olmaması gibidir. Her ikisinin de insanlığı birdir. İnsanlıklarında azlık çokluk yoktur. İmanın azlığını çokluğunu bildiren âyet-i kerimeleri ve hadis-i şerifleri, İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretleri açıklarken;
“Eshab-ı kiram imana gelince, her şeye topluca inanmıştı. Sonra, zaman zaman birçok şeyler farz oldu. Bunlara birer birer inandılar. İmanları böylece, zamanla çoğaldı. Bu hâl, yalnız Eshab-ı kiram içindir. Sonra gelen Müslümanlar için, imanın böyle artması düşünülemez” buyurdu.

İbadetler, imanı olgunlaştırır, güzelleştirir. Ağacın dalları gibidirler. İman ibadet yapmakla çoğalmaz ve günah işlemekle azalmaz. Çünkü iman tam inanmak demektir. Bunun azalması çoğalması olmaz. Bir kalpteki imanın çoğalması demek, bunun tersi olan küfrün azalması demektir. Böyle şey olamaz. İmâm-ı Şâfii ve Ebül Hasen Eş'arî hazretleri iman azalır çoğalır buyurdular. Bu sözün, imanın kendisinin azalıp çoğalması değil, kuvvetinin azalıp çoğalması demek olduğunu Mevâkıf kitabı açıklamaktadır. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretleri Fıkh-ı ekber kitabında buyuruyor ki:
“Yerde ve göklerde bulunanların imanları, inanılacak şeyler bakımından azalıp çoğalmaz. İtminan, yakîn bakımından azalıp çoğalır. Yani imanın kuvveti artıp azalır. Fakat yakîni, kuvveti hiç bulunmazsa, iman olmaz.”

Not: Geniş bilgi için Vehhabilik maddesinde (Her günah işleyen kâfir mi?) kısmına bakınız.

İman nedir?

İman, bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği...

Devamını Okuyun...

İmanın ve İslam'ın şartları

Zaruri gereken iman bilgisi, imanın ve İslam’ın şartlarıdır. Kısaca aşağıda bildiriyoruz. Geniş olarak Amentü’nün esasları....

Devamını Okuyun...

İmanı korumak

Bazıları Allah’a inanan herkesin Cennete gideceğini sanıyor. Bu çok yanlıştır. Amentü’deki altı esastan birine inanmayanın....

Devamını Okuyun...

Kelime-i şehadeti söylemek

Sadece Kelime-i şehadet söylemek yetmez. Önceki bâtıl dinini terk ettikten sonra, Amentü’de bildirilen altı şarta da inanmak...

Devamını Okuyun...

Yeni Müslüman olan

İlk önce imanı, yani Allahü teâlâyı, Onun sıfatlarını, Resulullah efendimizin Allah’ın Peygamberi olduğunu, Amentü’de bildirilen...

Devamını Okuyun...

Gayba iman esastır

“Server-i âlem olan Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği şeyleri, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın...

Devamını Okuyun...

Kelime-i tevhidin manası

Müslüman olan bir kimseye, ilk önce  (La ilahe illallah, Muhammedün resulullah); kelimesinin manasını bilmek...

Devamını Okuyun...

Ehl-i sünnet itikadı

Amentü’deki altı esasa inanmak. [Hayrın, şerrin ve her şeyin Allah’tan olduğuna inanmak. İnsanda irade-i cüziye...   

Devamını Okuyun...

Fıkh-ı ekberden parçalar

İmam-ı azam hazretlerinin Fıkh-ı ekber kitabının bazı bölümleri şöyledir: İman Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine...   

Devamını Okuyun...

Emali kasidesi

Büyük İslam âlimlerinden, Siraciyye fetva kitabının sahibi, Ali Uşi hazretlerinin yazdığı Emali kasidesinde, Ehl-i sünnet itikadı manzum olarak...   

Devamını Okuyun...

Amel imandan parça değildir

Hayır, kâfir olmaz. Amel imandan bir parça olsaydı, her günah işleyen kâfir olurdu. Hiç müslüman kalmazdı....   

Devamını Okuyun...

İman azalıp çoğalmaz

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: İman kalbin tasdiki ve yakîni olduğundan, azalması, çoğalması olmaz. Azalıp çoğalan ...

Devamını Okuyun...

Ehl-i kıble kime denir?

Peygamber efendimiz, bir hadîs-i şeriflerinde; (Beni İsrail yetmişiki millete ayrıldı. Benim ümmetim de yetmişüç millete ayrılacaktır...

Devamını Okuyun...

Günah işlemek ve iman

Büyük günahlardan bazıları şunlardır: Bid'at sahibi olmak, Günah işlemeye devam etmek, Müslüman olduğuna...

Devamını Okuyun...

İmanın alameti

İman, Amentü'de bildirilen altı esasa inanmaktır. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (İman; Allah’a, meleklere, kitaplara,...

Devamını Okuyun...

İmanın zirvesine çıkmak

O tip yazı okumakla imanın zirvesine çıkılmaz. Resulullah efendimiz, zirveye nasıl çıkılacağını bildirmiştir. Bir hadis-i şerifte...

Devamını Okuyun...

İmanın kısımları

İman, bir bütün olduğu halde kuvvet yönüyle üç kısımdır: Dinin hükümlerini bilmeyen ana-babasından...

Devamını Okuyun...

Hubb-i fillah ve buğd-i fillah

Sevdiklerini sırf Allah rızası için sevmek, düşmanlık ettiklerine de sırf Allah rızası için düşmanlık etmek demektir. Hadis-i şeriflerde...

Devamını Okuyun...

İman ve İslam farklı mıdır?

Ehl-i sünnet âlimleri, Peygamber efendimizin bildirdiği tarifi aynen aktarıyor. İman, Amentü’de bildirilen altı esasa...

Devamını Okuyun...

Allah var demek yeter mi?

Allah’a inanan kimsenin, Allah’ın sıfatlarını da bilmesi gerekir. Bilmezse veya yanlış bilirse, Allah’a inanmış sayılmaz...

Devamını Okuyun...

Allah’ın rahmeti lüzumsuz değildir

Kelime-i şehadetin manası şudur: (Ben şehadet ederim ki, yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki, Allah’tan başka...

Devamını Okuyun...

Dinde on esas

Taberani’de bildirilen bir hadis-i şerifte, İslamiyet’in şu on esasından biri noksan olan kimsenin, zararda olduğu bildirilmektedir...

Devamını Okuyun...

32 ve 54 farz

Her müslümanın, otuz iki farzı bilmesi lazımdır. 32 farz şunlardır. İmanın şartı: Altı(6), İslamın şartı: Beş(5), Namazın farzı: Oniki(12)...

Devamını Okuyun...

Zerre iman ne demek?

Günahlar içinde yüzüp ibadetten uzak kimsenin imanla ölmesi çok zordur. Ancak imanla ölebilirse...   

Devamını Okuyun...

İslamiyet’ten haberi olmayanlar

Denilen yerlerin birinde yaşayıp da, dinden haberi olmayanlar, imanlı olmadıkları için Cennete. girmezler. Allah’ı, Cenneti...

Devamını Okuyun...

Elbette müminim

Tam İlmihal’de, İmam-ı Rabbani hazretlerinden şöyle naklediliyor: Mümin misin diye sorulunca. İmam-ı a'zam Ebu Hanife...

Devamını Okuyun...

İnanmak ihtiyaç mı?

Bazı felsefeciler (İnsanda tapma ihtiyacı vardır. Bunun için de, ateşe, güneşe, puta tapanlar olmuştur) diyorlar. İşin aslı ise şöyle:...

Devamını Okuyun...

Ölmeden önce Allah’a ulaşmak

Hayır, o manada bir âyet ve hadis yoktur. Hiçbir İslâm âlimi de, böyle bir şey söylememiştir...   

Devamını Okuyun...

Hidayet nedir?

Hidayet; Hakkı hak, batılı batıl olarak görüp doğru yola girmek, doğru yola iletmek, dalâletten ve batıl yoldan uzaklaşmak, iman etmek...

Devamını Okuyun...

Türk Müslümanlığı ne demek?

Her milletin âdetleri farklı olabilir, fakat Müslümanlık tektir. Bugün Şiîlerin ve Vehhabilerin Müslümanlıkları farklıdır...   

Devamını Okuyun...

İmanda iki önemli şart

Amentü’ye inanmanın geçerli olması için, çok önemli iki şart vardır: 1- Hubb-i fillah ve buğd-i fillah: Hubb, sevmektir, dostluktur...

Devamını Okuyun...

Allah'ı hiç unutmamak

Beş vakit namaz kılıp haramlardan sakınan bir Müslüman, Allah'ı unutmuş sayılmaz. Bir vakit namazı kılıp, öteki namazı beklemekle...

Devamını Okuyun...

İmansız cemaat

Bunlar, kendilerini Müslüman zanneden, ama küfre düşmüş kimselerdir. Mesela, kaderi inkâr eden diyen ve amelin...

Devamını Okuyun...

Allah’a iman nedir?

İmanın birinci şartı, Allah’a imandır. Amentü’deki, (billahi) ifadesi, Allahü teâlânın varlığına, birliğine inanmayı, iman etmeyi...

Devamını Okuyun...

Allah'ın birliğini ispat

Defalarca bildirmiştir. Birkaçı şöyle: (İlahınız bir tek ilahtır. Ondan başka ilah yoktur.) [Bekara 163] (Allah’tan başka ilah yoktur.) [Bekara 255, Al-i İmran 2, Nisa 87, Taha 8, Tegabün 13]...

Devamını Okuyun...

Allahü teâlâ ilah değil mi?

Uygun değildir; çünkü Allahü teâlâ, ilahtır. İlah, her şeyi yoktan var eden ve her an varlıkta ...   

Devamını Okuyun...

Allah’ı kim yarattı denemez

Elbette yaratan yaratılmış olmaz; çünkü yaratıcı, varlığının başlangıcı ve sonu olmayan, var olmak ve varlıkta durmak için...

Devamını Okuyun...

Tefekkür ne demektir?

Tefekkür, dinimizde önemli bir ibadettir. Tefekkür, günahlarını, mahlukları ve kendini düşünmek. Allahü teâlânın yarattığı şeylerden...

Devamını Okuyun...

Vücut sarayı

Aşağıdaki yazı tıp otoritelerince hazırlanmıştır.
Yaratıkların en mükemmeli olarak yaratılan insanın...   

Devamını Okuyun...

Bir üniversiteliye cevap

Seyyid Abdülhakim efendinin, İstanbul'da, Sultan Selim Camii şerifi bahçesindeki. (Medrese-tül-mütehassısin) de tesavvuf...

Devamını Okuyun...

Allah'ın zatını düşünmek

Böyle şeyler hatıra gelince, bu düşünceleri hemen bırakmalı. Bir hadis-i şerif şöyledir. Allah'ın yarattıklarını tefekkür edin...

Devamını Okuyun...

Allah’ın isimleri (Esma-i hüsna)

Esmâ-ül hüsna, Allahü teâlânın güzel isimleri demektir. Allahü teâlânın Tirmizi’de bildirilen 99 ismi şunlardır:...

Devamını Okuyun...

Allah’ın sıfatları hangileridir?

Esmâ-ül hüsna, Allahü teâlânın güzel isimleri demektir. Allahü teâlânın Tirmizi’de bildirilen 99 ismi şunlardır: 1- Allah: Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. Kendinden başka ilah bulunmayan tek Allah....

Devamını Okuyun...

Allah niye biz veya o diyor?

Bu âyet-i kerimenin meali şöyledir: (Sizi yarattık, sonra meleklere, “Âdem’e secde edin” dedik; İblis’ten başka hepsi secde etti...

Devamını Okuyun...

Allah’a nur demek uygun mu?

Allahü teâlâ için ışık anlamında nur denmez; çünkü nuru, ışığı da O yaratmıştır, yani bunlar mahlûktur. Mahlûk, halık olamaz. Bir şeye benzeterek Allahü teâlâyı tarif etmek caiz olmaz...

Devamını Okuyun...

Allah mekândan münezzehtir

Hazret-i İsa’nın, göğe çıkıp, Allah’ın sağına oturduğu ve Allahü teâlânın gökte olduğu inancı Hristiyanlığa sonradan sokulmuştur....

Devamını Okuyun...

Müşebbihe veya mücessime

Allahü teâlâyı bir cisim olarak kabul eden ve Ona insanlardaki gibi uzuvlar isnat eden, Kur’andaki müteşabih âyetlere...

Devamını Okuyun...

Allah’ın işitmesi ve görmesi

Hayır, kesinlikle caiz olmaz. Bunu söyleyen, Mücessime ve Müşebbihe ismindeki sapık fırkalardır. Bunlar...

Devamını Okuyun...

Gaybı kim bilir?

Gayb, duygu organları ile veya hesap ile, tecrübe ile anlaşılmayan şey demektir. Gaybı ancak Allah bilir...

Devamını Okuyun...

Allah’ın rahmeti ve gazabı

Ateist, kâfir demektir. İmana gelen bir kâfir, imana gelmeden önce yaptığı iyiliklerin karşılığına kavuşur...

Devamını Okuyun...

Rahmeti gazabını aşmıştır

(Rahmetim gazabımı aştı) diye bizzat kendisi bildiriyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki...

Devamını Okuyun...

Allah intikam alır

Allahü teâlânın intikam alması, suçluların cezalandırılması demektir. Allahü teâlânın intikam alacağını...

Devamını Okuyun...

Allah dünyada da ceza verir

Elbette dünyada da cezalandırır ve cezalandırdığı da Kur’an-ı kerimde bildiriliyor. Azap âyetleri, rahmet...

Devamını Okuyun...

Allah’ın azabı şiddetlidir

İslamiyet, ifrat ve tefritten [aşırılıklardan] uzak bir dindir. Allah’ın rahmetini de azabını da bildirmek gerekir....

Devamını Okuyun...

Gayret-i ilahiyye

Gayret, hasetten, kıskançlıktan, çekememekten farklıdır. Gayret, bir kimsede olan hakkına, onun başkasını...

Devamını Okuyun...

Allahü teâlânın gayret etmesi

Allahü teâlâ için kıskanmak, haset etmek ifadesi kullanılmaz, gayret sahibi denir....

Devamını Okuyun...

Allah’ın huzuruna durmak

Bazıları Allah’a inanan herkesin Cennete gideceğini sanıyor. Bu çok yanlıştır. Amentü’deki altı esastan birine inanmayanın....

Devamını Okuyun...

Erkek şahıs zamiri

Önce ikinci suali cevaplandıralım: Bu, Arap dilinin özelliğindendir. Türkçede böyle erkek ve kadın için ayrı...

Devamını Okuyun...

Hâlık’ı mahlûka benzetmek

İslam âlimleri, (Allah’ın yaratmak, vücud, muhalefetün-lil-havadis gibi sıfatlarını insanlar için kullanmak veya insanın, akıl, şuur,...

Devamını Okuyun...

Allah ismi

Evet, Allah ism-i şerifi, Esma-i hüsna’nın yani Allahü teâlânın isimlerinin birincisidir. Bu ism-i şerif, Allahü teâlânın...

Devamını Okuyun...