13/09/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.U
"İyi bir Müslüman kimseyi üzmez..."
Büyük velî Muhammed Bâkî Billâh hazretleri zamânında bir
kimse vardı ki, tasavvufta yükselmek istiyordu.
Bunun için çok duâ ediyor bir türlü eremiyordu
murâdına.
Bir gün Bâkî Billâh hazretlerinin ismini duydu. Ve
öğrendi tasavvufta yüksek derecesini.
Ona gitmeye karar verdi...
Ertesi gün, bu mübârek zâtı, at üstünde gördü.
Ve koşup edeple yaklaştı kendisine.
Atının dizginine yapışıp; “Lütfen beni de
talebeliğe kabul edin efendim” diye yalvardı.
Büyük velî indi atından.
Şefkatle kucakladı onu.
Teveccüh etti kendisine.
Sonra ellerini kaldırıp; “Yâ İlâhî!.. Sen bu
kulu isteğine kavuştur” diye duâ etti...
Bu duâyla kalp gözü açıldı adamcağızın.
Evliyâ oldu o anda...
Zîra Bâkî Billâh hazretleri duâ etmişti.
● ● ●
Bu zât bir sohbette;
"İyi bir Müslüman; hiç kimseyi gıybet etmez,
kimseye sû-i zanda bulunmaz, kimseyi kötü bilmez ve hiç kimseyle alay etmez,
kimseyi üzmez" buyurdu.
Bir gün de yine;
"İyi Müslüman; kimseye yük olmaz, herkesin yükünü çeker. Kendini beğenmez, kendini hiç kimseden üstün görmez, tevâzuyu elden bırakmaz” buyurdu.