13/10/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U
"Evlenirsen hanımını hoş tut!"
Ahmet Mekkî Efendi hazretlerinin
vefâtından dört yıl sonra, mübârek kabri Ankara'nın Bağlum nâhiyesine
nakledilecekti.
Mübârek
kabir açıldı.
Zerre
kadar çürümemişti.
Taptâze
duruyordu.
Şehitlerin
vücûdu çürümez.
O
da, şehit olarak ölmüştü.
Zîra
ömrü İslâma hizmetle geçti.
Nitekim
İslâm âlimleri;
"Gece gündüz
İslâma hizmeti düşünen kimse yatağında ölse bile şehittir” buyuruyor.
Ahmet
Mekkî efendi gibi...
● ● ●
Ahmed Mekkî Efendi, bir
akşam müftülükten eve dönüyordu.
Vapurdan
inip otobüs durağına doğru yürüdü.
Karaköy'de,
tam alt geçide giriyordu.
Bir
ara durdu.
Yanındakine
dönüp;
“Evlenirsen, hanımını
hoş tut. Onu sakın üzme. Hanımlar zayıftır. Üzülünce hasta olurlar” buyurdu.
Ve
ilâve etti:
“Sözümü dinlersen
rahat edersin.”
O
genç, bu nasîhati unutmadı.
Daha
doğrusu unutamadı.
Çünkü
onlar kalpten konuşur.
Kalpten
çıkan da, kalbe girer.
Onun
da kalbine kazınmıştı sanki o sözler.
Onu
dinledi.
Ve rahat etti...