21/04/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U
İşkence üstüne işkence!..
Habbâb bin Eret'in (radıyallahü anh)
îmân etmesine, müşrikler önce aldırış etmediler.
Fakat her geçen gün
îmân edenlerin sayısı artıyordu.
Müşrikler mecbur
kaldı.
Hazret-i Habbab'a daha
fazla eziyet etmeye başladılar!
İşkence üstüne
işkence!
Merhametten mahrum ve
şefkatten nasipsiz olan bu gaddar kişiler, Hazret-i Habbab'ın gözü önünde büyük
bir (ateş) yaktılar.
Onu ateşin üstüne
yatırdılar.
Ayaklarıyla da
bastırdılar.
Ama O, îmânından,
Allah ve Resûlünün sevgisinden zerre miktarı tâviz vermedi.
Her an, o sevgiyle
yaşadı.
Ama işkenceler devam
etti.
Son haddine vardı.
Artık dayanamıyordu!
Bir gün Efendimize;
"Yâ Resûlallah,
işkencelerden kurtulmamız için bize duâ buyurun" dedi.
Efendimiz “Peki” dediler.
Ve mübârek ellerini
açıp;
"Sizden önceki
ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki vücutları demir taraklarla kazınırdı,
testereyle tepesinden ikiye bölünürdü de yine dinlerinden
vazgeçmezlerdi" diye buyurdular.
Şefkatle sırtını
okşadılar.
Ve Ona duâ buyurdular.
O vakit acısı dindi ve
bitti.
Artık hiç acı duymuyordu...